Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO), genetik müdahale ile bir canlının DNA'sına başka bir canlıdan gen aktarılması ile elde edilen yeni organizmalardır. Bu kavram, biyoteknoloji alanında çok önemli bir konuma sahiptir. Biyoteknoloji terimi ilk kez 1919'da Karl Ereky tarafından kullanılmış ve zamanla modern tekniklerin uygulanmasıyla kapsamı büyümüştür. 1982'de OECD tarafından biyoteknoloji, biyolojik araçlarla ham maddelerin ürünlere dönüştürüldüğü süreçlere uygulanan teknoloji olarak ifade edilmiştir. Biyoteknoloji, sağlık, tarım, gıda ve çevre gibi birçok alanda kullanılarak insan yaşamına büyük faydalar sağlamaktadır. GDO’lar, biyoteknolojik yöntemlerle canlıların genetik dizilimlerinin değiştirilmesiyle elde edilir. Ancak bu müdahaleler bazı riskler de yanında getirmektedir. Canlı sağlığı, ekonomik bağımsızlık ve biyolojik çeşitlilik gibi konularda ciddi endişeler ve riskler mevcuttur. Türkiye'de GDO’lar tartışmalı bir konudur. 2009'da yürürlüğe giren bir yönetmelikle GDO'lu ürünlerin ithalatı ve kullanımı yasal hale gelmiştir. Ancak 2010'da Biyogüvenlik Kanunu ile gıda olarak kullanımı ve bitki üretimi yasaklanmış, sadece hayvan yemi olarak kullanıma sınırlama getirilerek kullanımı kısıtlanmıştır.

Türkiye de seçilen bazı illerde yapılan araştırmalarda, Türkiye'de bazı ürünlerin GDO içerdiği rapor edilmiştir. Marmara Bölgesinden toplanan mısır tohumları üzerinde yapılan DNA analizleri, bu tohumların GDO içermediğini göstermiştir. Bu çalışmalar, GDO’ların tarama yöntemlerinin güvenilirliğini ve kimyasal maddelerin PCR analizlerine etkisini değerlendirmeyi amaçlamaktadır.

Türkiye'de GDO’lar tartışmalı bir konudur. 2009'da yürürlüğe giren bir yönetmelikle GDO'lu ürünlerin ithalatı ve kullanımı yasal hale gelmiş, ancak 2010'da Biyogüvenlik Kanunu ile gıda olarak kullanımı ve bitki üretimi yasaklanmış, hayvan yemi olarak kullanıma sınırlama getirilmiştir. Marmara Bölgesinden toplanan mısır tohumları üzerinde yapılan DNA analizleri, bu tohumların GDO içermediğini göstermiştir. Bu çalışmalar, GDO’ların tarama yöntemlerinin güvenilirliğini ve kimyasal maddelerin PCR analizlerine etkisini değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Çeşitli araştırmalarda Türkiye'de bazı ürünlerin GDO içerdiği tespit edilmiştir.

GDO ya da GMO (Genetically Modified Organisms-Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar), genetik müdahale yöntemleriyle genetik yapısına bitki, bakteri, virüs vb. herhangi bir başka canlıdan alınan gen veya genlerin aktarılması ile elde edilen yeni organizmalardır. Kısaca GDO adı verilen dışarıdan yapılan genetik müdahale ile bir canlının hazırda bulunan gen dizilimine dışardan laboratuvar ortamında canlıda bulunmayan yeni bir karakter kazandırılması yoluyla elde edilen yeni bir canlı organizmalara denmektedir. 1970‟lere gelindiğinde çevre sağlığının insan sağlığı üzerindeki etkileri araştırılmaya ve tartışılmaya başlanmıştır. Hatalı kullanılan tarım ilaçlarının ve kimyasal gübrelerin insan sağlığına zarar verdiği gösterilmiştir. Bazı tarım ilaçları da yasaklanmıştır. Zamanında kurtarıcı olarak gösterilen yeşil devrimin geride çevre kirliliği gibi ciddi yan etkiler bıraktığı belirlenmiştir. Topraklar kirlenmiş, su kaynakları hızla azalmaya başlamıştır.

Akıl almaz bir hızla ilerleyen biyoteknoloji artık sadece bir araştırma alanı olmaktan çıkıp sağlıktan tükettiğimiz besinlere, kullandığımız eşyalardan evcil hayvanlarımıza kadar birçok alanda gündelik hayatımıza girmiştir. Biyoteknolojinin en ses getiren meyvesi olan ve son yılların en gözde tartışmalarından biri haline gelen genetik olarak değiştirilmiş organizmalar (GDO), günümüzde dünya gündeminin baş maddesi olmayı sürdürmektedir. Agrobacterium sistemi ile viral enfeksiyonun bir kombinasyonu olan Agroinfeksiyon adı verilen bir teknikle bakterinin Ti plazmidinin T-DNA bölgesine viral DNA yerleştirilmekte ve Agrobacterium ile şekil değiştirme yapılmaktadır. Agrolistik adı verilen diğer bir kombine metotta ise Agrobacterium ile biyolistik şekil değiştirme metotları birleştirilmekte ve istenmeyen vektör sekansının transferi engellenmektedir. Yaşam bir bütündür. Doğada bulunan tüm mevcut organizmalar ve canlılar (İnsanlar, hayvanlar, bitkiler ve mikroorganizmalar )aradan geçen milyonlarca yıl sonucu bugüne ulaşmışlardır.

26 Ekim 2009 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve kamuoyunda tartışmalara neden olan ''Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmelik” olmuştur. Yönetmelikle birlikte GDO'lu tarım ürünlerinin Türkiye’ye girişinin önündeki engellerin kaldırıldığı, GDO’lu ürünlerin girişine yasal olarak izin verildiği yönünde tartışmalar başlamıştır. Ancak konu yalnızca yasal düzlemde tartışılmamıştır. Konuyla ilgili olarak hükümet, muhalefet, tarım sektörü, sivil toplum örgütleri, tıp çevresi ve konuyla ilgili uzmanlar arasında fikir çatışmaları yaşanmıştır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.