İnsanın gelişmesi, doğruyu bulması, ciddi anlamda, samimi eleştiri ile mümkündür. Sürekli övülme halindeyken eksikleri görmenin imkanı yoktur, bu durum insan doğasına aykırıdır. Çünkü nefis, ben oldum dediği anda eksiğine kapısını kapatır.
Sürekli ödevleri yırtılan bir öğrencimiz vardı. Bir türlü bu eylemi yapan yaramazı bulamıyorduk. En sonunda sınıfı gözetlemesi için bir velimizden ricacı olduk. Çünkü okuldan birisini görevlendirdiğimizde sonuç alamamıştık. Nihayetinde ödevi yırtanın, ödevi yırtılan arkadaşından daha çok ağlayan sıra arkadaşı olduğunu tespit ettik. Türkiye’nin hali tam da böyle.
Siyasilere tapınan bir grup var ki halleri hal değil. Sanırsınız ki taptıklarının hepsi zemzem, hepsi tanrıcık, mükemmel ve kusursuz. Ana, baba, evlat ve yakınlarına bu kadar hürmet ve saygıları yok. Ya gözleri kör ya da ruhları firarda.. Doğruya doğru eğriye eğri demedikleri sürece saygınlığı yitirdiklerinin ve en büyük zararı da o canhıraş savunduklarına verdiklerinin farkında değiller. Öylesine bir çılgınlık halindeler.
Ülkede aklını yitirmek istemeyen insanlar haber izlemez oldular. Ya Türkiye cennet ya da ülke Uganda… Herkesin doğru yapıldığını kabul edebileceği eylemler, hizmetler bile karşı tarafa yarar düşüncesi ile anında karalanıyor. Kime neye faydası olacak diye düşünmeden. Bu hastalıklı ya da kusura bakmasınlar satılmış ruhlar, ülkemize en büyük zararı veriyor ve bir de vatansever havalara giriyorlar. Hadi oradan!
Bu sosyal medya kalemşörlerinin bazılarını tanıyorum maalesef. Sevmeyi bilmeyen, başarısız, özgüvensiz, üç beş kişinin beğenisine muhtaç zavallılar.. Paylaştıklarına bakarak tanımasam allame-i cihan sanacağım.
Hepimiz öleceğiz ve inancımıza göre hesap vereceğiz. İftira kadar bir yanlışın ortağı olmak da günahtır. Bekle, doğruysa ağzına geleni yaz, söyle, alkışlayalım.Azıcık aklı selim sahibi olanlar böyle davranmalı ancak doğruyu eğriden ayırmak emek ister. Millet olarak sunulanı hap gibi yutmaya devam mı edeceğiz yoksa vicdanımızı hep canlı mı tutacağız? Sınavımız tam bu noktada.
23 Yıllık iktidar, bir kesimi hasta yaparken bir kesimi de kibir abidesi haline getirdi. O kadar ki mahallede bir şey olsa “Erdoğan’ın haberi var mı?” diye bağırıyorlar, adamı ilah yaptıklarının farkında bile değiller. “Neden hala orada? Gitsin!” diyenler, 'doğruya doğru eğriye eğri' demedikleri için iktidar yanlılarının nasıl kenetlediklerinden bihaberler. Nereden oy alacaklarsa?
Velhasıl aydın kitle de ucuz siyasetçilere mahkum edildi. Ne söylemleri söylem ne eylemleri eylem. Dün ak dediklerine bugün kara diyorlar. Ayıp ve günah! Balık hafızalı olduğumuzu düşünerek ve de böylesine kralcı olduğumuzu bilerek gayet rahatça at koşturuyorlar.
Ülke parti çöplüğü.. Sistemin eksiklerini dile getirmeyen, çözüm aramayan her siyasi vebal altındadır. Sadece eleştiri yetmez, kendi çözümleri ile halkı ikna etmek zorundalar. Hiç değilse umudunu yitirenlere umut olurlar. Ama şakşakçıları bu kadar iştahlıyken yorulmalarına ne gerek var. Kuzu kuzu oy verecekler nasılsa. Çıkıp meydanlara iki nutuk atarlar, gelir oylar… Bu kralcı meftun ve meftunelere şifa dilemekten başka yapılacak bir şey de yok görünürde.
Topu taca atmak hiç kimseye hiçbir şey kazandırmıyor. Canımız yanıyor, denetlenmemiş oteller, aydınlanmamış cinayetler, gıda ve sağlık sektörü, okullar ve daha neler neler… Ardı arkası kesilmeyen ihmaller, eksiklikler, çağdışı uygulamalar.
Önce kıyamet koparılıp sonra ne hikmetse sorun halı altına süpürülür. Peşine düşen üç beş inatçı doğrucu da bir şekilde susturulur. Sistem sıfırlanmadıkça aynı filmin farklı sürümünü izlemeye devam ederiz. Hikaye bu kadar dostlar.
İşini düzgün yapan insan batı medeniyetinde baş tacıdır. Kimse onun hangi partiden olduğuna bakmaz, merak bile etmez. Bizse hırsız, hain ne kadar zalim varsa kefiliz. Onlar boş arazide böyle ağızlarının suyu aka aka at koştururken, gelişmiş ülke hayalimizi ancak rüyada görürüz.
Ey benim sevgili Atam, niye gün geçtikçe seni daha çok özlüyor,minnetle yad ediyoruz anlaşılmıştır herhalde.
Geçtiğimiz günlerde toprağa verdiğimiz vatan evlatlarına bir kez daha rahmet, kederli ailelerine başsağlığı dilerim.
Selam ve saygılarımla…






Aytac hanım yazın tamda gündeme cuk oturmuş. Tebrikler