Soğuk havalarla tetiklenen REYNO hastalığına dikkat

SOĞUK HAVALARLA TETİKLENEN REYNO HASTALIĞINA DİKKAT!

En çok parmak uçlarını, dudakları ve kulak memelerini etkiliyor. Soğuk hava ve stresle tetiklenen Reyno Hastalığına karşı uzmanlar uyarıyor! Soğuk havalarda eller çok iyi korunmalı. Ayrıca ayırıcı tanısı konularak mutlaka tedavi edilmeli.

Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Özkan Demirhan Reyno Hastalığı ile ilgili bilgi vererek, “Raynaud Hastalığı (Reyno hastalığı), vücudun uç noktaları özellikle üst ekstremite uçlarını, kulak memesi ve dudakları etkileyen vazospastik bir hastalıktır. Yaygın Reyno Hastalığının başlıca tetikleyici faktörleri soğuğa maruz kalmak ve strestir. Önemli bir özelliği kalıcı olmasıdır. Reyno Hastalığı epidemiyolojik tahminlere göre, genel popülasyonun yaklaşık yüzde 5'ini etkiler ancak soğuk bölgelerde bu oranın daha yüksek olduğu belirtilmektedir. Reyno Hastalığı Primer Reyno Hastalığı (PRH) ve Sekonder Reyno Hastalığı (SRH) olmak üzere ikiye ayrılır. Primer Reyno Hastalığında; ciltte belirgin şekilde renk değişikliği ve etkilenen bölgede sinirsel hassasiyetler görülür ayrıca ağrı, his kaybı veya aşırı duyarlılık gibi şikayetler ile ortaya çıkan bir 'semptom kompleksi' olarak kabul edilebilir. Parmak uçları bazı hastalarda beyaza, bazı hastalarda mavi mora bazı hastalarda da kırmızı renge döner. Tanı için ise tüm renk değişikliklerinin olması istenilse de, Reyno Hastalığını teşhis etmek için tüm renk değişiklikleri gerekli değildir. En az 2 renk değişikliği olması tanı için yeterlidir. Ek olarak, Reyno Hastalığı da klinik olarak, ağrı, karıncalanma, uyuşma ve rahatsızlık gibi semptomlar da olabiliyor.” Dedi.

BAŞKA HASTALIKLARLA DA KARIŞABİLİR!

Reyno Hastalığında doğru tanının büyük rol oynadığını ifade eden Prof. Dr. Özkan Demirhan, “Reyno hastalığı şüphesi olan tüm hastalarda kapsamlı klinik değerlendirme yapmak gerekir. Öncelikle Reyno Hastalığı ile benzer şikayet ve klinik belirti veren hastalıkları ekarte etmemiz gerekiyor. Bunlara Sekonder Reyno hastalığı denir ve tedavi altta yatan hastalığa yöneliktir. Bu hastalıklar başta aterosklerotik damar hastalığı, Buerger hastalığı, Torasik outlet sendromu (TOS), romatolojik hastalıklar (SLE, Sjögren vb), vaskülitler, myopatiler, mesleki olarak el titremesine yol açan alet kullanımı, uyuşturucu kullanımı, bazı ilaçlar (Amfetaminler, beta blokerler, bazı kemoterapi ilaçları), karpal tünel sendromu, donma, hipotiroidizm, fibromiyalji sendromudur.” Şeklinde bilgi verdi.

TANI AŞAMASINDA AYRINTILI DEĞERLENDİRME GEREKİR!

Reyno hastalığının tanı yöntemleri ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Özkan Demirhan, “Hastadan ayrıntılı bir öykü alınmalıdır. Renk değişimi/değişimlerinin sırası, tetikleyici faktörler, mesleki geçmiş (örneğin titreşimli aletler kullanımı) ve potansiyel olarak tetikleyici veya şiddetlendirici ilaç tedavilerini sorgulamak gerekir. Hastanın yaşı önemlidir, özellikle 30 yaş altı genç kadınlarda ailede Reyno Hastalığı öyküsü ortaya çıkarılmalıdır. Ekstremite uç noktaları yani ellerin muayenesine özen gösterilmelidir. Dijital ülserlerin ve geri dönüşümsüz doku kaybının kanıtı, örneğin dijital çukur yara izleri Sekonder Reyno Hastalığının belirtileridir. Tüm cilt muayenesi yapılmalı ve Sekonder Reyno hastalığının cilt belirtileri atlanmamalıdır. Sekonder Reyno Hastalığının (SRH) veya diğer otoimmün hastalıkların ekarte edilmesi için en önemli yöntemlerden biri, tırnak yatağının kapileroskopisi ile incelenmesi ve oto immün hastalıklar için antikorların bakılmasıdır. Primer Reyno hastalarında tırnak yatağındaki kılcal damarların görünümü normaldir. Sekonder Reyno Hastalığında kapillaroskopik anormallikler 'dev' kılcal damarlar dahil olmak üzere genişlemiş, mikro kanamalar olur. Tam kan sayımı, antinükleer antikor (ANA) ve inflamatuar belirteçler rutin olarak istenir. Bazen böbrek ve karaciğer testleri, tiroid fonksiyon testleri, idrar analizi, immünoglobulinler elektroforez ve kreatin kinaz ile istenebilir. Akciğer grafisi ve iki yönlü servikal grafi çekilebilir (TOS ayırımı için). SRH ayırımında antisentromer ve anti-Scl-70 otoantikorları yapılabilir. Antifosfolipid sendromu ve açlık lipid profili için test (örneğin ateroskleroz riski) düşünülebilir. Termografik testler bazılarında gerçekleştirilir (kan akışının dolaylı bir ölçüsü olarak cilt sıcaklığını ölçer ve PRF ve SRF'yi ayırt etmeye yardımcı olabilir.)” dedi.

REYNO HASTALIĞINDA TEDAVİ

Reyno Hastalığının tedavi şekillerine de değinen Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Özkan Demirhan, tedavilerin medikal tedaviler, cerrahi tedavi ve destek tedaviler şeklinde planlandığını ifade etti.

Uygulanan cerrahi yöntemlere yönelik ayrıntılara da değinerek sözlerine şöyle devam etti.

“Reyno hastalarına tanı konulduktan sonra öncelikli tedavi medikal tedavidir medikal tedaviye dirençli hastalarda cerrahi tedavi uygulanır. Cerrahi tedavi, uygun hastalarda ETS (Endoskopik torasik Surgery) yapılmaktadır. Bu yöntem koltuk altı terleme ameliyatlarında uygulanan cerrahi teknikle aynıdır. Genel anestezi altında tek port ile yapılmakta ve her iki torakal sempatik zincirlere (T2-4) uygulanmaktadır. Özellikle ülserli ve çok ağrısı olan hastalar ETS ameliyatından yarar görmektedir. Burada amaç sempatik sistemin aktivasyonunu engellemek ve vazospazmı ortadan kaldırmaktır. Bir diğer invazif tedavi seçeneği de Botox tedavisidir. Kısa süreli ve sık tekrar edilmesi gereken bir yöntem olduğu için çok nadir uygulamaktayım.”

REYNO HASTALARI KIŞIN NELERE DİKKAT ETMELİ?

Reyno Hastalarının alabilecekleri önlemlere dair de bilgiler paylaşan Demirhan, “Bu hastalara yaşam tarzlarında değişiklik yapılmasını öneriyorum. Hastaların soğuktan ve stresten uzak durmaları ilk önerimizdir. Eller ve ayaklar sıcak tutulmalıdır. Soğuk havalarda eldiven ve el ısıtıcıları kullanarak ellerini sıcak tutabilirler. Vücut sıcaklığının muhafaza edilmesi çok önemlidir. Öte yandan sigarayı kesinlikle bırakmaları gerekmektedir çünkü sigara içiminde cilt kan akışı azalmaktadır.” Şeklinde konuştu.

bursaarena.com.tr

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.