Millet ve memleket olarak sıkıntılarımız malumunuzdur. Nüfusumuzun büyük çoğunluğu geçim derdine düşmüşken başka söylemler "hikaye" veya "masal" gibi gelmektedir.

Ekonomi konusunda uzman değilim. Her vatandaş gibi elimi cebime attığımda olan ve olmayan paramın hesabıyla piyasanın durumunu biliyorum. “Fiyatlar ne idi ne oldu, üretim nerede, niye böyle, adil dağılım ve paylaşım, hak etmek, enflasyon, döviz kurundaki artış, ithalat, ihracat, iç ve dış borç, asgari ücret, geçinme zorluğu, emekli maaşları, 3 – 5 maaş alanlar ... vs” denilecek ekonomik konuları her vatandaş gibi ben de sorguluyorum.

Bu açıklamalarımdan hareketle, “DERTLER bitmedi, MERTLER nerede” diyerek ilgililere gönderme yapayım. Sitem etme hakkımı kullanarak sosyal hayatın sorunlar, sıkıntılar ve stres sebebiyle iyi olmadığını ve “geçim derdi” yaşanması sebebiyle ekonomik durumun kötü olduğunu belirtmiş olayım. Millet olarak, en üst yönetimden başlamak üzere devletin bütün kademelerindeki yöneticilerin ve bürokratların örnek olmalarıyla, el ve gönül birlikteliği yapılmalı; her alanda samimi olmak şartıyla israfın önlenmesi ve kaliteli üretim ile kalkınma seferberliği gerçekleştirilmelidir. Gereksiz gündemlerle meşgul olmamız asıl yapılması gerekenleri ihmal etmemize sebep olmaktadır.

Aklıma gelen gündemimizdeki şu hususları da kısaca belirterek beyin egzersizi yapmanıza ve olayları sorgulamanıza vesile olayım. Memleket meselelerine duyarlı ve ilgili vatandaşlar olarak katkıda bulunmuş olalım.

*Devletin tek geliri zamlar, faizler, vergiler ve cezalar olmamalıdır. Üretmek ve tüketmek dengesi sağlanmalıdır. İsraf, her yerde ve her zaman önlenmelidir. İthalatta almak yerine üretmek, yetiştirmek, imalat düşünülmelidir. İhracat ile dışardan içeriye para girişi ile refah seviyesi yükseltilmiş olmalıdır. Birkaç yerden maaş alanlar düşünüldüğünde asgari ücretten vergi alınmasındaki çelişki giderilmelidir.

*Başta eğitim olmak üzere sağlık, terör, dış işlerimiz ve ilişkilerimiz, deprem tedbirleri, COVİT (pandemi), hayat pahalılığı, geçim derdi, zamlar...vs gibi genel sorunlarımızın ciddiyetle ele alınmasına ihtiyacımız vardır.

*Atatürk'e hakaret, kadına şiddet, dolandırıcılık, din istismarı (köşe yazılarımda bu konuları ayrıca ele alacağım), mafya cinayetleri, yargıda ve yönetimde adil olma...vs gibi sosyal meselelerimiz de acilen çözülmelidir.

Ben bunları biliyor ve söylüyorsam yöneticilerimiz benden daha iyi biliyordur. Bütün mesele “keşke”siz anlayış ve yaklaşımdır. Bakış açısı sağlam ve sağlıklı olmalıdır. En iyi değerlendirme ve çözüm yolu ahlak ve vicdan olmalıdır.

Gönlünüzün istedikleri güzellikleri yaşamanız temennisiyle...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.