Yıl  1877..  
Erzurum’un üzerine de çöreklenmişti o koca devletin uğradığı hain rüzgarlar.
Osmanlı – Rus Harbinin getirdiği kargaşa ve yokluk günleri..
8 Kasım'ı  9 Kasım'a bağlayan puslu bir gece..   
Osmanlı’nın savaş sıkıntılarını fırsat bilen ermeni çeteleri Aziziye Tabyası'na bir gece baskını düzenlemiş;  gecenin yarısı uykuda olan Türk askerlerini haince katletmişler; Ve böylece peşlerinden gelen rus askerleri de bir direnişle karşılaşmadan kolayca Tabya’ya girip yerleşmişlerdi.

Baskından yaralı olarak kurtulan bir Mehmetçiğimiz bu hazin olayı  şehir  halkına ulaştırmayı başarır.. Sabah ezanlarıyla birlikte Erzurum’un tüm minarelerinden “Moskof Aziziye Tabyası'nı ele geçirdi” şeklinde halk direnişe çağrılır..  Ve tüm Erzurum halkı o erken saatlerde sokağa dökülür..

Tabancası, av tüfeği gibi silahları olanlar silahlarını alır, olmayanlar da ellerine ne geçtiyse; Sopa, balta, kürek, taş, yani Allah ne verdiyse.. Düşerler yola ve Tabya’nın bulunduğu bölgeye doğru koşturmaya başlarlar..

Kimse düşünmez Tabya’daki ağır silahlarla donatılmış düşmanın ne güçte olduğunu..
Kimse düşünmez aslında ölüme koştuğunu..
Herkes  hedefe kilitlenmiş, kurulmuş  robotlar gibi kaskatı..
Ve düşündükleri tek şey, düşmanı vatan toprağından atmaktı..

...
Birisi var  o dadaşların arasında, erkekçe, yiğitçe dikmiş başını
Elinde silahı koşturuyor; 
NENE HATUN..

Henüz 20 yaşında bir genç gelin..
Ağbisi Hasan da daha bir gün önce cepheden dönmüş, derin yaraları nedeniyle birkaç saat önce kollarında şehit olmuştu..

Nene Hatun önce 3 aylık bebeğini emzirmiş, “Seni bana Allah’ım verdi, ben de Ona emanet ediyorum”  diye kulağına seslenmiş; Ve onu beşiğine yatırıp, diğer küçük çocuğunu da başına bırakmıştı..

Şehit  ağbeyinin silahına sarılıp, dikmiş  başını göklere; Artık azametli  bir kartal gibi..  
Hedef Aziziye Tabyası,  
Hedef  "ya vatan !.. ya da ölüm !.." olmuş..

...

Adı destanlaşıp tarihe yazıldı Nene Hatun’un..
Düşman milislere karşı kahramanca savaşmış; Onlar Aziziye Tabyası'ndan atılırken, Türk Kadını'nın vatanı ve namusu için ne yiğitlikler yapabileceğini ortaya koymuştu. 

...
Bu yazıyı yazarken Nene Hatun’un beşiğine bıraktığı 3 aylık kız bebeği ve diğer küçük oğlu geldi aklıma.. Sadece Allah’a emanet ve yalnızdılar orada.. 

Hani  “Anne” deriz ya öyle kolayca dört harfi kullanarak..
İşte O da bir  “Anne”  idi her şeyden önce..
Ancak  sabi - sübyan bebelerini evde yalnız bırakıp vatan savunmasına koşacak,
Ölüme yürüyecek kadar da koca yürekli bir sivil askerdi..

Şimdi, o beş harfte kolayca söylediğimiz “Vatan” kelimesini düşünelim biraz da..
O Nene Hatun’un, 20 yaşında bir küçük annenin; çocuklarını yalnız bırakarak savunmasına koştuğu O  “Vatan”  kelimesini..   

Ve siz hiç böylesine yüceleşen bir anlamdan düşündünüz mü ?..  

ANA ve VATAN kelimelerindeki o birbirine yakışan kutsiyeti..  

...
Sevgili NENE HATUN.. 
Şimdi o canın pahasına, bebeklerin pahasına savunduğun Aziziye Tabyası'nda yatıyorsun,
Aslında bu Milletin gönlünde yaşıyorsun..
Ruhun şad, yolun aydınlık, mekanın Cennet,
Ve bir de;  “Anneler Günün”  kutlu olsun..

...

Sizleri de unutmadım;

Ali Kızı Alime,

Antepli Yirik Fatma,

Besim Kızı Şükriye,

Binbaşı Ayşe Hatun,

Çavuş Penbe,

Domaniçli Habibe,

Faika Hakkı

Fatma Seher (Karafatma),

Gördesli Makbule,

Hacı Osman Kızı Fatma,

Halime Çavuş,

Kamacı Fatma,

Kılavuz Hatice,

Melek Raşit Hanım,

Melek Reşit,

Molla Hasan kızı Fatma

Molla İbrahim Kızı Fatma,

Musa Kızı Fatma,

Nafize Kadın,

Nezahat Onbaşı,

Onbaşı Halide Edip,

Onbaşı Kara Fatma,

Satı Çırpan,

Senem Ayşe Hatun,

Sultan Hanım,

Süreyya Sülün Hanım,

Şerife Bacı,

Tarsuslu Adile Hala,

Tayyar Rahmiye,

Trakyalı Havva ve Annesi Zehra Hanım,

Veli Onbaşı Kızı Ayşe,

Yörük Ali Efe Kuvvasından Emir Ayşe,

Yörük Emine,

Zeynep Onbaşı,.../... say say bitmez bu isimler..

Bu vatanı bizlere armağan eden; (isimleri kayıtlara geçilememiş) diğer binlerce yiğit kadınlarımız, analarımız;
Sizlerin de ruhunuz şad, yolunuz aydınlık, mekanınız Cennet ve bir de Anneler Gününüz kutlu olsun..

ŞEHİT ANNELERİMİZ VE KENDİLERİ BİZZAT ŞEHİT OLANLAR BAŞTA OLMAK ÜZERE,

TÜM ANNELERİMİZİN "ANNELER GÜNÜ"NÜ (yılın 365 günüyle) KUTLUYORUM.. 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
ali kaybal 4 yıl önce

Bir ömür boyu dudaklarımızdan düşmeyecek bir şarkıdır Ana-vatan. Onların varlığıyla millet vardır. Onlar olmadan millet de olmuyor. Ruhları şad mekanları cennet olsun...