Reisi'nin ölümü Ortadoğu'yu nasıl etkiler?

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ve diğer yetkililerin hayatını kaybettiği helikopter kazası, İran'ın etkisinin geniş ve derin bir şekilde birçok ülkeye yayıldığı Ortadoğu'da büyük yankı uyandıracak gibi görünüyor.

Şarku’l Avsat’ın AP'den aktardığına göre İran on yıllardır Lübnan, Suriye, Irak ve Yemen'deki militanları ve silahlı grupları destekleyerek, başta İsrail olmak üzere düşmanlarına karşı güç gösterisinde bulunuyor.

Bu güç gösterisi, geçtiğimiz ay İran'ın, Reisi ve Dini Lider Ali Hamaney'in önderliğinde, Şam'daki İran konsolosluğuna düzenlenen ve iki İranlı general ile beş subayın ölümüne neden olan hava saldırısına karşılık olarak İsrail'e yüzlerce insansız hava aracı (İHA) ve balistik füze fırlatmasıyla açıkça görüldü.

Bu, İran tarihinde İsrail'e yönelik ilk doğrudan saldırıydı.

İsrail, ABD, İngiltere ve diğer ülkelerin yardımıyla füzelerin neredeyse tamamını durdurdu. Buna karşılık olarak İsrail, İsfahan kenti yakınlarındaki bir hava üssüne ve bir nükleer tesise İHA’yla saldırı düzenledi. Söz konusu saldırı herhangi bir can kaybına yol açmadı.

İsrail ve İran yıllardır örtülü operasyonlar ve siber saldırılardan oluşan bir gölge savaş yürüttü, ancak geçen ayki karşılıklı saldırılar ilk doğrudan askeri çatışmaları oldu.

Birçok kişi Reisi'nin ölümünden İsrail'i sorumlu tutuyor ve helikopterinin düşmesini Tel Aviv'in planlamış olabileceğine inanıyor.

Reisi'nin ölümü Ortadoğu'da nasıl bir krize yol açacak?

Askeri uzmanlar ve analistler, İsrail'in, Reisi'nin ölümünde parmağı olduğunun kanıtlanması halinde bunun bölgede daha geniş çaplı bir çatışmaya yol açabileceğini söylüyor.

Bu da Ortadoğu'daki İsrail karşıtı, İran destekli militan grupların (Hamas, Hizbullah ve Husiler gibi) karşı saldırılarına neden olabilir.

Her saldırı ve karşı saldırı daha büyük bir savaşın fitilini ateşleme tehdidi taşıyor.

Hizbullah, Gazze savaşının başlangıcından bu yana İsrail ile düşük yoğunluklu bir çatışma yürütüyor. İki taraf İsrail-Lübnan sınırı boyunca neredeyse her gün karşılıklı saldırılar düzenleyerek her iki taraftan on binlerce insanı bölgeden kaçmaya zorladı.

Şu ana kadar çatışma her iki ülke için de felakete yol açacak topyekûn bir savaşa dönüşmedi. Ancak İsrail'in Reisi’nin ölüm olayında parmağı olması halinde çatışmanın artabileceğine dair korkular var.

Suriye ve Irak'taki İran destekli milisler, savaşın ilk aylarında defalarca ABD üslerine saldırdı.

Yemen'deki Husiler de Kızıldeniz'de İsrail ile açık bağlantıları olan gemilere defalarca saldırı düzenledi.

Bu saldırıların daha da artmasından endişe ediliyor.

Ancak Bloomberg News tarafından aktarılan bir başka öngörü, yeni cumhurbaşkanının Reisi’den farklı önceliklere sahip olabileceği ve eski cumhurbaşkanı kadar İsrail karşıtı olmayabileceği, dolayısıyla Ortadoğu'daki çatışmaların doğasının önemli ölçüde değişebileceği ve şu anda gördüğümüzden farklı olabileceği yönünde.

Şarku'l Avsat Ortdoğu Haber Ajansı

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.