Öncelikle bütün kadınlarımızın KADINLAR GÜNÜ kutlu ve mutlu olsun.
Kadın cinayetlerine, kadına şiddete hemen hemen her gün şahit olduğumuz bugünlerde, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlamamız ne kadar mantıklı, anlamlı ve gerçekçi olur bilemiyorum ama konuya "dikkat çekme" açısından gündeme getirmenin, vurgulamanın, kutlamanın önemli ve etkili olacağını düşünüyorum.

.

Kadınlarımızın gününü kutlamış olmamı ve mutlu olmalarını istememi bugünkü durumda, şartlarda ve ortamda çelişkili bulabilirsiniz. Her ne kadar, ben bu sözlerimde samimi olsam da günümüzde yaşanılan "kadına şiddet" ve “kadın cinayetleri" bizleri derinden sarsmaktadır. Dolayısıyla mahcupluk duygusunu yaşayan birisi olarak ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Şiddet ve cinayet meyilli sapkınların anlayışı ve yaklaşımı ile günümüzde, "kadın olmak zordur" demek mecburiyetinde kalıyorum. Çözüm olarak da başta “eğitim” olmak üzere caydırıcı olacak ağır cezalarla, önleyici tedbirlerle, koruyucu önlemlerle cinayet, şiddet gibi konularında -bir nevi- dokunulmazlıklarının olması gerektiğini düşünüyorum.

Kadına şiddet ve cinayet konusunda, sebep ne olursa olsun gerekli ve geçerli mazeret olamaz, Başta şiddetli geçimsizlik ve ekonomik durum olmak üzere diğer sorunlar olsa da hiç bir sebep insanın canından, sağlığından daha önemli olamaz. Çünkü "insanım demek" ve "medeni olmak" erdemdir. Yaradılışımızın sırrındaki değerler ve kişiyi "adam gibi adam" yapan erdemler sadece “ben insanım” diyenlerde bulunur. Kadın konusunda “kişilik yoksunu” olanlar şunu iyi bilsinler ki kendisini bir kadın (annesi) dünyaya getirdi ve canından bir parça olan evladının anası da bir kadındır.

Bir erkek olarak annemin, eşimin, kız kardeşimin, kızımın da KADIN olduğu empatisiyle kadının kıymetini bilmeyen, kim olduğunu anlamayan ruhsuz ve duygusuz "erkeğim" diyenlere sesleniyorum...! Öldüresiye sevmek(!), kin ve nefret duygusu taşımak zorunda mısınız? Kadına şiddetle güç gösterisi mi yapmak istiyorsunuz? Bu, hayvanlara özgü bir durumdur. İnsan olana yakışmaz…

Erkek olan kadınını sahiplenir; korur, bakar, sorar, arar, sarar..."DÖVERİM" değil "SEVERİM" der...

Cennetin ayaklarının altında olduğu müjdelenen kadınlarımız...! Senin adın tadındır. Eşimiz, kızımız, anamız, bacımız olan mübarek kadınlarımız. Senin tadın adındır... Anne (ana) adındaki tadı ifade etmek mümkün müdür? Cenab-ı Allah’ın, Türk milletine bir lütfu olan, kadına verdiği önemle bildiğimiz ve övündüğümüz Atatürk’ümüzü dünyaya getiren Zübeyde Hanım da bir kadındır, anadır...

"8 Mart", kadının önemi ve kıymeti bilinsin; anlatılsın, anılsın, tanınsın, hatırlansın diye sizin gününüz oldu, Sizi anlamayanlarımız var. Çok üzgünüz, özür dileriz... Bugün "pardon" demiyorum, yarına da ve her güne de "8 Mart" diyorum...

Kötü erkekler, iyi adam olsaydı kadına her gün "8 Mart" olurdu... Veya "erkekler" hep iyi olsaydı "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" ise, kalan 364 gün de "Erkekler Günü" olurdu...

Hayatımızı anlamlı kılan, dünyamızın sır dokusu, hayatımızın mis kokusu olan, ömrümüzü renklendiren, günümüzü şekillendiren, gönlümüzü güzelleştiren annemiz, karımız, kız kardeşimiz, kızımız sizi kıranlara, size kıyanlara yazıklar olsun. Size kalkan eller kırılsın, kötü söz söyleyenin dilleri tutulsun. Sizleri sevmeyenin yüreği kurusun. Rabbim sizleri korusun...

Siz olduğunuz için biz varız... Bilene yılın her günü "8 Mart", Her gün, sizin gününüz. Sizler, her şeyin en güzeline layıksınız. Mutlu ve huzurlu olmak, gönlünüzün istediği güzellikleri yaşamak sizin de hakkınız. Hakkınızı helal ediniz. İyi ki varsınız... (Dünya nüfusunun yarısı kadın derler, doğrudur ama, Dünya nüfusunun tamamını doğuranın da kadın olduğu bilinmelidir)

Her, “8 Mart Kadınlar Günü” denildiğinde, öncelikle, aklıma hep yürekleri yanan şehit anaları, evlatları terör örgütlerince kaçırılan, bekleyişiyle kavuşma umudunu yaşayan analar, çocuklarının gözü önünde şiddet gören, katledilen çaresiz çırpınan analar aklıma gelir.

Kadına şiddete ve kadın cinayetlerine hayır” diyelim. Durdurmak, bitirmek için hep birlikte "yeter artık, dur...!" diye haykıralım... Kadını, her zaman baş tacı etmiş asil milletimize bu durum hiç yakışmamaktadır. Ahlak ve vicdan sahibi olan milletimizin şimdi bu hallere düşmüş olmasına üzülüyoruz, rahatsız oluyoruz. Sözleriniz “hoş” ama “boş” demeyin lütfen...

Sevgiye, saygıya layık, her şeyin en güzelini fazlasıyla hak eden kadınlarımızın günleri kutlu, gönülleri mutlu, gelecekleri umutlu olsun...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.