Yaşamın kendisi ve faniliği varlık ve yokluk birlikteliğinin aynı anda geçekleşmesidir. Bilgisayar programları buna çok güzel bir örnektir. Bilgisayar programlarının kodlama dili 1-0’dır hepsinin temelinde 1 ve 0 yatar, yani var yok, var yok… Bizim gördüğümüz, kullandığımız bütün programlar, özellikler hatta izlediğin bir video ve bakıp beğendiğin bir resim dahi arka planda 1-0 mantığıyla çalışır, var yok, var yok.
Evren de böyledir. Bizim bilincimize göre var ve yok üzerine kurulmuş sistemdir. Bu, zahiri anlamıyla da böyledir, mana alanında da böyledir. Var ve yok, ikisinin birlikteliği ispatı ortaya çıkartır. Allah’ın varlığının daimiliği ve yaratılmışlığın faniliğinin birlikteliği âlemi var eder, yaşamı, zikri var eder, muhabbeti var eder, seyri, keşfi var eder. Muhabbet de öyledir, az önce söylediğim varken yok oldu, o yok olduğu için yerine yenisi geldi. Şu an konuştuğumuz yok olacak ki yerine yenisi gelecek, var yok. Yaratılmışlıkta, Allah’ın sistemi var yok üzerine inşa edilmiştir. İşte var olan Allah’tır varlığı daimidir. Var olup yok olan, yokluk diye ifade ettiğimiz yaratılmışlık da Allah’ın varlığından gelir. Yaratılmışlıktaki fanilik, yaşamın sürekliliği, Allah’ın ispatta Kendisini muhabbet edişidir. Onun için Allah yarattığına bir ömür tayin eder çünkü yaşam ilahî bir muhabbetin akıcılığıdır. Zakir olan Allah’ın Kendisini zikredişindeki akıcılık ve sürekliliktir. Bizler Allah’ı kalben ya da cehren zikrederken, Allah esmasını sürekli tekrar ediyoruz. Allah, Allah, Allah! Zikrediyoruz, Allah derken batından zahire çıkan ses ve nefes, var olup sonra bitiyor. Yine bir var bir yok. Zikrin devamlılığı 1-0’la, var ve yokla gerçekleşiyor. Allah buna işaretle, “Biz sizi yarattık ve size belli bir ömür tayin ettik” diyor.
Neden bir ömür, neden fanilik? Zahirlikte neden bakilik yok fanilik var? Zahirlikte fanilik yerine bakilik olsaydı, yaratılmışlık var olamazdı. Bizi ve âlemi var kılan fani oluşumuzdur. Yine aynı zikretmek örneğinden anlamaya çalışalım. Yaratılmışlıkta başlangıç ve son olmasaydı, Allah’a sınır gelirdi. Zikretmeye başladık, “Allah” dedik bitti. İkincisi, üçüncüsü yok, süreklilik, akıcılık yok. İşte böyle olurdu yaratılmışlıkta fanilik olmasaydı. Bunu muhabbet örneğinden anlamaya çalışalım. “Allah” dedik ve bitti. Nerede muhabbet? Hadi dağılalım. Anlatabildik mi? O nedenle Yaratılmışlıkta fanilik vardır. İşte buna işaretle Allah, “Sizi Biz yarattık ve bir ömür tayin ettik” diyor.
Cenab-ı Allah’ın insanı yaratma gayesi üzerine şehadet âlemi olan bu Zahirlikte, belirlediği bir ömre kadar ona yaşam vermiş olmasının bir gayesi var karşımızda. “Evet, Ben seni bir gaye doğrultusunda yarattım. Şimdi gayem üzere, belirlediğim ömür kadar şehadet âleminde bulun” diyor bizlere. Yüce Kur’an’ı Kerim’de Cenab-ı Allah bunun cevabını veriyor, “Biz sizi ancak Bana kulluk edesiniz diye yarattık”
O halde Allah’a kulluk, Allah’ın bize vermiş olduğu ömür içerisinde gerçekleşecek. O zaman karşımıza, Allah’ın dünyada belirlediği ömür miktarınca yaşıyorken, Kendisine kulluk yapmak, Kendisinden başka ilah olmadığına şehadet etmek çıkıyor. Allah bizden Kendisinden başka ilah olmadığına şehadet etmemizi istiyor mu? İslam’ın şartı o zaten. Bunu kabul etmek bizi İslam mensubu yapıyor, bunu kabul etmiyorsan zaten Müslüman değilsin. Peki, nerede istiyor? O belirlediği ömür dâhilinde, dünyada yaşarken. İşte bu da Allah’ı hamd etmekle mümkündür. Gayıpta zannî bir varlığa, “Sen ne kadar yüce ve büyüksün” demek değildir Allah’ı hamd etmek. Dünyada yaşarken Allah’tan başka ilah olmadığına şehadet etmek yani ancak Allah’a kulluk yapmaktır.




