20 Haziranda yapılan LGS’nin sonuçları 16 Temmuz'da açıklandı. Sonuçları görünce hayal kırıklığına uğradık. Eğitimde hiç de iyi durumda olmadığımızı, perişan halde olduğumuzu anladık.

4 yıldır gazetedeki köşemde eğitimle ilgili sorunlarımızı ve sıkıntılarımızı yazıyorum. Tecrübeli bir eğitimci olarak eleştirilerime çözüm önerilerinde de bulunuyorum. Nitekim, Bakanlığımızın, “Bir Milyon Öğretmen, Bir Milyon Fikir” projesine 31.10.2018 tarihinde e-Devlet’ten 6 proje gönderdim. Teklifinde bulunduğum bu projelerimi gazetemdeki köşemde de yazdım. MEB’e gönderdiğim projelerimi takip ettim, telefonla görüşmelerim de oldu. Geri dönüşün olacağını bildirmişlerdi. 20 aydan fazla olmasına rağmen e-Devlet’te, hala “Alındı, Değerlendiriliyor” deniliyor. Yanlış anlaşılmasın, bunu, eğitim işini ciddiye almadığımızı belirtmek için söylüyorum.

TEOG’un kaldırılıp yerine LGS’nin uygulanacağının bildirildiği günlerde köşe yazılarımda çok eleştirmiştim. Sebebini anlamak için “ne gerek vardı” diye tepki göstermiştim. Şöyle demiştim:

"Bugüne kadar, Türk milli eğitim sisteminin anlamını ve amacını bir türlü anlayamadım.. Alışılmış, oturmuş bir TEOG sistemi, sınav korkusu ve kaygısı sebebiyle stres yaşattığı gerekçesiyle kaldırılmıştı. Yerine, anlaşılması daha zor, daha sıkıntılı ve daha karışık bir SINAV olan LGS sistemi uygulanmaya başlandı. “Perişan” durumdaki eğitimimize “vahim” bir LGS uygulanmasının sebebini anlayanınız var mı?" diye sormuştum. LGS, 3 yıldır uygulanıyor, EĞİTİM KALİTESİ adına değişen hiçbir şey yok. Şöyle ki:

LGS’ye 2019 yılında 1 milyon 29 bin 555 öğrenci sınava girmişken, 2020’de 1 milyon 472 bin 88 öğrenci katılmıştır. Böylece sınava katılan öğrenci sayısı bir önceki yıla göre 443 bin fazla olmasıyla yaklaşık yüzde 43’lük bir artış göstermiştir.

2019 yılında LGS’de 500 tam puan alan öğrenci sayısı 565 iken, 2020 sınav sonuçlarına göre; 181 öğrenci bütün soruları doğru cevaplayarak 500 tam puan almıştır. Herhangi bir şeyin sayısı artarsa kalitesi düşer. Çok olan bir şeyin pek anlamı olmaz. Sebebini soruların basitliğinde -veya eğitimin kalitesizliğinde- aramak gerekir.

Puanların 100 ile 500 arasında değiştiği dağılım şöyle oldu: Öğrencilerin yüzde 7,85’i 400-500 aralığında puan aldı. Buna göre. yaklaşık 100 öğrenciden 8’inin başarılı olduğunu söylememiz mümkündür. Öğrencilerin en yoğun bulunduğu puan aralığı, yüzde 56,29 ile 200-299 oldu. Sınav puanlarının ortalaması 286,35, standart sapması ise 69,22 olarak hesaplandı.

2020 LGS sınav sonuçlarını branşlara göre incelediğimizde 2019’a göre az da olsa bir gerileme olduğu görülmektedir. Branşlara göre soru sayıları 2019 yılında da 2020 yılında da aynıdır. Soru sayısı 20 olan TÜRKÇE testinde 2019 yılında doğru cevap sayısı ortalaması 11.75 iken, 2020 yılında 10,00’dur. Soru sayısı 10 olan T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK testinde doğru cevap sayısı ortalaması 2019 yılında 6.88 iken, 2020 yılında 5,05’tir. Soru sayısı 10 olan DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ testinde doğru cevap sayısı ortalaması 2019 yılında 6.83 iken 2020 yılında 6,39’dur. Soru sayısı 10 olan YABANCI DİL testinde doğru cevap sayısı ortalaması 2019 yılında 4.65 iken 2020 yılında 3,53’tür. Soru sayısı 20 olan MATEMATİK testindeki doğru cevap sayısı ortalaması 2019 yılında 5.09 iken 2020 yılında 4.89’dur. Soru sayısı 20 olan FEN BİLİMLERİ testindeki doğru cevap sayısı ortalaması 2019 yılında 9.97 iken 2020 yılında ise 10.21’dir. Görüldüğü gibi sadece FEN BİLİMLERİ testinde çok az da olsa bir artış olduğu görülmektedir.Anlaşılacağı üzere, öğrencilerimiz dilini, dinini, tarihini bile öğrenmekte sıkıntı yaşamaktadırlar.

2020 LGS’deki bu gerilemenin sebebi olarak iki gerekçenin etkili olabileceğini -haksızlık yapmamak adına- söylemek istiyorum. Bu yıl LGS’ye giren öğrenciler, 2012-2013 öğretim yılında uygulanan 4+4+4 eğitim sisteminin, öğrencileri olup çoğunun 72 ayı doldurmadan, 66 aylık iken eğitime başlamış olmalarının ve koronavirüs salgını sebebiyle bu öğretimin son üç ayında yüz yüze eğitim alamamış olmalarıdır. Uzaktan eğitimden de birçok öğrencimiz internet ve bilgisayar gibi teknik donanıma (araç gerece) sahip olamadıkları için faydalanamamışlardır. Bu sebeplerin, LGS sonuçlarını mutlaka etkilemiş olduğunu düşünsek bile 7 yıllık birikimleri göz önünde bulundurulduğunda EĞİTİMİN KALİTESİ karşımıza çıkmaktadır.

Çeşitli öğrenci gruplarının sınav performansları değerlendirildiğinde, kız öğrencilerin Matematik dışındaki diğer derslerin testlerde erkek öğrencilerden daha başarılı olduğu görüldü. 2018 ve 2019 yıllarındaki merkezi sınavlarda da ortaya çıkan bu sonuç, kız öğrencilerin yüksek başarılarının sürdüğünü göstermektedir.

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB) Tercih Kılavuzu yayınlandı. Açıklanan kılavuza göre, Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında lise tercihleri 20 Temmuz - 29 Temmuz arasında yapıldı. 10 Ağustosta açıklanacak olan sonuçları bekliyoruz.

Özel öğretim kurumlarına kayıt işlemini tamamlayan öğrencilere tercih ekranı açılmayacak. Öğrenciler, tercih süresi içerisinde kayıtlarını iptal ettirmeleri durumunda tercihte bulunabileceklerdir.

Milli Eğitim Bakan Ziya Selçuk LGS Öğrencilerine, “hepiniz, en yüksek puanı alan öğrencimiz de en düşük puanı alan da sınava katılan, katılmayan, katılamayan tüm çocuklarımız, liselerimize şimdiden hoş geldiniz”, dedi. LGS’nin uygulandığı ilk günlerde, "hiç bir öğrencinin mağdur edilmeyeceği, istedikleri okula yerleştirileceği" söylenmişti. Devlet, sözünde durmalıdır ya da sınav sistemini kaldırmalıdır.

Tercihler devam edeceği için şu kısa notlarımı da iletmiş olayım.

*Sevgili öğrenciler, tercihlerinizde annenizin ve babanızın görüşlerini de alın.

*Aldığınız puana göre, istediğiniz okulu mutlaka ilk tercihinize yazın.

*Tercihlerinizi öncelikle yüzdelik dilime göre yapın, yerleşmeyi garantiye alın.

*En iyi okulun, evinize en yakın okulun olacağını da hatırlatmış olayım.

*Tercih edeceğiniz okulları önceden gidip görün, araştırın, bilgi edinin, istediğiniz özelliklere sahip olanları tercih edin.

*Rehber öğretmenlerden, uzmanlardan, internetten, yerleştirme kılavuzundan bilgiler edinin. 10+5+5=20 olan tercih hakkınız konusunda bilgi sahibi olun.

*Yerleştirmeler sonunda açık (boş) olan kontenjanları da takibi ihmal etmeyin.

ÖNEMLİ NOT: 2020-2021 öğretim yılında Pandemi sürecinin eğitim-öğretimi derinden etkileyeceği bir gerçektir. Vaka sayıları düşmezse, bu öğretim yılında da uzaktan eğitime devam edilecektir. Devletimizce teknik donanıma ve araç gerece sahip olamayan öğrenciler tespit edilerek eksikliklerinin mutlaka giderilmesi gerekmektedir.

Bakanlığımız Pandemiden önce, önümüzdeki öğretim yılında sisteme fazladan girecek 443 bin öğrenci için okul, sınıf konusunu şimdiden düşünerek çözüm bulmalıdır. Sınıf mevcutlarını çoğaltmak, ikili öğretime, ikili öğretim yapan okulları üçlü öğretime geçirmeyi düşünmek mantıklı çözüm olmayacaktır. En iyi çözüm, sınavlardaki derslerin günde en fazla 3 saat kadar yüz yüze eğitimle, diğer derslerin uzaktan eğitimle yapılması uygun olacaktır.

2020-2021 öğretim yılı liselerimiz için çok sıkıntılı geçecek gibi görülmektedir. Bu öğretim yılında puanıyla istediği okullara yerleşemeyecek öğrencilerimizi Açık Öğretim Lisesi’ne göndermemek (örgün eğitimin dışına çıkarmamak) için acilen çözüm bulmak gerekmektedir.

Eğitim ve öğretim, “günü kurtarmak” amacıyla değil de, kaliteli, nitelikli eğitim anlayışıyla “geleceğe yatırım yapmak” düşüncesiyle gerçekleştirilmelidir. Hayat, 4 şıktan doğru olanı bulmaktan ibaret değildir. 4 yanlış, 1 doğruyu götürmesin.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.