Necip Hablemitoğlu Cinayetinin Bilinmeyenleri… Katil Kim? Arkasında Hangi Güçler Var?

BURSA ARENA / Haber Merkezi

15 Temmuz Gazisi Emekli Emniyet Müdürü Fatih Eryılmaz'dan Necip Hablemitoğlu suikastına dair çarpıcı tespitler... Enver Altaylı'nın sorgulanması gerektiğini vurgulayan Fatih Eryılmaz "Necip Hablemitoğlu'na MİT Müsteşarlığı teklifindeki kişi Enver Altaylı'dır. Tuzağı kuran kim ise cinayeti o işledi, işletirdi" dedi.

Necip Hablemitoğlu suikastının perde arkası aralanıyor. Soruşturmanın tek şüphelisi Nuri Gökhan Bozkır ile ilk röportajı yapan Odatv Genel Yayın Yönetmeni Toygun Atilla, 15 Temmuz Gazisi Emekli Emniyet Müdürü Fatih Eryılmaz’la suikastın bilinmeyenlerini konuştu.

Fatih Eryılmaz, Sabah Gazetesi'nin haberinde yer alan isimlerden birinin MİT mensubu olmasına dair "Bunlar özel kuvvetçi oradan MİT'e de geçmiş olabilir. Bu cinayetin bir şüphelisi eldedir anlamına gelir bu. MİT'le işi kalmamıştır artık. Bu şahıs eldedir. Sabah Gazetesi'nin bunu yayınlamasından bunu anlıyoruz" dedi. 

ÇELİŞKİLER VAR MI

Bilinenlerin aksine anlatımlarda bazı çelişkiler olduğunu kaydeden Fatih Eryılmaz şöyle konuştu: 

"Arada çok boşluklar var. Bizim vatandaşlık görevimiz bu cinayetin faillerinin yakalanması ve gerekli cezayı almalarını isteriz. Bu olayla ilgili yayınlanan her şeyi okuyorum. Bunlarla karşılaştığım zaman çok büyük boşluklar var. Tek tek anlatalım. Bu çok kısa bir röportaj ve bir bağlam mantığı yok. Diyor ki birinci soruda 'O gün olay yerinden telefonunuz sinyal vermiş' diyor, 'Öyle bir şey olmaz' diye yanıt veriyor. İkinci soruda cinayet günü telefonunuz niye kapalı diyor. Bunlardan hangisi doğru."

BÖYLE HATA YAPMAZ

Suikasttaki delillere dikkat çeken Fatih Eryılmaz şu şekilde devam etti: 

"Daha önce de söyledim, Ben 'bu işin katili Nuri Gökhan Bozkır değildir' demiyorum ama bu delillerle ve verilerle bu iddiada bulunmak yetersiz diyorum, delillendirilmeli. Maddi delil dizilimini yapabilirsiniz delil sıralamasını kimse yapamaz o tanrısal bir işlemdir.  Bu şahıs önemli bir isme yönelik suikast için seçilip bu iş yaptırıldıysa ki bu şahıs özel kuvvetçi bir suikasta gidiyorsa kendi telefonu ile gitmez oraya. Özel kuvvetçi böyle bir hata yapmaz."

BU NEDEN SÖYLÜYOR?

Nuri Gökhan Bozkır'ın suikast silahı ile ilgili anlatımlarına dair ise Fatih Eryılmaz şunları ifade etti:  

Röportajda 'Suikast silahı Mogan'da' diyor 'Suikastın sanığı' deniliyor ama röportajda Nuri Gökhan Bozkır'ın verdiği isimler sanık gibi. Röportajda verilen bir delil yok. Elimizdekilerle konuşuyoruz ama belki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a bu bilgiyi verenler delilerle anlatmışlardır. Bunu bu şekilde düşünmek istiyorum. Bu sanık 4 tane isim veriyor. Silah olduğunu düşündüğü bir şey attığını söylüyor. Bu biraz komik, Burada sürekli özel kuvvetlerin koşusu var. Bunun silah olduğunu nasıl yorumluyoruz. Hablemitoğlu'na nasıl bağlıyoruz. Gidelim Mogan'ın kenarına Polis Akademisi de oradadır, yapılaşmanın da olduğu bir yer. 300 metreden elindeki siyah poşeti de içindeki silahı da görüyor. Bu imkansız. Bunu neden söylüyor. Kendisini kurtarmak gerçek failleri işaret ediyor olabilir ya da yalan söylüyor olabilir. Mesela bir gün öncesinde 'Özel Kuvvetlerde olağanüstü bir hareketlilik vardı' diyor. Orda azaltarak söylüyorum bin kişi var. Sürekli atış talimleri sürekli faaliyetin olduğu bir yer. Kuzey Irak'ta doğuda görev alıyor. İnsanların göle bakıp şiir yazdığı bir yerden bahsediyor ama burası zaten ÖKK her gün hareketlidir. FETÖ'den biliyoruz ki aslında bağıra bağıra cinayete gidilmez aksine sessizlik olur. Artı Mogan Gölü'ne mafya bile silahını atmıyor artık. Silahı parçalar 50 tane yolu var bunun. Gölün etrafında bir sürü mekan var."

GÖRÜNTÜLERDEKİ FARK

Röportajdaki görüntü ile basına verilen fotoğraf arasındaki büyük farka dair Fatih Eryılmaz "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamasından teslim edildiğini anladık. Demek ki öncesinde yapıldı bu röportaj. Önceden yapılmış ve bekletilmiş belli" ifadelerini kullandı. 

Mogan Gölü'nde arama yapılıp yapılmadığını yapılmadıysa yapılması gerektiğini kaydeden Fatih Eryılmaz "Kroki ile çizdim gönderdim diyor. benim arama yapıldığına dair bilgim yok. Kroki 2015'te 6 yıl geçti. 20 kış 20 yaz geçmiş. Çok zor bir ihtimal bulmak. Bu şuna benziyor, çok kolay bulunmaması lazım. Bu röportajda hayatın olağan akışına uymayan şeyler var. 'Silahı sever' diyor biri için adam Özel Kuvvetler'de subay silahtan nefret edecek hali yok. Bu ifade midir. Zaten orada silah kullanmayı bilmeyen yoktur iyi nişancı olmayan da yoktur. O kadar çok sis bombaları var ve yalancı bayraklar açılıyor ki millet çözülmeyeceği düşünüyor" diye ekledi. 

POLİS DESTEĞİ LAZIM

Fatih Eryılmaz, cinayetin planlı olduğunu örneklerle şöyle açıkladı:   

"Bu cinayet ne zaman işlendi. Tam maç saati bakın terör örgütü PKK da nöbetteki askerin tabiri caizse gevşek zamanlarını seçerdi. Saat 19:00 polis ekiplerinin görev değişim saatidir. O da düşünülmüş planlı. Rahmetli yakın mesafeden vurulmuş. Herhangi bir kavga dövüş emaresi yok. Bu rahmetlinin tanıdığı biri olma ihtimalini de cebimize koyalım. Park yerine girdi çantasını aldı diyelim ve birini gördü bağırtı çağırtı bir ses yok. Duyan yok. Diyelim rahmetli vuruldu her zaman sokaklarda orada balkondan bakan bir teyze vardır, sokakta dolaşan bir aşık vardır. Polise ihbar gitti. Polis bu durumda ne yapar kapama noktaları polisin yaptığı işler bellidir. bunu planlayan aklın kaçışı planlaması da kaçınılmaz. Bu cinayet polis bilgisi olmadan işlenemez polis idari sistemi polis çalışma sistemi bilmeden işlenemez. Böyle ince planlanmış bir cinayette katili oradan çıkarmak için polis desteği veya bilgisi gerekir. Çıkamaz yoksa oradan. O saatte o bölgede polis istihbarat veya terörle mücadele ekibi olduğunu ben buradan iddia ediyorum."

"Necip Hablemitoğlu, FETÖ tarafından şehit edilmiştir. Bu benim için nettir. Ben arı kovanına bir taşı attım cinayetten hemen sonra sesin nereden geldiğini gördüm" diyen Fatih Eryılmaz şöyle devam etti: 

Şuradan başlayalım Necip Hablemitoğlu'na MİT başkanlığı teklif edilmesi... FETÖ'den habersiz bir komiser yardımcısı terörde çalışamıyor bile... Böyle bir ortamda teklif yapıldıysa bu teklifi yapan FETÖ'cülerdir. Neden? Bu adam bir şeyler yazıyor, yazdıkları da doğru elinde daha fazla ne var diye yaklaşmak için. Bunu da FETÖ'cü kimliği ile değil, rahmetli Hablemitoğlu'nun kimliğine uyan bir isimle yaparlar. Bu onların davranışıdır zaten."

ALTAYLI SORGULANMALI

Enver Altaylı'nın Necip Hablemitoğlu'na MİT Müsteşarlığı teklifinde bulunduğunu kaydeden Fatih Eryılmaz şunları söyledi: 

"Biz basından ne okuduk; FETÖ'nün önemli isimlerinden Mustafa Özcan'ın Enver Altaylı ile bu konuyla ilgili görüşmeler yaptığını, Halil Şıvgın'dan bu kitabın yazılmaması için Necip Hablemitoğlu ile irtibat kurması için talepte bulunduklarını. Kim var Mustafa Özcan var Enver Altaylı var. Enver Altaylı kim? Enver Altaylı aslında bir CIA ajanı, MİT'te de görev yapmış milliyetçi bir görüntü sunmuş. Bir görevi var istihbarat yapıyor, yönlendiriyor yönetiyor bu camiayı. Nerede bu Enver Altaylı, FETÖ'den dolayı cezavinde. Suçu ne; cezaevindeki FETÖ'cü MİT'çileri yurtdışına kaçırmayı organize ediyor. Kaçırdıkları eski MİT'çi Damat eski MİT'çi Enver Altaylı eski MİT'çi...  Dosyası basında yer aldı neyi gördük orada. FETÖ elebaşına yazdığı mektuplar vardı. ne diyordu Muhterem bilmem ne. Ne diyordu orada Bu Kaşif Kozinoğlu sakın MİT müsteşarı olmasın cemaatimize zarar verebilir. kafasında hep MİT'i şekillendirme dizayn etme çabası var. Bunu nereden hatırlıyoruz biz bunu: Necip Hablemitoğlu'ndan... Ne oluyor? Milliyetçi görünümlü Necip Hablemitoğlu üzerinden bunu da Altaylı teklif etmiş diye düşünüyorum. Diğer isimler arasından kim kalıyor. Enver Altaylı'nın sorgulanması gerekir. Necip Hablemitoğlu'na MİT Müsteşarlığı teklifindeki kişi Enver Altaylı'dır. Tuzağı kuran kim ise cinayeti o işledi, işletirdi.

CİNAYETİN ARDINDAN KİTAP

Daha önce kullandığı "Ben bir taş attım sesin nereden geldiğini gördüm" ifadelerini açan Fatih Eryılmaz, Necip Hablemitoğlu cinayetinden 4 ay sonra Tuncer Günay'ın yazdığı kitabı paylaştı. Fatih Eryılmaz 

Cinayetten hemen sonra bir arkadaşımız bir kitap hazırladı. Cinayetten 4 ay sonra Tuncer Günay bizim arkadaşımız, kardeşimiz. Cinayetten 4 ay sonra piyasaya çıktı bu kitap. Bu kitapta daha çok Alman vakıflarından bahsederken FETÖ yüzde 15 - 20 bile geçmiyor aslında... Bunu yazan arkadaşı Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadale ekibi gözaltına alıyor. Arkadaş da gözaltı sebebini soruyor şubede söyleriz diyorlar. Polis gözaltına aldığını nereye götürmesi lazım. Ekipler bu arkadaşı alıyor Emniyet yerine Çayyolu'nun daha ilerleri Polatlı'ya doğru giden yolda bu arkadaşı alıyorlar. Issız bir yerde sorguluyorlar. Kim bunlar? Ankara Terörle Mücadele Ekibi şubesi. Sorgulama da şöyle; Kızın şu okulda okuyor, karın şurada çalışıyor ayakkabı numaran şu... Seni her yerden takipteyiz mesajı vererek diyerek Emniyet'e götürüp Emniyet'ten bırakıyorlar. Ama hiçbir suçlama yok. Gözaltına alınırken bi kaç kişiye haber verdiği için mecburen emniyete götürüyorlar. olay burada da bitmiyor. 155'e bir ihbar yapılıyor. Bu arkadaşın posta kutusunda bomba düzeneği olduğu iddia edilen bir şey bulunuyor. Terörle mücadele bu arkadaşı tekrar gözaltına alınıyor. Baya bir beklettikten sonra savcıya çıkarıyorlar ve serbest kalıyor. Tabii bu fikri veren biri olarak biz bir taş attık Tuncer Beyle beraber bu taşa ses nereden geldi. Alman vakıflarından gelmedi. Bunu sorgulayan ekipler sen kimsin 'Cemaat'ten ne istiyorsun diye soruyorlar. O tarihte Ankara istihbaratta Yurt Atayün olduğunu hatırlatan Fatih Eryılmaz şunların altını çizdi:

"Faili meçhul kalan bu cinayeti çözmek için özel bir ekip kuruldu terör, istihbarat, asayiş ve cinayet bürodan kendi alanında uzmanlardan oluşan ekipler olacak seni bu ekibe verirler dedi arkadaşlar. Ben de dedim ki Akın'ı verirler Akın Güneri. Cinayet büroda 7 ekip var 1'i FETÖ'cü o da Akın...  Aradan bir hafta geçti. Arkadaş yanıma geldi. 'Nereden bildin' dedi. Ben de dedim ki: Çözmek için değil çözmemek için ekip kuruluyor. Bozkır çözmek için mi çözmemek için mi geldi derseniz. 'İnşallah çözmek içindir' diyorum.  O tarihte Ankara terör ve istihbaratta kimler var ve neredeler... Bunu sormak lazım... Ankara'da istihbaratın başında o tarihte Yurt Atayün var... Kim Yurt Atayün? 17-25 Aralık'ı yapan. O gün cinayet çözüldü iddiası var. Bizden dosyayı aldılar diyor ekibe... MİT bakacak diyor ve o isimler de istihbarattan alınıyor. Bu o tarihte Emniyet'in bildiği bir şeydir. Bakılacak doğru yere bakınca her cinayet çözülür." (Odatv.com)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.