Gazze krizi: Derme çatma, ıslak bir çadırda yaşayan 14 kişilik aile

Um Şadi, Gazze kentindeki evini terk etti ve Han Yunus'ta 14 yakınıyla birlikte derme çatma bir çadırda yaşıyor.

Um Şadi el-Tarabiş toprağın üzerine oturmuş halde, elinden geldiğince küçük siyah bir kovanın içinde çamaşır yıkamaya çalışıyor. Yakında tahta direkler ve beyaz plastik örtülerle yapılmış, ailesinden 14 kişinin yaşadığı bir çadır var. Üç oğlu ve bir yaşındaki kız torunu Misk burada, onunla birlikteler.

Çadır derme çatma ve pek koruma sağlamıyor.

Um Shadi shows Adnan El-Bursh how she keeps rainwater from accumulating on the roof of her tent

Um Şadi, aşırı yağışların çadırı yıkmasından korkuyor. Bu yüzden bir süpürgeyle biriken suyu atmaya çalışıyor.

"Yağmur yağdığında ben ve kocam bir süpürgeyle çadırın tepesini kaldırıp, biriken suyu atıyoruz. Suyun ağırlığından çökmesinden korkuyorum" diyor.

Çadır, Gazze'nin güneyindeki Nasır Hastanesi'nin arkasına kurulan bir mülteci kampında. Çevresi çöple dolu ve içeri sızan yağmur kuru kalmayı imkansız kılıyor.

Aile, çöplükte üzerlerinde uyuyabilecekleri bir kaç şilte bulmuş. Ancak sahip oldukları her şey gibi şilteler de yağmurla birlikte ıslanmış.

Um Şadi "Temizlik yapmaya devam etmeliyim. Bebek her yere emekliyor ve bir şeylere dokunup, hastalık kapmasın diye dikkatli olmalıyım" diyor.

Um Şadi ayrıca, ailesinin gıda, hatta ekmek pişirecek un bulamadığını söylüyor. Su için her gün sıraya gitmek zorundalar. Seyyar tuvalet çadırın çok uzağında ve "insani koşullara" uygun değil.

Misk'e bakmak zor bir iş. Um Şadi "Daha bu sabah bebeği dondurucu suda yıkamak zorunda kaldım" diyor.

İçme suyunu, odun ateşinde kaynatarak elde ediyorlar. Bulabildikleri yiyecekleri de aynı şekilde pişiriyorlar. Üstelik astım hastası Um Şadi'ye duman hiç iyi gelmiyor.

Ailenin yaşadığı bu durum sık görülüyor. Hamas, 7 Ekim'de İsrail'e saldırdığında 1200 kişiyi öldürdü ve 240 kişi de rehin alındı. Hamas'ın kontrolündeki sağlık bakanlığı o günden bu yana İsrail'in saldırılarında 14.800'den fazla Filistinli öldürüldü ve bunların 6 bine yakını da çocuk.

BM İnsani İşler Koordinasyon Bürosu (OCHA) Gazze'de nüfusun yaklaşık % 80'i anlamına gelen 1,8 milyon kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldığını tahmin ediyor.

Evlerinden olanların çok sayıda kişi şu anda Gazze'nin güneyinde, Um Şadi'nin ailesi gibi çadırlarda yaşıyor. Bazıları okullarda, hastanelerde, ofislerde, toplum merkezlerinde ya da kendilerini misafir eden ailelerin yanında.

A makeshift camp near the Nasser Hospital in Khan Younis

KAYNAK, GETTY IMAGES

BM tahminlerinie göre, Gazze'de 1,8 milyon Filistinli evlerinden oldu.

OCHA, birçok sığınağın çok kalabalık ve hijyen koşullarının kötü olduğunu söylüyor. Bunun da "ishal, akut solunum enfeksiyonları, deri enfeksiyonları ve bitlenme" gibi bulaşıcı hastalıkların büyük önemli ölçüde artamına yol açtığı belirtiliyor.

Um Şadi bana Gazze kentindeki evinin bir videosunu gösterirken ağlıyor.

Videoda aile kurban bayramını kutlarken görülüyor. Ev çok güzel döşenmiş. Yeni kanepeler ve yemek masasının üzeri tepsilerle yiyecek dolu.

"Şu süslemelere bak. Yeni halılar bile almıştım. Şu kanepelerin güzelliğine bak. Bunlara çok para harcamıştım."

Şimdiyse aile, üzerlerindeki giysileri bile değiştiremiyor ve battaniye bulamıyor.

Um Şadi "Güneye gidin derildiğinde, barınak, yiyecek ve içecek bulmayı bekliyorduk" diyor. Bunun yerine, Han Yunus'taki barınaklardan geri çevrildiklerini anlatıyor.

"Bize barınakların dolu olduğunu söylediler ve biz de Nasır Hastanesi'nin arkasındaki kirli alanda kendi çadırlarımızı kurduk. Eve geri dönmek istiyoruz. Başka bir şey istemiyoruz, çünkü burada yabancı gibi hissediyoruz."

BBC Türkçe

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.