150

Emekli biri olarak evde televizyon karşısında filim ve belgesellerin yanı sıra dünyayı gezen insanların paylaşımlarını seyrederek vakit öldürüyorum. Bazen de kendime sorduğum sorularla dertleniyorum. Roma’nın kurucularını bir kurtun emzirerek büyütmesi ve Türklerin Ergenekon’dan çıkışında bir dişi kurtun yol göstermesinin, daha derinlerde bir şeyin simgesi olduğunu hep düşünmüşümdür. Bazı insan gruplarının bunlara sahip çıkıp anlatmasındaki kasıt nedir?

Bu sorunun cevabını youtube’ta Kurak Araziye Kurtları Bıraktılar… Sonuç Gerçek Dışıydı! Her Yer Ağaçlarla Doldu videosunu seyredince şaşırarak öğrendim.

ABD’de Yellow Stone National Park (milli doğa parkı)’ta bulunan geyik nüfusunu artırmak için bunların düşmanı olarak görülen kurtların 1872-1926 yılları arasında yok edilmesine karar vermişler ve türlü yöntemlerle yok etmişler. 1926 yılında son kurtu öldürdüklerini de törenle kutlamışlar. 1990 lara gelindiğinde geyik nüfusu 5 binden 20 bine çıkmış. Korku kalmadığı içinde arazinin en verimli yerlerine yerleşmişler ve oradan çıkmamışlar. Dere kenerlarında ki söğüt ve kavak ağaçlarının dallarını yemiş ve kabuklarını kemirmişler. Bu durum kunduzların yok olmasına sebep olmuş. Gölcükler olmadığı için de balık popülasyonu azalmış. Böylece ayı nüfısu da azalmış. Yerden biten söğütlerin tepelerini de geyikler yedikleri için ağaç boyları insan omuzunu geçmemiş. Akarsu kenarları kurumuş ve çölleşmeye başlamış.

1995 yılına gelindiğinde bilim insanları bu yok oluşun sebebini 20 yıllık bir araştırmanın sonucunda kurtların olmayışı olarak açıklamışlar. 1995 yılının ocak ayında Kanada’nın Alberta bölgesinde yaklanan 14 Gri kurt (Asya ve avrupada bozkurt olarak adlandılılır) yakalanarak bölgeye getirilir. 10 hafta boyunca alıştırma alanalarında tutulan kurtların kapıları açıldığında sahaya ilk önce bir dişi kurt çıkıyor ve havayı koklayarak yürüyüş yolunu belirliyor. Geyikleri bulundukları bölgelerden uzaklaştırıyor. KORKAN geyikler artık kafaları dik etraflarını kollamak zorunda kalıyor. İstedikleri gibi hareket edemediklerinden ağaçlar büyüyor. Diğer canlılar çoğaldığı için ekolojik sistem 2024 yılına gelindiğinde eski haline dönüyor. Geyik sayısı 6 ile 8000 arasında kalıyor.

Burdan şunu söyleyebiliriz. Dişi kurtun önderliğindeki boz (gri) kurtlar doğada yok edici değil, ekolojik sitemi evrimleştirerek düzenleyici tepe yırtıcılardır.

Orta asya steplerideki sürü sahipleri bu nedenle geride kurtların payını bırakarak yollarına devam ediyorlar.

Roma bu bilgelikte olduğu için kuruluşunu bir kurtun sütünden aldığı ilhamla başlatarak, eko ve ekolojik sistemi yönlendireceğini ilan etmiş. Türkler karanlık çağdan bir dişi kurtun gösterdiği yolda yürüyerek binlerce yıl hüküm sürmeyi başarmış.

Kurtun başarısı “kurala uymayanı cezalandırmak”tan başka bir şey değil diye düşünüyorum.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
150