İsrail Ordusu tarafından katledilen Gazeteci Şirin ebu Akile'nin cenaze törenine binler katıldı

BURSA ARENA / Haber Merkezi

İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail ordusu tarafından düzenlenen bir operasyon sırasında başından vurularak öldürülen Al Jazeera muhabiri Şirin ebu Akile'nin Doğu Kudüs'deki cenaze törenine binlerce kişi katıldı.

Omuzlar üzerindeki tabutun Doğu Kudüs'deki Bakire Müjdesi Katedraline, sonra da Protestan mezarlığına götürüldüğü cenaze töreni sırasında İsrail güvenlik güçlerinin çok sıkı önlemler aldığı ve yer yer kalabalığa müdahale ettikleri görüldü.

Al Jazeera'nın töreni izleyen muhabiri en az iki kişinin Filistin bayrağı açtıkları gerekçesiyle gözaltına alındığını ve tabutu taşıyan aile mensupları ile Akile'nin yakınlarının İsrail polislerince tartaklandığını anlattı.

Ebu Akile'nin cenaze töreni sırasında müdahalede bulunan İsrail askerleri

KAYNAK, REUTERS

İsrail askerlerinin cenaze kortejine müdahale edişleri görüntülendi

Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, cenazeye katılanlara polisin saldırdığı görüntülerin rahatsız olduğunu söyledi; "Barışçıl bir süreç olması gereken bir şeye yapılan bu haksız müdahaleden rahatsızlık duyuyoruz" demekle yetindi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise "Filistinli Amerikalı Shireen Abu Akleh'nin cenaze törenine giren İsrail polisinin görüntüleri bizi derinden rahatsız etti. Her aile, sevdiklerini onurlu ve engelsiz bir şekilde gömmeyi hak eder" dedi.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres de polisin cenazeye saldırısı için "Bazı polislerin davranışlarından ciddi şekilde rahatsız olduğunu" söyledi.

Avrupa Birliği'nin İsrail Elçisi Dimiter Tzantchev "Ebu Akile'nin cenazesinde tanık olunan sahneler ve cenaze töreninde orantısız güç kullanımı karşısında dehşete düştüm. Kamu düzeninin korunması başka yollarla da yapılabilir" ifadelerini kullandı.

Şirin ebu Akile'nin cenazesi anne ve babasının da mezarlarının bulunduğu Doğu Kudüs'deki Siyon tepesindeki Protestan mezarlığında toprağa veriliyordu.

Cenaze, Çarşamba günü gazetecinin vurularak öldürüldüğü Cenin'den Doğu Kudüs'e gelmeden önce Perşembe günü, Batı Şeria'daki Nablus ve Ramallah'dan geçti ve Ramallah'daki Filistin Özerk Yönetimi karargâhında ebu Akile için çok az kişiye yapılan resmi 'devlet töreni' yapıldı.

Gazetecinin Filistin bayrağına sarılı tabutu başında konuşan Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas, ebu Akile'yi hayatını Filistin davasını savunmaya adayan, "bir özgür dünya şehidi" diye tanımladı.

Şirin ebu Akile için Ramallah'daki Filistin Yönetimi binası önünde de Perşembe günü bir tören yapıldı

KAYNAK, EPA

Şirin ebu Akile için Ramallah'daki Filistin Yönetimi binası önünde de Perşembe günü bir tören yapıldı

Abbas, "İsrail işgal yönetimini ebu Akile'nin öldürülmesinden sorumlu tutuyoruz ve bu suçu gizlemeyi başaramayacaklar" diye konuştu ve olayı muhtemel savaş suçlarını soruşturan Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne götüreceklerini söyledi.

Uluslararası Ceza Mahkemesi ve İsrail hükümeti'nden bu açıklamayla ilgili bir yanıt henüz gelmedi. İsrail Başbakanı Naftali Bennet ise Abbas'ı temelsiz bir şekilde İsrail'i suçlamakla eleştirdi.

1997 yılında Al Jazeera'ya katılan 51 yaşındaki tecrübeli Filistinli gazeteci Şirin ebu Akile, onlarca yıldır yaptığı haberlerle Filistinliler arasında ve Arap dünyasında çok tanınmış bir isimdi.

Şirin ebu Akile

KAYNAK, AL JAZEERA

Şirin ebu Akile İsrail Filistin meselesini onlarca yıldır izleyen, milyonların tanıdığı bir muhabirdi

Filistin yönetimi ve Al Jazeera kanalı kesin bir şekilde ebu Akile'nin İsrail askerleri tarafından vurulduğunu söylerken, İsrail tarafından yapılan açıklamalarda, tam olarak ne olduğunu henüz belirlemenin mümkün olmadığı, gazetecinin bir Filistin kurşunu ile de ölmüş olabileceği iddiası gündeme getirildi.

Filistinliler İsrail'in ortak bir inceleme yapılması talebini kabul etmeyerek, İsraillilere güvenmediklerini söyledi. Şu anda Filistinliler ve İsrailliler ayrı ayrı soruşturma yürütüyor.

Olay yerinden

Tom Bateman - BBC Orta Doğu Muhabiri

Şirin ebu Akile'nin tabutunu cenaze aracına koymak üzere toplanan yüzlerce acılı Filistinli ile birlikte St Joseph hastanesinin otoparkındaydık.

Çiçeklerle bezenmiş bir haç, çiçeklerin arasında da bir kurşun geçirmez yelek vardı. Pek çok insan gözyaşları içindeydi. Sloganlar duyuluyordu ve Filistin bayrakları dalgalanıyordu.

Birdenbire kapılar kapandı ve bazıları atlı, silahlı İsrail sınır polisleri orada beliriverdi. Söz konusu koşullar göz önüne alındığında bu durum zıtlaşan bir durumu da beraberinde getirdi.

Tabut, bir grup tarafından bina dışına çıkarıldı. Plan, cenazeyi kiliseye götürmek üzere tabutu aramaya koymak olsa da, kefen kapıya doğru taşınmaya başlandı.

Ardından olanlarsa çok acayipti. Tıklım tıklım bir kalabalığın ortasındaydım. Bu nedenle öndeki temas noktasını göremedim. Ancak İsrail polisi kalabalığı geriye doğru püskürttü. Buna tabut ve tabutu taşıyanlar da dahildi.

Yaslı bir topluluğa göz yaşartıcı bomba attılar. Alana doğru büyük bir güçle saldırıyorlardı. Bulunduğum yerden, (kalabalığın önünden değil) atılan birkaç plastik şişe gördüm, daha fazlası yoktu. İnsanlar, hastanenin içine sığınmak üzere koştu. Bebeğini taşıyan bir kadın, panik içinde neredeyse ezilecekti.

Hastane koridorları ve servislerinde flaş bombalarının sesi yankılandı. En az bir kişinin yaralandığını gördüm.

Otoparka doğru güvenli bir yol arıyorken, olup bitenler neredeyse 10 dakika sürdü. Biz çıktıktan sonra tabut da kapıdan cenaze arabasına bırakıldı. Şimdi ise insanlar içeri doğru akın ederken olup biteni gösteren videolar yayımlandı. Bu videolarda İsrail polisi Şirin ebu Akile'nin tabutunu taşıyan insanları dövüyor, tekmeliyor. Tabut bir noktada neredeyse insanların ellerinden kayıp yere düşecekti.

BBC'nin Kudüs'deki muhabiri Tom Bateman gazeteci ebu Akile'nin öldürülmesi konusunda hızlı ve şeffaf bir soruşturma yürütülmesi konusundaki baskıların arttığını bildiriyor. Bateman, burada ebu Akile'yi öldüren kurşunun araştırmanın anahtar olacağını söylüyor.

Şirin ebu Akile'ye yapılan otopside, kurşun çıkarıldı fakat İsrail basını çıkan kurşunun hem İsrail ordusu hem de Filistinli silahlı gruplarca kullanılan bir mermi olduğu haberlerine yer verdi.

İsrail ordusu ön araştırma sonuçlarını Perşembe günü açıkladı ve öldürücü kurşunun kaynağını belirlemenin mümkün olmadığını bildirdi.

Ramallah'da dün yapılan törene de binlerce kişi katılmıştı

KAYNAK, EPA

Ramallah'da dün yapılan törene de binlerce kişi katılmıştı

Açıklanan raporda bu kurşunun "Silahlı bir Filistinlinin yaylım ateşi" ya da "bir İsrail askerinin kendisinin bulunduğu araca ateş eden bir teröriste cevaben sıktığı bir kaç mermi" olabileceği ifadeleri kullanıldı.

'Press' yazılı yelek giymişti

Şirin ebu Akile Çarşamba günü erken saatlerde Cenin'e düzenlenen İsrail baskını sırasında iri harflerle açık bir şekilde basın mensubu olduğunu gösteren 'Press' yazılı bir yelek giyiyordu. İsrail ordusunun "terör şüphelileri" diye niteledikleri kişileri yakalamak için düzenlediklerini açıkladıkları operasyonu haberleştirmeye gitmişti.

Ebu Akile vurulduğu sırada basın mensubu olduğunu açıkça gösteren bir yelek giymişti

KAYNAK, REUTERS

Ebu Akile vurulduğu sırada basın mensubu olduğunu açıkça gösteren bir yelek giymişti

İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada onlarca Filistinli'nin askerlere ateş açtığı ve üzerlerine patlayıcı maddeler attıkları kaydedildi. Askerlerin de bu kişilere cevaben ateş açtıkları söylendi.

İsrail harekatı sırasında diğer bir Al Jazeera mensubu Filistinli gazeteci Ali Samudi de vurularak yaralandı.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı, bugün yaptığı bir açıklamada hem Filistin topraklarında İsrail tarafından şimdiye kadar yasadışı sayılan Yahudi yerleşimleri Mitzpeh Dani ve Oz V gaon'un yasal statüye kavuşturulması kınadı. Açıklamada, gazeteci Şirin ebu Akile'nin öldürüldüğü Cenin mülteci kampındaki olayla ilgili "açık, tarafsız ve kapsamlı bir soruşturma" yapılması istendi.

DW Türkçe & REUTERS & Al JAZEERA & EPA

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.