Feyzullah Budak, o kişelerdendir ki kendisine bir istekte bulunun, “yapamam” derse de unutun “yaparım” derse de…

“Yaparım” derse en iyisini en kısa  sürede yapar, siz unutmuş olsanız da o unutmaz. Dolayısıyla son yıllarda yaptığı konuşmalarda, yazdığı bitiklerde anlattığı “Kişilik Geliştirme Yöntemleri”ni kendinde uyguladığı için başarılı olmuştur. (Kişisel Gelişim- Temel Konular, Zaman ve Stres Yönetimi, Liderlik ve Motivasyon)

Başarılı bir yöneticidir. Türkiye’de üst düzey görevlerde de Kırgızistan Başbakanına yaptığı danışmanlık görevinde de Ahmet Yesevi Üniversitesinde yaptığı Rektör Yardımcılığında da bu üstün başarısını ortaya koymuştur.

Tin göçü gerekse sanki, Mağcan, Budak’ın gövdesinde yeniden yeryüzüne gelmiştir. Kazakistan’da F. Budak’tan Mağcan’ın çağımızdaki tini diye anılıyor.

Mağcan’ı anlamak konusunda yeryüzünde (Kazakistan da içinde) F. Budak ölçüsünde yürekleri dalgalandıran, usları bilgilendiren bir kişilik yoktur.

Bu yüzden F. Budak Kazakistan’da “Mağcanşinas” olarak tanınır.

Mağcanşinas, bir anlamda “Mağcan Uzmanı” demek.

Mağcan’ın “Uzaktaki Kardeşime” adıyla yazdığı koşuk Kazakistan’da Yüksek Öğretim ile Yüksek Öğrenim üstü öğrenciler ile tüm yurttaşlara salık verilmiştir. Bitiklerine girdi, dersek konu daha iyi anlaşılır.

Mağcan’ı anlatmak neden bu denli önemli?

Mağcan’ı anlatmak sadece Kazakistan’dan çıkmış Yeryüzü Türklüğünün büyük bir ozanını anlatmak bakımından değerli olsa da “önemlidir” denilebilir.

Bununla birlikte konu daha derindir.

Mağcan’ı anlatmak, Mağcan kişiliğinde Yeryüzü Türklüğünde, Türklük Bilicini uyandırmak için yararlıdır.

Mağcan’ı anlatmak yetişen gençliğe “bir örnek kişilik” göstermek, onları Türklük için uğraş vermeye özendirmek için gereklidir.

Atatürk’ün öğütü olan “Türk çocuğu atalarını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için gereken gücü içinde bulacaktır.” sözünün de tam yeridir.

F. Budak, sanki çağımızın Mağcan’ı olmuş, onun kutlu görevini diriltmiş olarak savaşım veriyor.

F. Budak’ın Türklük ile ilgili başka bitikleri de var. Orta Asya Mektupları, Kırgızistan’ın Dünü Bugünü Yarını, Kazakistan’ın Dünü Bugünü Yarını, Türk Dünyası Üzerine Düşünceler, Mağcan Cumabayev Şiirlerinde Milli Kimlik Tanımı, Altay’daki Yüreğim Mağcan Cumabayev’e Cevap, Biz Türk’üz, Atatürk Gücünü Nereden Alıyordu? Yeniden Bağımsızlık Sürecinde Türk Dünyası Notları, “1990-2010” Bu yazdığı 14. Bitik ise bambaşka…

Bambaşkalık daha adından başlıyor: “Ölümü Öldüren Ozan MAĞCAN”

Bu bitiğinde F. Budak yazıcılıktaki yeteneğinin de doruklarına çıkmış. Su gibi akan yazılar birbiri ardınca coşarak akıyor. Seykun gibi, Ceyhun gibi…

Kazak Türklerinin büyük yazarlarından Muhtar Avezov, Mağcan’ı Kazak Türklerinin ikinci büyük ozanı olarak görür. Birincisi Abay’dır. “Ondan sonra Mağcan’ı severim. Çağdaşlığını, aydınlığını, yetenekliliğini severim. Ulus bilinci gelişmemiş Kazak Ulusundan erkence çıkmış gibidir… Bugünün bütün yazarları içinden geleceğe açıkça ulaşacak söz Mağcan’ın sözüdür. Onun dışındakiler, tümünüzü çok kuşkulu görüyorum.”

F. Budak ile birlikte Muhtar Avezov’un tüm bitiklerini yayınlamıştık. Onun Abay Yolu adlı çok değerli yapıtını da şimdilerde ortak kardeşimiz Zafer Kibar’ın aktarımıyla yayınlandı.

Diyorum ki M. Avezov gibi bir değerin Mağcan için söylediği o sözleri çok önemli.

Bu önemin ayrımında olan F. Budak’ı yürekten kutluyor, yine çıkacak yapıtlarına da kut diliyorum.

Bu yayını son yıllarda değerli yayınlar çıkaran Atayurt Yayınevinden temin edebilirsiniz. sipariş@atayurtyayınevi.com-www.atayurtyayınevi.com 0 312 354 44 32

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.