Seçim sonuçarı açıklandığında anketçilerin araştırmalarında yanıldıkları tüm media tarafından dile getirildi. Şunu gördük ki pazar araştırması yapan anketciler ile siyasi analiz yapılırsa bu durumun ortaya çıkıyor. Siyasi zeka sahipleri bu araştırmalarda çıkan sonuçlara göre alternatif stratejilerle yeni tavır belirleyip seçmeni yönlendirebiliyorlar. Anket sonuçları doğru olmasına rağmen geçerli olamıyorlar.

CHP. diğer üç partinin adaylarını kendi listesine almakla bu partilerin seçmenlerini serbest bırakmış oldu. Sayın Ali Babacan’ın “bu durumda tüm seçmenlerimizi buraya taşıyamayız” uyarısına rağmen umursamaz bir şekilde CHP uygulamıştır. Nasıl olsa bizim adaylarımız seçilecek sıradalar diye düşünen serbest kalmış seçmenler diğer kardeş partilerde ki adaylarını desteklemeyi yeğlemişlerdir. Yeniden Refah Partisi bunu gördüğü anda Cumhur ittifakına katılarak ağlarını attı. Propagandası gayet basitti. Bizim partili olun demiyoruz. Sadece bizi destekleyin. Refah olarak birlikte mecliste daha güçlü olalım dediler. Daha milliyetçi olanlar da Zafer Partisi ve MHP'ye oy vererek desteklediler. Zaten İYİ Partinin ülkücü kanadının bir kısmı Ali Ağıralioğlu’nun söylediği gibi Kılıçdaroğlu'na oy vermeyeceklerini açıklamışlardı. Kılıçdaroğlu'nun adaylığı İYİ Partiyi %5 oranında geriletmiştir. Yani Millet ittifakının %6-7 oyu diğer kardeş partilere kaydı. Devlet Bahçeli tüm ısrarlara ve eleştirilere ragmen siyasi tecrübesi ve strateji becerisiyle bu başarıyı elde etmiştir. Anketciler bu stratejik etkileri ölçemedikleri için yaptıkları doğru ölçümlerdeki sapmaların etkisini belirleyememişlerdir. Millet ittifakanın yapacağı iş serbest kalan bu seçmenlerin parlemontoya giremeyen liderlerinin hükümette yer alabilmeleri için yuvaya dönmelerini sağlamaktır. Bunu %3 oranında başarabildiklerin de ikinci turda yarışabiliriler.

Millet ittifakı sadece fakir fukara edebiyatı yaparak, onlara yardım ederek seçim kazanacağı iddiasında. Bu ülkede 70 yıldır desteklenen bir hür teşebbüsün varlığını inkar ettiklerinde Ecevit’in gazete ilanlarıyla düşürüldüğü günleri ve kuyrukları aynen yaşar ve yaşatırlar. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Esnaf ve sanatkarlar Derneği ile iletişim kurup iktidarlarına ortak etmenin yollarını aramalılar. Bunu yapmadıklarında gariban gördüğünüz insanların endişelerini ortadan kaldıramazlar. Bekledikleri oyu da zor alırlar. Erdoğan ve Bahçeli siyasi alt yapıdan yetiştikleri için seçmenin alacağı tavırları biliyor ve buna göre strateji belirliyorlar. Kılıçdaroğlu çantadan yetişmediği için önüne gelen verilerle hesap yapıyor. Seçildiğinde başarısı ne olur? Yanındaki siyasetçiler sayesinde durumu kurtarabilir. O liderlere kulak vermesinde yarar var.

Aklıma aşağıdaki anım geldi;

1991 yılında Gürcistan gezimizde Osmanlı'nın Batum'u kaybettiği refandumu anlatmışlardı. Şaşırarak dinlemiştim. Ne kadar doğru bilmiyorum. Osmanlı ile Rus Çarlığı yaptıkları anlaşma ile referanduma gidilerek halkın bağlanmak istediği ülkeyi tercih etmesini kabul etmişler. İsmet bey’in babası kale komutanı imiş. Bir müddet sonra bir tamim (duyuru) “Osmanlı mensubu kim bir gürcü kız ile evlenirse düğün masrafları ile para verilecektir" yayımlamış. Bunun üzerine ne kadar asker memur varsa kızlar ile evlenmişler. İsmet bey’in babası da Kutaisi şehrinin en zenginin 14 yaşındaki kızını kaçırmış. Adamın 5 oğlu bir kızı varmış. Kız kendinden küçük olan iki kardeşine de anneleri olmadığı için bakıyormuş. O çocukları da Batum’a getirmişler. Fakat gürcü erkeklere evlenecek kız kalmamış. Ruslar ertesi yaz iki gemi ile gelmişler. Geminin biri güzel kızlarla, diğeri de yiyecekle dolu imiş. Bir kız alana bir arabada yiyecek vereceklerini söylemişler. Kızlar kapışılmış. Oylamadan birkaç ay önce iki rus gemisi daha gelmiş. Ukrayna'da yapılacak inşatta çalışmak üzere, 5 aylığına yüksek ücretle işçi götüreceklerini söylemiş. Önceliğinde Rus kızları ile evlenenlerin olacağı belirtilmiş. Evlerine bırakmaları için avans da vermişler. Gemiler dolmuş. Gidenler bir daha geri gelmemiş. Oylama zamanı gelmiş. Anlaşmanın bir maddesine göre oy sahibi Batum'da yoksa yerine çocuk doğurmuş eşi oy kullabilirmiş. Önce Osmanlı paşası konuşmuş. Sonra Rus generali konuşmuş. Rusya’ya bağlanmak isteyenler bu tarafa, Osmanlı'ya bağlanmak isteyenler öbür tarafa geçsin demişler. Rus kızlarının çokluğu ile Osmanlı Batum’u kaybetmiş..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.