Sevgili okurlarım.

Uzun yazıların okunmadığını düşünerek kısa yazmaya karar verdiğimi sosyal medyada paylaşarak duyurmuştum.

GİRİŞ bölümüne bir olay, hikaye, kıssadan hisse, fıkra...vs ile başlayacağımı; bununla ilgi kurarak görüşlerimle ve yorumlarımla gündeme, siyasete, ilgililere gönderme yapacağımı ve SÖZÜN ÖZÜ ile bitireceğimi belirtmiştim. İşte bu ilk yazıma bu şekilde başlamış olayım.

Hikaye bu ya...Her nasıl olmuşsa bir SAĞIR, bir KÖR, bir TOPAL, bir ÇULSUZ-ÇIPLAK bir araya gelmişler. Birlikte hırsızlık yapmışlar. Kaçarlarken;

SAĞIR olan; "arkadaşlar, peşimizden geliyorlar, sesler duyuyorum" demiş.

KÖR olan, "evet, peşimizden geliyorlar, görüyorum" diye seslenmiş.

TOPAL olan, "yakalanmayalım, haydi kaçalım, hızlı koşalım" diye söylemiş.

ÇIPLAK olan, "bunlar bizi soymak için peşimizde olmasınlar" diye arkadaşlarını uyarmış.

Gündemimizdeki KPSS sorularının çalınması buna benziyor. Ben, çalınması dedim ama bizim bilmediğimiz "soruların sızdırılması, satılması, birilerine menfaat sağlanması, yandaş kayırması..." vs gibi durumlar var mı?" diye düşünmeden edemiyoruz. Her ne olursa olsun, bu olay tam bir skandal ve çok vahim bir durum. Aynı (benzeri) durumun (iddiaların) Polislik Sınavı (PAEM) için de ortaya atılması “neler oluyor?” kuşkusunu yaşamamıza sebep oluyor.

Sorgulamanız için bazı sorular sıralayayım:

FETÖ’nün en aktif (faal) olduğu dönemde bu ve diğer kariyer sınavı sorularının çalındığı biliniyordu. Türk Eğitim-Sen de dava açmıştı. Çalındığı ortaya çıkmıştı. SAĞIR olanlar duymamış, KÖR olanlar görmemiş olmalı. TOPAL olanlar da üstünden atmak, birilerine yıkmak için kaçmaya çalışıyorlar. ÇIPLAK olanlar soyulma korkusu yaşıyorlar diyeyim de gerisini siz anlayın. Yani, işi bilenle yapmak gerekir. Tecrübe ve liyakat göz önünde bulundurulmalıdır.

Kandıranların, kandırılanların, aldatanların, aldatılanların her zaman bir mazereti vardır. Suçu kabullenmemek için karşısındakileri ikna etmek, inandırmak gibi bir taktik uygularlar. Göreve getirilen ÖSYM Başkanını tepkiler üzerine görevden almak ve sınavı iptal etmek sorunun ve sıkıntının ağırlığını hafifletmiyor. Bu, katilin mağdura “başsağlığı” dilemesine benzer. Hele FETÖ’nün üzerine yıkmak hiç de mantıklı değildir. Şayet öyle ise FETÖ ile mücadeleniz inandırıcı olmayacaktır. Ayrıca, FETÖ bir cemaat kuruluşuydu. "Yapılanma, kadrolaşma adına her kurumu, kuruluşu ele geçirdi" diye şikayetçi olunurken ÖSYM Başkanlığına bir cemaat sempatizanının getirilmiş olmasını izah etmek nasıl mümkün olur, bilemiyorum. Adalet Bakanı. "kasti kusuru olan varsa hak ettiği ceza verilecek" dedi. Hırsızlığın (soruları çalmanın) kasıtlı olmama gibi bir durumunun olacağını ben düşünmüyorum. TV’de tartışma programında bir gazetecinin "gençlerle hükümetin karşı karşıya getirilmesi üzerine kurgulanmış bir senaryo" demesi de çok ilginç bir gerekçeydi. Soruları ele geçirdiği iddia edilen dershanenin, eğitimcilere, yöneticilerle yakınlığı da kafaları karıştırmaktadır. Yöneticilik ciddiyet ister, titiz ve dikkatli olmayı gerektirir. Görev ve sorumluluk anlayışı çok önemlidir. Güven duygusu ve adil olma anlayışı her yerde ve her zaman gerekli ve geçerli olmalıdır.

Söylenecek daha çok şey var. Sosyal medyadan, haberlerden takip ettiğinizi, bilginizin olduğunu düşünüyorum.

SÖZümün ÖZünü belirterek yazımı tamamlamış olayım. KPSS soruları ister çalınmış, ister sızdırılmış, ister satın alınmış olsun şu gerçeği değiştirmiyor. Kul hakkı yenilmiştir. Hırsızlık ile haksızlık yapılmıştır. Gençlerin gelecekleri, hayalleri bitirilmiştir. Güven duyguları ve ümitleri tüketilmiştir. Hayata bakış açıları değiştirilmiştir. Meslek hayatları (geçim kaygıları) yok edilmiştir. Kısacası, KPSS ile beklentisi olan gençlerimize derin darbe vurulmuştur.

Bisikletin pedalını çevirmezseniz ve direksiyona hakim olmazsanız DÜŞERSİNİZ.. Bulunduğunuz yerde durursanız ilerleyemezsiniz. AT izi ile İT izi farklıdır. HIZIR ile HINZIR karıştırılmamalıdır.

Bilmem anlatabildim mi?..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.