Muğla Aslanyaka’da bilirkişi raporu: "Maden alanında zeytinlikler ve orman var; kamu yararı yok"

Muğla Aslanyaka’da ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı alınan maden ocağıyla ilgili bilirkişi heyeti, madenin zeytinlikleri, arıları, ormanı ve canlı sağlığını olumsuz etkileyeceğini; projede kamu yararı olmadığını ortaya koydu.

Muğla‘nın Milas ilçesine bağlı Aslanyaka‘da canlı sağlığı, zeytinlikler ve ormanlar için 2005’ten bu yana hakim olan kalker ocağı tehdidiyle ilgili bilirkişi raporu Aslanyaka’dan yana çıktı.

Yeşil Gazete'den Cansu Acar'ın özel haberine göre, Bilirkişiler Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir kararına karşı yurttaşlar tarafından açılan davadaki iptal talebinin uygun olduğu görüşünü verdi.

“Aslanyaka sakinleri olarak 2005- 2015 tarihleri arası faaliyet gösteren taş ocağının çevreye olan olumsuz etkilerini 10 yıl yaşayarak öğrendik. Bizler yaşam alanlarımızı sonuna kadar korumaya kararlıyız. Çünkü biz haklıyız.”

Bu sözler Aslanyaka’daki ekokırım tehdidine karşı direnen ve köyde geçimini tarımla sağlayan Makina Öğretmeni Mehmet Polat‘a ait.

Aslanyaka’da yapılmak istenen Kırma Eleme Tesisi ve Maden (Kalker) Ocağı Kapasite Artırım Faaliyeti projesinde bilirkişi görüşü projenin hayata geçmesi durumunda köyde bir yıkıma sebebiyet vereceğini ortaya koydu. Heyet mahkemeye “ÇED Gerekli Değildir” kararınının iptali yönünde görüş bildirdi.

Aslanyaka’daki proje alanının Yandex üzerinden alınmış bir görüntüsü.

‘Haklılığımız bilimsel raporlarla ortaya konuldu’

Maden ocağına karşı köyünün yanında yer alan Polat, bilirkişi raporuyla ortaya koyulan projenin zararlarıyla ilgili olarak Yeşil Gazete’ye değerlendirmede bulundu:

“Hala devam eden etkileri de mevcut durumda iken, bu bilinçle taş ocağına karşı hukuki mücadele başlattık. 4 Mart 2022 tarihli 202274 sayılı ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir‘ kararının iptali ve daha evvel verilen ruhsatın iptali istemiyle açtığımız davada 29 Ağustos 2022’de alanda yapılan incelemeler sonucu Aslanyakalılar olarak haklılığımız bilimsel raporlarla ortaya konulmuştur. Bizlerin beklentisi şimdi mahkemenin bu bilimsel veriler doğrultusunda Aslanyaka taş ocağı açma girişimine ‘ÇED Gerekli Değildir’ raporunun iptali yanında geçmişte verilen ruhsatın da iptali yönünde karar vermesidir.”

Kalker ocağı bölgesinde kesilen çam ağaçları. Fotoğraf: Mehmet Polat

Öte yandan Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılmasına Dair Kanun ve bu kanunla ilgili değişiklikler kapsamında zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az üç kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapımı ve işletimine izin verilmiyor.

Polat daha önce Yeşil Gazete‘ye heyetten Orman Mühendisi olan bir bilirkişiye bölgedeki ağaç tahribatlarını gösterdiğini, keşifle ilgili umutlu olduğunu söylemişti. Nihayetinde keşif sonucu da Polat’ın umudunu destekler nitelikte çıktı:

‘Kamu yararı yok’

  • Proje Tanıtım Dosyası (PTD) raporunda anlatılan söz konusu etkinliğin saha gerçeklerini yeterince açıklamayan jeolojik ve hidrojeoloji değerlendirmeler içermesi, yörenin jeolojik ve hidrojelojik özellikleri, yeraltı suyu durumları, kaynaklar, kuyular, su depoları vb. birçok konu yeterince açıklanmadığından oluşturabileceği çevresel etkilerinin de yeterince bilinmemesi,
  • Mermer ocağı olarak işletilmesi planlanan dava konusu alan ve çevresinde bulunan kireçtaşlarının geçirimli ve karstik özellikli olması, söz konusu etkinlikle sahadan önemli miktarda malzeme alınacağından madencilik faaliyetlerinin yeraltı sularını olumsuz etkileme potansiyeli bulunması nedenleriyle kamu yararı bulunmaması,

Kalker ocağı bölgesinde kesilen çam ağaçları. Fotoğraf: Mehmet Polat

‘Proje alanında yoğun olarak zeytinlikler var’

  • Tapu ve Kadastro Henel Müdürlüğünün parsel sorgu programından yapılan sorgulama sonucunda, proje faaliyet alanının üç kilometrelik yarıçap içerisinde yoğun olarak zeytinlik parsellerinin bulunduğunun tespit edilmesi,

‘Alanda arı konaklama noktaları var’

  • Dava konusu proje faaliyet alanının çevresinde resmi kurumlarca tanımlanmış Arı Konaklama Noktalarının bulunması,
  • Proje tanıtım dosyasında da ifade edildiği gibi proje faaliyeti sonucunda tozlanmanın meydana gelecek olması,
  • 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun’un 20. Maddesinin gerekli tedbirler alınmış olsa bile zeytinlik sahalarında ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmeleri hariç kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran ya da sayıları olumsuz sonuçlara yol açma ihtimali bulunan tesislerin yapılmasını ve işletilmesini önlemeyi amaçladığının açık olması,

Aslanyakalı direnişçiler. Vatandaşlar Temmuz’da şirketin kepçelerinin önünde durarak faaliyetlerine engel oldu.

‘Çevrede olumsuz etkiler, orman üzerinde baskılar ortaya çıkaracak’

  • Proje faaliyetinin, çevre yerleşmeler, zeytinlikler ve tarım alanları üzerinden olumsuz etkiler ve orman alanı üzerinde baskılar ortaya çıkaracak olması,

‘Sağlıklı yaşam koşullarını olumsuz etkileyecek’

  • Dava konusu projenin yerleşim alanlarına oldukça yakın bir konumda yer alması, çevresindeki nüfusun sağlıklı yaşam koşullarını olumsuz yönde etkileyecek nitelikte bir sanayi tesis alanı olması nedenleriyle yer seçimi ilkeleri açısından dava konusu tesisin planlama ilkelerine, şehircilik esaslarına ve kamu yararına uygunluk göstermemesi,
  • Sanayi kaynaklı hava kirliliğinin kontrolü yönetmeliği açısından eksiklik/uygunsuzluk içermekte olması,
  • ÇED Yönetmeliği Ek 5, koşulunu sağlamaması,

Kalker ocağının bulunduğu bölge. Fotoğraf: Mehmet Polat

‘Dosyada belirtildiği şekilde uygulama imkanı yok’

  • Davalı idarenin tesis etmiş olduğu ÇED Gerekli Değildir kararına ait 8,4772 ha’lık ÇED çalışma alanında ( 2 milyon ton/yıl kapasiteli) kalker ocağı (395 bin ton/yıl kapasiteli) Kırma Eleme Tesisi Kapasite Artırım faaliyeti projesinin sahanın içinden geçmekte olan ve bir adet taşıyıcı direği de saha içinde bulunan 380 kV elektrik iletim hattından dolayı projenin tanıtım dosyasında belirtildiği şekilde uygulama imkanının bulunmaması,
  • Projede kaç adet ağaç kesileceği noktasında tereddütlerin olması ve tam kapalı makilik alan ile bozuk kızılçamla kaplı bir ormanda kesilecek ağaçların orman ekosistemine olası etkilerinin göz ardı edilmesi,
  • Orman yangınlarıyla mücadelede etkin bir planlama söz konusu olmaması, nedenlerine bağlı olarak ayrı bilim dallarında inceleme ve değerlendirmelerini yapan bilirkişi heyetince dava konusu ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararının iptal isteminin uygun olduğu kanaatine varıldı.

Vatandaşlar Temmuz’da şirketin kepçelerinin önünde durarak faaliyetlerine engel oldu.

Ne olmuştu?

2015’te durdurulan Çaba Mobilya Sanayi İnş. Toz. Gıda. Tic. M. T. İ.İ. Ltd Şti. tesisinin doğa üzerindeki tehdidi, Mart 2022’de yeniden ortaya çıkıyor.

Mart 2022’de şirketin Kırma Eleme Tesisi ve Kalker Ocağı Kapasite Artırım Faaliyeti talebi sonrası ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir’ kararı veriliyor.

ÇED yapılması için gerekli tutulan alan boyutunda 25 hektarın üzerinde olma şartı aranıyor. Şirketin alanı ise tam olarak sınırda tutulmuş durumda: 24,57 hektar.

Polat, bölgeden 10 kişiyle birlikte 1 Nisan’da hem yürütmeyi durdurma hem de ruhsatın iptali için dava açıyor.

Kapasite artırımına Muğla Valiliğince verilen ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararına karşı dava sürüyor.

26 Temmuz’da şirket Aslanyaka’ya yol yapım çalışması adı altında iş makinalarını sokmuştu.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.