Editörün ne olduğunu ve işlevini ODTÜ de 3 sınıfta okurken öğrendim. Gültekin Yeneral Hocadan 12 kredili Kompleks sayılar ve analizi diye mecburi bir ders almıştım. Sınıf arkadaşları hocanın öğrenciden yana olduğunu, kitap almamamızı söylediler. Hoca 120 sayfa civarında kitap gibi not yazmıştı. Bizde kitaplıktan 1 veya 1,5 TL fiyatla satın almıştık. Hoca derse gelip problem yazıp çözüyordu. Yazdığı kitaptan öğrenmeye çalışıyordum fakat bir yerde kopuyordu. Hiç birimiz öğrenemiyorduk. Elektrik Mühendisliği bölümünden gelenler yapıyorlardı. Biz onlar için averaj takımı idik. Sınav sonrası sonuçlar 70 in üzerinde ve 40 altında yığılıyordu. Hoca bize yardımcı olmak için 50-100 soruluk bir teksir hazırladı ve finalde bu sorulardan soracağını söyledi. Ben bir türlü yapamıyordum. Kopya da yakışmazdı. Sınıfta FF alma başarısı gösteren tek kişi idim.

Ertesi yıl bu dersi tekrar Türkan Başgöze Hanımdan aldım. Bize hatırladığım kadarıyla yazarı Chirchill & Chirchill olan Complex Variables and.. adlı bir kitabı takip edeceğini söyledi. Kitaplıktan 10 TL ye aldım. Okumaya başladıkça elimden bırakamadım. Geceleri bile uyumadan önce o kitabı okuyordum. Çözemediğim hiçbir problemde yoktu. Sınavlarda çan eğrisi dışı kalmamak için tam 85 puanlık soru çözüyordum. Elektrikçiler ağlamaya başladılar. Finalin sonunda biz averaj takımı olmaktan çıktık. Onlar biraz döküldüler. Ben geçen yıl hiç bir şey anlamazken bu yıl her şeyi neden öğreniyordum? kitapları karşılaştırdım. Bize önerilen kitabın dili 4. level idi. Gültekin hoca hangi kitap en iyi anlatmışsa o bölümü o kitaptan almış. Bazı bölümler 3. level bazı bölümler ise en yüksek 7. level. Ben bu bölümde çuvallıyordum. Çuvallamakla kalmıyor öncekileri de kaybediyordum.

Amerikan kitapların da editörlük kurumunu ve önemini o zaman anladım. Kitapların arkasında sözlük ve açıklama notlarının nedeni de editör kitabın seviyesi (level) ile yazarın kullandığı kelime, gramer veya ifade farklı ise kelimenin veya ifadenin açıklamasını yaparak okuyucunun anlayabileceği hale getiriyordu. Kitabın seviyesi üstünde kullanılan kelimeleri açıklamak için kitabın arkasında bir kaç sayfalık sözlük vardı. g ramer seviyesi farklı ise sayfanın altında açıklama kullanılıyordu. Bunu öğrendikten sonra kütüphaneden 4 veya 5. level kitaplar alıyordum. Çünkü benim bilgi ve dili anlama seviyem 4.level idi. Dolayısı ile öğrenmem hızlandı ve başarım arttı. O dönem 3.5 ortalama ile Honour Student (Şeref listesinde) oldum. Son sömerstreye kadar bu devam etti.

Televizyonda program yapan şair İsmet Özel Erzurumlu Emrahın türküleştirilmiş "Dedim Dedi" şiirini okudu. Bunu 7 değişik formda yazdığını en yaygın olan seviyede ise aşağıdaki gibi olduğunu açıkladı. Diğerlerini anlatmadı. Kendisine de sorma şansım olmadı.

Dedim Dedi

Sabahtan uğradım ben bir fidana

Dedim mahmur musun, dedi ki yoh yoh.

Ak elleri boğum boğum kınalı

Dedim bayram mıdır, dedi ki yoh yoh.

...

Güzel Türkçemizde varolduğu söylenen bu yapının yaygınlaşmasında fayda var. Alfabe değişti dilimizi unuttuk demek yerine, bu yöntemle zenginliğini yenilemekte ve geliştirmekte fayda var kanaatindeyim.

etabey@hotmail.com

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Hülya Harman 3 yıl önce

Yine aydinlatici bilgi dolu bir degerlendirme. Tesekkürler Etabey.