İsrail hapishanelerinde suçsuz yere tutuklanan Filistinli sayısında rekor!

Filistinliler aylarca İsrail hapishanelerinde suçsuz yere alıkonuluyorlar. Son aylarda bölgede ortaya çıkan gerilimin de etkisiyle mevcut İsrail hükümeti, idari tutukluların sayısının artmasına yol açıyor.

17 Ağustos itibarıyla İsrail hapishanelerinde 723 kişi, idari tutukluluk kapsamı altında mahkum durumda. 2008 yılında en yüksek seviyeye ulaşan idari tutukluların çoğunluğunu Filistinliler oluştururken 11 kişinin ise Arap İsrail vatandaşları olduğu ifade edildi.

İsrail Bilgi Edinme Özgürlüğü Hareketi'nin talebi üzerine İsrail Hapishane Servisi tarafından yayınlanan rapora göre İsrail Cezaevi Teşkilatı, cezaevlerinde, suçlama veya yargılama olmaksızın esaret altında olan tutukluların 723’ünün "idari tutuklu" olduğunu açıkladı. Bu sayının 2008'den bu yana en yüksek sayı olduğu raporda açıkça görülüyor. 2008’de idari tutuklu sayısı 803 olarak kaydedilmişti.  O zaman bu rakam, toplam 10 bin mahkumun yüzde 8'ini oluşturuyordu. Bugün yaklaşık 5 bin mahkumun yüzde 15'ini idari tutuklular oluşturuyor. İdari tutuklular arasında 2 kadın ve 12 küçük erkek çocuğu bulunuyor.

İdari tutukluların hepsi Filistinli ve aralarında İsrail vatandaşı Filistinli 11 tutuklu var. Geri kalanlar Batı Şeria'dan ve idari tutuklular arasında Yahudi yok.

İdari tutuklular arasında en yaşlı olarak kabul edilen ve geçen ay serbest bırakılan avukat Beşir Ahmed Kamil el-Hayri (80) şunları söylüyor: “Bir avukat ve hukuk adamı olarak süresi belirlenmeden idari gözetim altına alınmam, meşru müdafaa konusunda en temel insan haklarıyla çelişen bir prosedür. Bu, yalnızca aşırı gereklilik hallerinde geçerli olan olağanüstü hal yasalarına başvurma olanağı sağlayan uluslararası meşruiyete aykırıdır.”

Hayri'nin hikayesi idari gözaltı gerçeği hakkında çok şey anlatıyor. 1942'de Ramle'de doğdu. O ve ailesi 1948'de yerinden edildi. Bugün yaşadığı Ramallah'ta yetişen Hayri, 1967 işgalinden sonra Ramle'ye gelmiş ve Aşkenazi Landau'nun Yahudi ailesi ile tanışmıştır. Eşi Dalia'ya göre, aynı apartmanda oturan iki aile arasında hemen bir dostluk ilişkisi gelişti ve aralarındaki büyük siyasi farklılıklara rağmen apartman, Yahudi-Arap dostu faaliyetlerin karargahına dönüştü.

Beşir el-Hayri, son tutuklanmasından önce 4 kez tutuklandı, 5 yıl sınır dışı edildi, İsrail hapishanelerinde 17 yıldan fazla kaldı ve uzun süre seyahatten men edildi. İşgalden bir yıl sonra yani 1968 yılında ilk kez tutuklandı ve o zaman 26 yaşındaydı. 1984'te bir mahkum değişimi anlaşmasıyla serbest bırakılana kadar 15 yıl tutuklu kaldı.

Hayri, 1988 yılındaki ilk intifadada tekrar tutuklanmış ve tutuklama sırasında Lübnan'a sınır dışı edilerek 1993 yılına kadar orada kalmış daha sonra ise ülkesine geri dönmüştü.

Üçüncü tutuklanması 2003'te ikinci intifada olan Hayri, iki yıl üst üste idari gözaltında tutuldu. Dördüncü tutuklanması 2011'de gerçekleşen Hayri yaklaşık 70 yaşındayken günlerce El-Maskobiya Soruşturma Merkezinde sorguya çekildi ve avukatıyla görüşmesi engellendi.

Beşir El-Hayri, Ekim 2021'de gece yarısı 15 askerin evini basmasının ardından beşinci kez tutuklandı. Hayri, tıbbi muayeneden geçirileceği Ofer Hapishanesine nakledilmek üzere yaklaşık iki saat baygın kaldığı Beyt İl kampına götürüldü. Ardından hemen sorguya alındı. İstihbarat görevlisi onu, bazıları ölmüş olan kişilerle birlikte halka açık faaliyetlere ve olaylara katıldığını gösteren bir dizi video hakkında sorguladı. Soruşturma sırasında memur, itirafta bulunmadığı takdirde onu idari gözaltına almakla tehdit etti.

Hayri soruşturmanın ardından Ofer Askeri Mahkemesi'ne çıkarıldı ve tutukluluk hali, hakkında “yasadışı” bir derneğin toplantılarına katılımıyla ilgili maddeler içeren bir iddianame hazırlanana kadar uzatıldı. Mahkeme, 5 bin Şekel (bir dolar 3.2 Şekel) mali kefalet ve 15 bin Şekel üçüncü şahıs kefaletiyle serbest bırakılmasına karar verdi.

Askeri Savcılık, hakkında idari gözaltı kararı verilmesi ihtimali nedeniyle tahliye kararının ertelenmesi talebiyle temyiz başvurusunda bulunmuş, mahkeme bu başvuruya kısmen cevap vermiştir. Aralık ayında mahkeme Beşir aleyhine uzatmaya tabi 6 aylık bir süre için idari gözaltı kararı verirken, Beşir el-Hayri idari gözetimin her kademesini boykot ettiğini açıkladı.

Geçen Nisan döneminin sonunda, idari tutukluluğu 6 ay süreyle yenilenen Hayri geçtiğimiz ayın dokuzunda serbest bırakıldı. Tutuklu Beşir el-Hayri'nin davası, işgal makamlarının keyfi olarak idari gözetimi nasıl kullandığını gösteriyor. İsrail idari gözaltı politikasını, tutuklunun serbest bırakılmasını önlemek için bir ihtiyati tedbir olarak değil, cezai bir tedbir olarak kullanıyor. Bu, İsrail işgal makamlarının kefaletle gözaltına alınan birçok durumda izlediği sistematik bir politika.

İsrail cezaevlerindeki idari tutukluların sayısının, çeşitli silahlı operasyonların ardından geçen Mart ayından bu yana artması dikkat çekiyor. Gazze'ye yapılan son saldırı ve Batı Şeria'da İslami Cihat eylemcilerini hedef alan tutuklama kampanyası sırasında bir aydan kısa bir süre içinde 52 Filistinli tutuklandı. İsrail makamları, idari tutukluları, haklarında herhangi bir suçlamada bulunmadan aylardan yıllara kadar değişen sürelerle cezaevlerine mahkum etti. Bunlar "önleyici tutuklamalar" olarak kabul ediliyor. Gözaltına alınanların avukatlarının, müvekkilleri aleyhindeki şüphelere ilişkin birkaç satır içeren bir belge dışında delil görmelerine izin verilmiyor. Hakimler, gizli istihbarat materyallerinin bulunduğu iddiasıyla delilleri avukatların görmesine izin vermeden idari gözaltı kararlarını onaylıyor. Ayrıca davaların büyük çoğunluğunda avukatların mahkeme oturumlarına katılmalarına izin verilmiyor.

Tel Aviv / Şarku'l Avsat

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.