Dengeli Olmak Kimliksizliktir..

“Dengeli olmak kimliksizliktir’’diyen zatı muhterem zihin (siz) ler ile nice yıllar geçirdik. Erdemli, kibar ve naif olanlar - hakir görülür - hayatta kalma savaşı verilen sokaklarda.

Bir nevi siyasi yaşamda da var edilmiş, bu haksız sanrılar yüz yıllar boyunca. Siyasetin vazgeçilmez kurallarındandır derler ‘taraf olmak, savaş alanı yaratmak, kaosa sebep olup kurtarıcı olmak.’

Hatta usülden değil esastan kabul eder bunu, firavun seven insanoğlu. Malum hürriyet/egemenlik, özgürlük nedir bilmeyen insanın arzusudur - yönetmedik, yönetildik deyip - geçmek isterler daim yaşamlarında.

Ben de bu kolay yolu seçip, keçiye atardım suçu da, Atatürk’ün ödevi gelir aklıma ‘rağmenli yaşamak var savaşımızda’ der devam ederim dengeli yaşamıma..

Şu görece kimlikli yani dengeli - dengesizler neyi nasıl yapmışlar bir bakalım...

-Faiz sebep, enflasyon sonuç demişler, taraf başlayıp bertaraf olmuşlar.

-Faşizm sebep, ayrışma sonuç demişler, bölünme ile toprak ve hayat kaybetmişler.

-Kimliksizlik sebep, komünizm sonuç demişler, mülkiyetsiz, cinsiyetsiz, milliyetsizliği görmüşler.

-Korku sebep, kapanmak sonuç demişler, yoksun insanlar ve olmayan ülkeler yaratmışlar.

-Dağılma sebep, ilhama birliği sonuç demişler, cihat kültürü ile yüzleşmişler.

-Doğum sebep, nüfus sonuç demişler, toplu ölümleri icat etmişler.

-Demokrasi sebep, bireysel azınlık hakkı sonuç demişler, ne istediniz de vermedik deyip anayasal/hukuksal krizlere boğulmuşlar.

-Çocuk sebep, Anne sonuç demişler, 8 yaşında çocuk gelinlere kanlı taç giydirmişler.

-Hak sebep, ihlali sonuç demişler, bir adam 8 kadın 50 çocukla ordu gibi köyler ile yüzleşmişler.

-ERKEK sebep, KADIN cinayetleri sonuç demişler, cinsiyet ayrımının sonuçlarından utan(ma)mışlar.

-Modernlik sebep, yozlaşma sonuç demişler, kapitalizm ve emperyalizm ile tanışmışlar.

-Dinsizlik sebep, tarikatlar sonuç demişler, tek adam sultacı yönetimlere maruz kalmışlar. Yani kısaca, ben sebep, sen sonuç dramında ki zevkten kendilerini alamamışlar.

Peki, biz dengeliler ne yapmışız bir de ona bakalım.

İçimizden Türk bilincini hatırlayan Atatürk çıkarmışız ve konuyu kapatmışız. Ne sebep, ne de sonuç aramaya gerek dahi duymamışız. Gericilik saymışız konuda debelenip durmayı. Kalkmışız ayağa, evrensel olanı zamana uyarlamışız.

Bu saatten sonra, biz dengeli kimliksizlere ulusal milliyetçiliği yaşatmak, siz dengesiz kimliklilere uyanmak düşer.

Efendi ve Hanımefendiler ile donanmış Türk Ulusu’na yüksek saygılarımla..