Doğu Türkistanlılar, Wang Yi'nin Türkiye ziyaretini değerlendirdi

BURSA ARENA / Haber Merkezi

Çin yönetiminin sistematik baskı ve asimilasyon politikalarına maruz kalan Doğu Türkistanlılar, başta Ankara ve İstanbul olmak üzere tamamen insani yöntemlerle yaşanan insan hakları ihlallerine karşı çıkıyor. Çin’in soykırıma varan faaliyetlerine karşı mücadele eden Doğu Türkistanlılar, 3 ayı aşkın bir süredir aile nöbeti mücadelesine devam ederken; 25 Mart 2021 tarihinde Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi Türkiye’yi ziyaret edecek. Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Dolkun İsa, Dünya Uygur Kurultayı Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Erkin Ekrem, Doğu Türkistan Milli Meclisi Başkanı Seyit Tümtürk, Çinli bakanın ziyareti kapsamında Türkiye- Çin ilişkileri, Doğu Türkistan’daki hak ihlallerine karşı verilen mücadeleye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Doğu Türkistan’da soykırıma varan uygulamalara imza atan Çin yönetiminin, başta Uygur Türkleri ve diğer Türk kökenli halklar olmak üzere bölgedeki insan hakları ihlalleri, her geçen gün dünya gündeminde daha çok yer alıyor. Türkiye’deki Doğu Türkistanlıların Çin’in Ankara’daki ve İstanbul’daki temsilcilikleri önündeki aile nöbeti, Pekin yönetiminin insan hakları ihlallerini duyurmak adına önemli bir gelişme oldu. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin yarın Türkiye’ye resmi ziyaret gerçekleştirmesiyle Türkiye’deki Doğu Türkistan sivil toplum kuruluşlarını harekete geçirdi. Kırım Haber Ajansı, ziyaret öncesi Türkiye’deki Uygur diasporasına Çinli bakanın kritik ziyaretini sordu.

Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Dolkun İsa, Dünya Uygur Kurultayı Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Erkin Ekrem, Doğu Türkistan Milli Meclisi Başkanı Seyit Tümtürk, Çinli bakanın Ankara ziyaretinin, Türkiye’nin Doğu Türkistan’da yaşanan insan hakları ihlallerine karşı ses yükseltmesi için önemli bir fırsat olduğuna dikkat çekti.

DOLKUN İSA: BAKAN İLE GÖRÜŞMEDE DOĞU TÜRKİSTAN KONUŞULACAK

Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Dolkun İsa, Çin Dışişleri Bakanı Yi’nin Türkiye’yi ziyareti için şu ifadeleri kullandı:

“Wang Yi‘nin Türkiye ziyareti tüm Doğu Türkistanlıları ilgilendiren bir konu o nedenle dikkatle takip ediyoruz bu süreci. Elbette Türkiye’deki tüm teşkilatlar ortak bir basın açıklaması ve bir yürüyüş yapacaklar. Dünya Uygur Kongresi olarak bizde bu durumu destekliyoruz. Bu ziyaretin amacı ne biz bilemiyoruz ama Doğu Türkistan meselesinin görüşmelerde dile getirileceğini biliyoruz.

Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Dolkun İsa

“DOĞU TÜRKİSTAN’IN TÜRKİYE İÇİN ÖNEMİ İFADE EDİLMELİ”

Biliyorsunuz ki Avrupa Birliği Çinli yetkililere bir yaptırım uyguladı. Böyle bir durumda Avrupa Birliğine üye olmak isteyen Türkiye’nin bu konuda ortak hareket etmesi isabetli bir karar olur diye düşünüyorum. Türkiye, Doğu Türkistan meselesi nedeniyle yaptırım uygulamayabilir ama en azından Doğu Türkistan meselesinin Türkiye için önemli bir konu olduğunu ciddi bir şekilde ifade etmesi gerekir.

“TÜRKİYE KENDİ VATANDAŞI OLAN DOĞU TÜRKİSTANLILARA SAHİP ÇIKMALI”

Ayrıca Türkiye’de Türk vatandaşı olan ve ailelerinden ayrı kalan Doğu Türkistanlılar var. Bu insanların çocukları Çin’de tutuluyor. Çin yetişkin insanlara terörist suçlaması yapabilir ama çocuklara yapamaz. Türkiye’nin kendi vatandaşı olan Doğu Türkistanlı çocukları Çin yönetiminden talep etme hakkı var. Bu çok zor bir istek değil. Suçsuz insanların serbest bırakılması veya en azından Türk vatandaşı Doğu Türkistanlılara sahip çıkılması gerektiğine inanıyorum. Tam sayılarını bilmiyorum ama bir grup Türkiye vatandaşının toplama kampında tutulduğunu biliyoruz.

“TÜRKİYE’DE OKUYAN GENÇLER TERÖRİST SAYILIYOR”

Bir başka konu ise Türkiye’de okuyan, Türkiye’de yaşayan Doğu Türkistanlıların ailelerinin toplama kamplarına alındığını biliyoruz. Yani Çin hükumeti, Türkiye’de üniversite okuyan gençlerin ailelerini toplama kampına alarak, Türkiye’ye terör merkezi iması yapılıyor. Bu Türkiye’ye hakarettir. Sanki Türkiye’deki üniversiteler, bir suçlu ya da bir terörist yetiştirecekmiş gibi bir gözle bakılıyor. Bu konuda Türkiye’nin ciddi bir tepki vermesi lazım çünkü Türkiye’de okumanın suç olmaması gerekiyor.

“ÇİN, TÜRKİYE İLE UYGURLARIN ARASINI AÇMAYA ÇALIŞIYOR”

Bir de suçluların iadesi anlaşması var. Bu konu elbette görüşmelerde dile getirilecektir. Çin hükumeti bu konuyu Türkiye ile Uygur Türklerinin arasını açmak için kullanıyor. O nedenle Türkiye’nin bu konu hakkında çok dikkatli davranması gerektiğine inanıyorum.

ERKİN EKREM: ZİYARETTE, DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ İNSAN HAKLARI DURUMU GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMALI

Dünya Uygur Kurultayı Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Erkin Ekrem, Türkiye’nin Çin ile imzaladığı suçluların iadesi anlaşması ve Türk vatandaşı olan Uygur Türklerinin durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ekrem’in açıklamaları şu şekilde:

Dünya Uygur Kurultayı Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Erkin Ekrem

“Son dönemde Türkiye ile Çin arasındaki suçluların iadesi anlaşması önem arz eden bir konudur. Bu anlaşmada dikkat edilmesi gereken bazı hususlar var. Öldürme cezası olan bir ülkeye, bir kişinin iade edilmesi söz konusu olamaz biliyorsunuz. Ancak, Çin’in kabul ettiği kanunlarında bu hüküm yer almıyor. Bir diğeri de vatandaşlık meselesi. Bir ülke vatandaşı olan bir kişiyi başka bir ülkeye iade edemez. Ancak, Çin bunu da uygulamıyor. Çin’de vatandaşlık kelimesi ‘halk’ anlamında kullanılmış durumda. Türk vatandaşı olan bazı Uygurlar, daha önce Çin’in vatandaşı olmasıyla ilgili bilgiler var. O nedenle bu anlaşma onaylanacaksa, bu hususlar göz önünde bulundurulsa iyi olur diye düşünüyorum. İnsan hakları evrensel bir konudur. Bu çerçevede Türkiye, Çinli Bakan Wang Yi’nin ziyaretinde Doğu Türkistan’da yaşanan durumları göz önüne alınmalıdır.”

SEYİT TÜMTÜRK: TÜRKİYE’Yİ ZİYARET EDEN ÇİNLİ BAKAN, DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ SOYKIRIMIN BAŞ SORUMLULARINDANDIR

Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlalleri noktasında Türkiye’nin önemli bir rol alması gerektiğini ifade eden Doğu Türkistan Milli Meclisi Başkanı Seyit Tümtürk şöyle konuştu:

Doğu Türkistan Milli Meclisi Başkanı Seyit Tümtürk

Türkiye’yi ziyaret edecek olan Çinli Bakan Wang Yi, Doğu Türkistan’daki soykırımın baş sorumlularından birisidir. Dünya kamuoyu, Çin’in 2016 yılında başlattığı, kamp ve cezaeviyle başlayan uluslararası hukuk ihlalleri ve soykırım politikalarını suç olarak ilan etti. Birçok ülke, bu konuda karar aldı. Bu konuda, asıl Çin’e bu eleştiriyi yapması gereken Türkiye’dir. Çünkü, Batılı ülkelerin bizimle insan olmaktan başka bir ortak noktası yok. Bugün gönül isterdi ki, Batının Çin’e karşı yaptığı eleştiriyi, Türkiye Cumhuriyeti, İslam ve Türk dünyası bu konuda adımlar atsaydı. Ama üzülerek söylüyorum ki, bu süreçte Doğu Türkistan’daki soykırıma yönelik Türk ve İslam dünyasından hiçbir eleştiri gelmedi tek bir itiraz bile yok maalesef. Türkiye’nin açıklamaları, bizi yeteri kadar memnun etmemektedir.

“TÜRKİYE’NİN YERİ ASLA ÇİN, RUSYA VE İRAN EKSENLİ OLAMAZ”

Türkiye’nin yeri asla Çin, Rusya ve İran eksenli bir noktada olamaz. Bu noktada, Doğu Türkistan’da yaşanan hak ihlallerine yönelik Çin’e tavır alma noktasında, 25 Mart 2021 tarihindeki görüşme önemlidir. Türkiye’nin bu görüşmede, Doğu Türkistan’da yaşanan vahşete karşı Çin yönetimine tavır alacağını umut ediyoruz. Bizim soydaşlarımıza zulmeden İran, Rusya ve Çin gibi ülkelere nasıl yakın olabiliriz? Onlarla nasıl stratejik işbirliği kurabiliriz.”

DİNİ, ETNİK VE SİYASİ BASKILARIN MERKEZİ: DOĞU TÜRKİSTAN

Çin hükumetinin sistematik baskı ve asimilasyonlar ile dini, etnik, kültürel ve siyasal anlamda “soykırıma” varan faaliyetleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor. ABD Dışişleri Bakanlığının açıkladığı verilere göre Doğu Türkistan’da yaklaşık 2 milyona yakın Uygur Türkü ve diğer azınlıklara mensup Müslümanlar, eğitim adı altında zorla toplama kamplarında tutulmakta.

Etnik ve kültürel ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine maruz kalan Doğu Türkistanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Öte yandan, Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre ise, Pekin idaresinin kültürel soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında 1 milyondan fazla Uygur Türkünü zorla tutuyor. Farklı kaynaklarda cezaevleri ile gözaltı merkezlerinde tutulanlarla birlikte bu rakamın 3-4 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor.
Çin hükumeti, dünya kamuoyundan toplama kampındaki Uygur Türklerinin durumuna dair tüm verileri gizlemektedir. Ancak, ABD Dışişleri Bakanlığı verilerine göre 2 milyonu aşkın Doğu Türkistanlı toplama kamplarında zorla tutuluyor. Çin Komünist Partisinin sistematik baskı ve şiddet politikalarına maruz kalan Uygur Türkü ve azınlıklar, birçok hak ihlali ile karşı karşıya kalmaktadır.

QHA

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.