'Dezenformasyon' Yasası muhalefetin itirazlarına karşın Meclis’ten geçti

AKP ve MHP’nin “dezenformasyonla mücadele” gerekçesiyle hazırladığı, muhalefetin ve basın meslek örgütlerinin “sansür yasası” olarak nitelendirdiği Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin yasa teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı.

Muhalefetin, yasa metninden çıkarılması veya öngörülen cezanın indirilmesi, sanıkların tutuksuz yargılanması yönündeki uzlaşma çağrılarına karşın, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçunu” düzenleyen 29’uncu madde,  değişiklik yapılmaksızın geçti.

Buna göre, “halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse” 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılabilecek.

CHP yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuracak.

Yasanın en tartışmalı maddesi olan 29. maddenin görüşmelerinde Meclis’te tansiyon daha da yükseldi.

AKP ve MHP  Çarşamba günü, “sabaha kadar” çalışarak yasayı geçirmeyi planlıyordu. Ancak, görüşmelerin başlamasından itibaren yoklamalarla engelleme yapan muhalefet, 29. maddeyi ise alkışlarla ve sloganlarla protesto etti.

CHP milletvekili Burak Erbay çekiçle telefon kırdı

CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay

KAYNAK, DHA

Çarşamba gecesi, maddenin görüşmelerine geçilmesi üzerine CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay bu yasayla gençlerin özgürlüğünün elinden alınacağını belirterek, yanında getirdiği çekiçle telefonunu kırdı.

Arkasından da CHP milletvekilleri ayağa kalkarak yaklaşık 10 dakika boyunca,  alkışlar ve “sansüre hayır”, “29’a hayır” sloganları ile teklifi protesto etti.

HDP milletvekilleri de “Gazetecilik suç değildir, özgür basın susturulamaz” pankartı açtı.

Birleşimi yöneten CHP’li TBMM Başkanvekili Haydar Akar, protestoların sürmesi üzerine birleşimi gece saat 02.15’te kapattı.

Şentop’tan eleştiri:  Kınama cezası gerektiren bir eylem

TBMM Başkanı Mustafa Şentop ise Meclis kürsüsünde Erbay’ın çekiçle telefon kırmasının “kınama cezası gerektiren bir eylem” olduğunu savundu.

Başkanlık Divanı toplantısı sonrasında Meclis’te gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şentop, Erbay’ı şov yapmakla suçladı:

“Uygun değil. Kınama cezası gerektiren bir eylem esasen. Orada oturumu yöneten başkan vekili arkadaşımızın o konuda karar vermesi, oya sunması gereken bir durum.

"Öyle bir aletle Genel Kurul salonuna girmek de yanlış. Milletvekillerinin cihazdan geçmesi veya üstünün aranması gibi bir durum söz konusu değil ama milletvekillerinin bilinç içinde hareket etmesi lazım.

"Kürsüde bir zarar olduğunu öğrendim. Bunun da tazmini kendisinden talep edilir. Kürsüler şov yapmak için tasarlanmış yerler değil. Meclisimizde herkes istediği gibi söz alabilir, kendi görüşlerini ifade edebilir. Başka arayışlar içine girmek yanlış.”

CHP uzlaşma çağrısı yaptı: Kabul edildiğinin ertesi günü AYM’ye götüreceğiz

TGS

KAYNAK, TGS

CHP ise yasanın bugünkü görüşmeleri öncesinde bir kez daha AKP ve MHP’ye “uzlaşma” çağrısı yaptı.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, gazeteci kökenli İzmir Milletvekili Tuncay Özkan’la birlikte düzenlediği basın toplantısında, “Biz son ana kadar uzlaşma aramaya devam edeceğiz. Geçerse Anayasa Mahkemesi’ne yayınlandığı günün ertesi günü gitmeyi planlıyoruz” dedi.

Tuncay Özkan ise “Bu, Türkiye'yi karanlık bir tünele sokar. Tünele girmeden tekrar uyarıyoruz, aradığımız şey uzlaşıdır” görüşünü dile getirdi.

Altay, maddenin Genel Kuruldaki görüşmelerinde AKP ve MHP’lilere, uzlaşmayla değişiklik yapılması çağrısını yineledi.

CHP, İYİ Parti ve HDP’nin 29. maddenin teklif metninden çıkarılması yönündeki önergeleri AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.

“Amerikalılar, 'Sizin yasanız bizimkiyle birebir örtüşüyor’ dedi”

AKP Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir, 34. maddenin görüşmelerinde verilen önerge üzerine söz aldı.

Yasa ile ilgili Avrupa Birliği, ABD ve Venedik Komisyonu temsilcileriyle görüşmeler yaptıklarını anlatan Özdemir, “Biz de bu yasanın içeriğini, özellikle 29’uncu maddeyi Amerikalılara anlattık. Sonunda şunu söylediler, konuşmalar kayıt altında, evraklara bakabilirsiniz: ‘Bizim dezenformasyon yasamızla sizin yasanız birebir örtüşüyor” dediler, toplantıyı öyle bitirdik” dedi.

Özdemir, Venedik Komisyonu’nun tek endişe olarak ise “Şu anda böyle bir yasa yapılmasının acelesi yoktu” şeklinde olduğunu savunan Özdemir, Avrupa Parlamentosu’na da yasayı anlattığını söyledi:

“Anlattıktan sonra ‘Bize bu böyle anlatılmamıştı. Bunu bir sansür yasası olarak değerlendirmiştik’ dediler.

“Ben size şunu söyleyeyim kıymetli milletvekillerim: Milletvekillerimizin burada yaptığı yorumlardan müstesna, dışarıda yapılan yorumlar üzerine söylüyorum: Bu yasayı ‘sansür yasası’ diye ifade etmek içi boş bir söylem çünkü bu yasanın sansürle alakası yok.”

“Meğer Amerikalılardan almış”

Özdemir’den sonra söz alan CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, Özdemir’in açıklamalarını anımsatarak, “Ben de bu yasayı nereden aldı Mahir (Ünal) Bey diyordum, meğer Amerikalılardan almış, kutlarım sizi, bravo(!)” dedi.

Özkan’ın, “Size de geldiler mi efendim?” diye sorduğu MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay “Yok, gelmediler” karşılığını verdi.

Bunun üzerine Özkan, “Gelmediler mi? Sizi mahrum bırakmışlar. Meğer yasa Amerika’daki yasanın aynısıymış, kutlarım sizi” dedi.

Sataşma gerekçesiyle söz alan AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal ise görüşmek için randevu istediğini, kendisinin de teklif sahibi olan Ahmet Özdemir’e yönlendirdiğini belirterek, “Ahmet Özdemir Bey’le bir görüşme yaptılar ve yasayla ilgili bilgi istediler. Şimdi, buradan yola çıkarak Sayın Özkan’ın yasayı Amerika’dan getirmiş olması büyük vizyon. O yüzden, tebrik ediyorum!” karşılığını verdi.

'Venedik Komisyonu’na iftira atmayın'

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ise Özdemir’in, Venedik Komisyonu’nun raporu konusunda halkı yanılttığını da savundu.

Beştaş, Venedik Komisyonu raporunun giriş cümlesinde “10’uncu maddesi tarafından korunan ifade özgürlüğüne doğrudan bir müdahaledir” dendiğini belirterek, “Her gün bize iftira atıyorsunuz, bari Venedik Komisyonuna atmayın” dedi.

Görüşmelerin tamamlanmasının ardından yasa AKP ve MHP oylarıyla kabul edildi.

beştaş

KAYNAK, TBMM

Türk Ceza Yasası’na “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu”nun eklenmesini öngören ve “sansür düzenlemesi” olarak nitelendirilen 29’uncu madde şöyle:

“Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Fail, suçu gerçek kimliğini gizleyerek veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlemesi hâlinde, birinci fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır.”

Dezenformasyon içeren içeriklerle ilgili yaptırımlara, görevlendirilecek mahkemeler karar verecek.

Kişilik hakkının zedelenmesi şikayeti ile içerik kaldırma için mahkeme kararı çıkarıldığında bu içerik her site ve platformdan çıkarılacak. 

İnternet siteleri basın yasası kapsamına alındı

Yasa ile internet, haber siteleri de “süreli yayın” olarak tanımlanarak, Basın Yasası kapsamına alındı.

Böylece gerekli koşulları taşıyan  internet haber sitesi çalışanlarına da basın kartı verilebilecek.

Diğer süreli yayınlar gibi, internet haber sitelerinin iletişim bilgilerinin kolaylıkla erişilebilir bir biçimde paylaşılmasını zorunlu hale getiriyor.

Haber siteleri faaliyet gösterdiği işyeri adresi, ticari unvanı, elektronik posta adresi, elektronik tebligat adresi, iletişim bilgileri ile yer sağlayıcısının adını, kendi sitelerinden ilan etmek zorunda olacak.

Ayrıca bir içeriğin ilk kez sunulmaya başlandığı tarih ile sonraki güncelleme tarihleri, her erişildiğinde değişmeyecek şekilde içeriğin üzerinde belirtilecek.

Haber siteleri de faaliyet alanlarına ilişkin beyanname vermek zorunda olacak ve bu beyannamede elektronik tebligat adresleri de yer alacak. Haber sitelerinin de süreli yayın kapsamına alınması nedeniyle, "yargının iş yükünün artacağı" gerekçesiyle, beyannamenin Cumhuriyet savcılıkları yerine Basın İlan Kurumu'na verilmesini öngören düzenlemeden ise vazgeçildi.

Kabul edilen önergeyle, beyannamelerin Cumhuriyet Savcılıkları’na verilmesi uygulamasına devam edilecek.

Beyanname yükümlülüğünü yerine getiremeyen veya görülen eksiklikleri iki hafta içinde düzeltmeyen haber sitesi, "süreli yayın" hakkını kazanamayacak.

Tekzip bir hafta yayımlanacak

Haber siteleri gelen itirazlarla ilgili tekzip yayımlamakla yükümlü olacak.

Buna göre haber siteleri düzeltme ve cevap istemini, en geç bir gün içinde aynı puntolarla ve aynı şekilde yayımlamak zorunda olacak. Yayın hakkında verilen erişimin engellenmesi veya içeriğin çıkarılması kararının uygulanması ya da internet haber sitesi tarafından içeriğin kendiliğinden çıkarılması durumunda, düzeltme ve cevap metni ilgili yayının yapıldığı internet haber sitesinde ilk 24 saati  ana sayfada olmak üzere bir hafta süreyle yayınlanacak.

Yasayla basın kartı verilmesi ve iptaline ilişkin koşullar yeniden belirlendi.

Buna göre kasten işlenen bir suçtan dolayı 5 ve daha fazla süreyle hapis cezası alanlar ile hırsızlık güveni kötüye kullanma iftira, rüşvet, kaçakçılık, ihaleye fesat karıştırma ve diğer yüz kızartıcı suçlar ile "kamu barışına karşı suçlar", anayasal düzene ve bu düzenine karşı, milli savunmaya karşı, devlet sırlarına karşı ve casusluk suçlarından hüküm giyenlere basın kartı verilmeyecek.

Ayrıca terör suçları ile medya dışında ticari faaliyette bulunanlara da basın kartı verilmeyecek.

Basın kartı yeterliliği taşımadığı saptananların veya belirtilen suçlardan hüküm giyenlerin basın kartları iptal edilecek.

Ayrıca "basın ahlak esaslarına aykırı davranışlarda bulunulması" da kartın iptal nedeni olacak. Basın ahlak esaslarına aykırılıktan kartı iptal edilenler için 1 yıl süreyle basın kartı verilmeyecek.

Genel Kurul’da yapılan değişiklikle Basın Kartı Komisyonu’nun üye sayısı Ankara, İstanbul ve İzmir illerinde bulunan en fazla basın kartı sahibi üyesi olan meslek kuruluşlarının da temsil edilmesi için 19’a çıkarıldı.

Basın kartı başvuruları İletişim Başkanlığı’na yapılacak.

Basın kartı, resmi nitelikte bir kimlik belgesi olarak kabul edilecek.

Basın kartı türleri

Yasa ile basın kartı türleri de şöyle tanımlandı:

  • Göreve bağlı basın kartı: Bir medya kuruluşuna bağlı olarak çalışan Türk vatandaşı medya mensuplarına ve enformasyon görevlilerine verilen basın kartını,
  • Süreli basın kartı: Görev alanı Türkiye'yi kapsayan yabancı medya mensuplarına verilen basın kartını,
  • Geçici basın kartı: Görev alanı Türkiye'yi kapsamamakla beraber geçici bir süreyle Türkiye'ye haber amaçlı gelen yabancı medya mensuplarına verilen basın kartını,
  • Serbest basın kartı: Geçici bir süreyle çalışmayan veya yurt dışında serbest gazetecilik yapan medya mensuplarına verilen basın kartını,
  • Sürekli basın kartı: En az 18 yıl mesleki hizmeti bulunan medya mensupları ve enformasyon görevlilerine ömür boyu verilen basın kartını ifade edecek.

Temsilci Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olacak

Sosyal medya platformlarına Türkiye’de ofis açma ve gerçek kişi olması halinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan temsilci atama zorunluluğu getirildi.

Daha önce çıkarılan sosyal medya düzenlemesi ile bu platformlara temsilci ataması zorunluluğu getirilmişti.

İktidar partisi bu düzenlemeye  hukuki muhatap bulunamamasını gerekçe gösteriyor.

Türkiye'den günlük erişimin 10 milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal medya platformunun temsilcisi teknik, idari, hukuki ve mali yönden tam yetkili ve sorumlu olacak.

Bu temsilcinin tüzel kişi olması halinde doğrudan sosyal ağ sağlayıcı tarafından sermaye şirketi şeklinde kurulan bir ofis olması da zorunluğu getirildi.

Sosyal ağ sağlayıcılar, yasanın uygulanmasında şeffaflığı sağlamak, yasanın uygulanmasına ilişkin gerekli tüm bilgi ve belgeleri istenmesi halinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (BTK) iletecek.

Hukuka aykırı içeriği en geç dört saat içinde kaldırmayan sosyal medya platformu, içerikten doğrudan sorumlu olacak. 

Reklam ve ilan kesme yaptırımları uygulanabilecek

Yurt dışı kaynaklı sosyal medya şirketlerine, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uymaması halinde reklam vermeme yaptırımı uygulayabilecek.

Bu çerçevede, Türkiye’deki gerçek ve tüzel kişilerin yurt dışı kaynaklı sosyal medya platformuna altı aya kadar reklam vermesi yasaklanabilecek.

Sosyal medya şirketlerinin yanı sıra haber siteleri ve iletişim platformlarına, yasal zorunlulukları yerine getirmemesi halinde idari para cezaları, içerik çıkarma cezası uygulanabilecek.

BTK yasada öngörülen yükümlülüklerini yerini sosyal medya platformlarına, bir önceki takvim yılındaki küresel cirosunun yüzde 3'üne kadar idari para cezası verebilecek.

BTK Başkanı, reklam yasağı kararının yanı sıra içeriğin çıkarılması veya  erişimin engellenmesi kararının yerine getirilmesine kadar, internet trafiği bant genişliğini yüzde 90’a kadar daraltabilecek.

Basın İlan Kurumu ise “ilan kesme cezası” uygulayabilecek.

Yasa ile ayrıca, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın faaliyetleri ve personeline yönelik suç teşkil eden içerikler katalog suçlar kapsamına alındı.

Ayşe Sayın / BBC Türkçe

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.