Henüz seçim günü belli olmamakla birlikte siyasi, sosyal, ekonomik olarak çok önem arzeden seçimler 2023 yılının haziran ayına kadar yapılacak gibi görünüyor. İktidarın ve muhalefetin SEÇİM çalışmaları bütün hızıyla devam ediyor. GEÇİM vurgusunun öne çıktığını görüyoruz. Şimdiye kadar iktidarları MUTFAK devirmiştir. Dolayısıyla SEÇİM ve GEÇİM konusunda taahhütlerin inandırıcı olması gerekmektedir.

Şu bir gerçek ki Atatürk’ten sonra iyi yönetilemedik. Ekonomik potansiyeli çok yüksek olan ülkemizde akıl almaz israf, rant için talan, yandaş kayırmacılığı, gereksiz lüks hayat, ekonomiyi yönetme beceriksizliği vs gibi sebepler 80 yıldır sıkıntı yaşamamızın gerekçesi olmuştur.

Millet ve memleket olarak sıkıntılarımız malumunuzdur. Nüfusumuzun büyük çoğunluğu geçim derdine düşmüşken başka söylemler "hikaye" veya "masal" gibi gelmektedir.

Ekonomi konusunda uzman değilim. Her vatandaş gibi elimi cebime attığımda olan ve olmayan paramın hesabıyla piyasanın durumunu biliyorum. “Fiyatlar ne idi ne oldu, üretim neden yok, işçilik, çiftçilik, hayvancılık niye böyle, adil dağılımın ve paylaşımın olmaması, hak etmek ve etmemek durumu, enflasyon, döviz kurundaki artış, ithalat, ihracat, iç ve dış borç, yetersiz ücret ve maaş alanlar, geçinme zorluğu, emekli maaşları, 3 – 5 maaş alanlar ... vs” denilecek ekonomik konuları her vatandaş gibi ben de sorguluyorum.

Bu açıklamalarımdan hareketle, “DERTLER bitmiyor” diye ilgililere gönderme yapayım. Sitem etme hakkımı kullanarak sosyal hayatın sorunlar, sıkıntılar ve stres sebebiyle iyi olmadığını, “geçim ve seçim derdi” sebebiyle ekonomik ve sosyal durumun kötü olduğunu belirtmiş olayım. Millet olarak, en üst yönetimden başlamak üzere devletin bütün kademelerindeki yöneticilerin ve bürokratların örnek olmalarıyla, el ve gönül birlikteliği yapılmalı; her alanda samimi olmak şartıyla israfın önlenmesi ve kaliteli üretim ile kalkınma seferberliği gerçekleştirilmelidir. Gereksiz gündemlerle meşgul olmamız asıl yapılması gerekenleri ihmal etmemize sebep olmaktadır.

Aklıma gelen gündemimizdeki şu hususları da kısaca belirterek beyin egzersizi yapmanıza ve olayları sorgulamanıza vesile olayım. Memleket meselelerine duyarlı ve ilgili vatandaşlar olarak katkıda bulunmuş olalım.

*Devletin tek geliri zamlar, faizler, vergiler ve cezalar olmamalıdır. Üretmek ve tüketmek dengesi sağlanmalıdır. İsraf, her yerde ve her zaman önlenmelidir. İthalatta almak yerine üretmek, yetiştirmek, imalat düşünülmelidir. İhracat ile dışardan içeriye para girişi ile refah seviyesi yükseltilmiş olmalıdır. Birkaç yerden maaş alanlar düşünüldüğünde asgari ücretten vergi alınmasındaki çelişki giderilmelidir.

*Başta eğitim olmak üzere sağlık, terör, dış işlerimiz ve ilişkilerimiz, adalet, hukuk, siyasi üslup, milli birlik… vs gibi genel sorunlarımızın ciddiyetle ele alınmasına ihtiyacımız vardır. Ayrıca, *Atatürk'e hakaret, kadına şiddet, dolandırıcılık, din istismarı, mafya cinayetleri, yargıda ve yönetimde adil olma...vs gibi sosyal meselelerimiz de acilen çözülmelidir.

Ben bunları biliyorsam ve söylüyorsam yöneticilerimizin benden daha iyi bilmesi gerekir. Bütün mesele “keşke”siz anlayış ve yaklaşımdır. Bakış açısı sağlam ve sağlıklı olmalıdır. En iyi değerlendirme ve çözüm yolu ahlak ve vicdan olmalıdır.

ÖNEMLİ NOT: “Japonya Bizi Nasıl Kıskanı” başlıklı bir sonraki köşe yazımda GELİRLER ve GİDERLER konusunu yazacağım.

Gönlünüzün istediği güzellikleri yaşayacağınız günlerinizin olması temennisiyle...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.