150

Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH), dünyanın sürdürülebilir kalkınmaya ve sürdürülebilir geleceğe geçişini desteklemek için belirlenmiş 17 küresel hedeften oluşmaktadır.

2030 Gündemi, aşırı yoksulluk, açlığın ortadan kaldırılması ve eğitime erişimde iyileştirmelerin teşvik edilmesi gibi küresel sorunlarla başa çıkma konusunda, ilk uluslararası mutabakat olan BM Binyıl Kalkınma Hedefleri'nin (2000-2015) devamı niteliğindedir.

Sürdürülebilirliğin 3 temel unsuru: çevresel, sosyal ve ekonomik. Her türlü yoksulluğu her yerde bitirmek. ...

Açlığı bitirmek, gıda güvenliğini sağlamak, beslenme imkânlarını geliştirmek ve sürdürülebilir tarımı desteklemek. ...

İnsanların sağlıklı yaşamalarını ve herkesin her yaşta refahını sağlamak. Sürdürülebilir bir gelecek için zorunlu kabul edilen akıllı şehirler; daha verimli, sosyal, erişilebilir, eşitlikçi, teknolojik ve yaşanabilir bir vizyonu hedefliyor.

"Ajanda 2030" başlığı altında belirlenen hedefler bir anlamda ütopik bir dünya beklentisini sunuyor. Ancak planlanan değişikliklerin masumiyeti tartışmaya açıktır. Sürdürülebilir bir dünya hedeflenirken, tüm dünyanın küçük bir zümrenin kontrolünde olacağı iddiası da düşündürücü ve kafalarda soru işaretleri oluşturuyor.

Buraya kadar Birleşmiş Milletler’in ileri sürdüğü planlar, insanlara daha iyi bir dünya vaat ederken, Dünyayı Yöneten Ailelerin de "Gizli Planları" var. Buna "Gizli Anlaşma" diyorlar. İnsanların zihinlerini yok etmek için çalışıyorlar. İnsanların hastalanması gerekiyor. Böylece sahip oldukları ilaç şirketleri aracılığıyla tedavi sırasında daha da zehirlenmelerini sağlıyorlar. İnsanın yaşaması için gerekli olan "Gıda ve Su" ihtiyacını ülkeler bazında ele geçirip kendilerine bağımlı kılmak istiyorlar.

ABD ve Avrupa’da bir çok gazeteci-yazar bu konuyu dile getirerek videolar çekiyor, kitap- makaleler yazıyor ve TV programlarında konuşuyorlar. Sonuçta insanlık tehdit altında. Onlara göre Dünya Nüfusu çok fazla ve azaltılması gerekiyor.

Bu zenginler paralarının yüzde 10’luk bölümüyle bile milyarlarca insana yardım edebilir, Tarım Projeleri ile yardımcı olabilirler. Ne yazık ki yapmıyorlar. Zenginliklerinin toplamı trilyonlarca dolar olurken, onlar halen insanları kandıracak projelerin peşinde koşuyor.

2030 Onlar için çok önemli bir yıl ve tüm ülkeler hedeflerinde.. Bunlardan bir tanesi de Türkiye’dir.

Nikola Tesla’nın bulduğu, Teksaslı Fizikçi Bernard Eastlund’un geliştirdiği ve 12 patentini 1985 yılında aldığı "Haarp Silahı" nı da kullanıyorlar. Depremler, seller, kuraklık, yangınlar gibi tüm doğal felaketlerde anormal durumlar varsa, -ki öyle anlaşılıyor- bu olaylarda Haarp’ın varlığı ve teknik uygulanması söz konusudur.  

"Haarp Silahı" konusunda Rusya ile anlaşıp teknoloji alabiliriz. Bunun ilk örneğinde de Türkiye kuraklıktan kurtulur. İstediğimiz her bölgeye yağmur yağdırırız. Böylelikle tarım bölgelerinde yaşanılan "su sıkıntısı" giderilir.

Türkiye’deki bazı akademisyenler "Haarp" denilen iklim silahını inkar ederken, Nikola Tesla’nın buluduğu telsiz telefon kaynaklı cep telefonu ile konuştuklarını hatırlatırım. 800 Buluşu olan bilim adamı, her türlü engellemeye rağmen 1897’de cep telefonu 1907'de ise Android Telefonun patetntlerini ABD’de almıştır. O yüzden bugünkü teknoloji dünyasında, Tesla’nın projeleri üzerinde çalışılıyor. Bu gerçekleri inkar etmenin faydası yok...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
150