CHP'de Başkan adayları öne çıkmaya başladı; "Yıldırım İlçe Başkan Adayı MUHARREM OR.."

BURSA ARENA Haber Merkezi

Önümüzdeki yıl Nisan ayında yapılması planlanan CHP Olağan Kurultayı öncesi, taban örgütlerde de kongre hazırlıkları başladı. 14 Aralık 2019'da başlayacak olan ilçe kongreleri 27 Ocak 2020'de tamamlanacak. İl Kongre süreci ise 3 Şubat -2 Mart 2020 tarihleri arasında gerçekleşecek. Bu yönden ilçe kongrelerinin çok çekişmeli ve bol adaylı geçeceği tahmin edilmektedir.

İşte CHP İlçe Örgütünde  cesaretle ayağa kalkan ve adaylığını ilan eden bir isim;

MUHARREM OR.

CHP'nin tanınmış ve sevilen isimlerinden Muharrem Or, bir basın açıklaması yaparak adaylığını ilan etti.

Cumhuriyet Halk Partisi'nin Yıldırım hedefini tarif ederken, "Hedefimiz Yıldırım İlçesini değiştirmek olmalıdır. Bunun için de öncelikle CHP Yıldırım ilçe örgütlenmesinde yapısal değişiklik ile çalışma anlayışını değiştireceğiz. Bu bağlamda Yıldırım’da örgütü yeniden örgütleyeceğiz.." diyor.

Parti yönetiminde katılımcı demokrasinin tüm kurallarının uygulanarak gerçekleştirileceğini de belirten Muharrem Or, "Ardından, yeni/aktif/ çalışkan ve en önemlisi tüm üyelerin karar mekanizmalarında aktif olarak yer alacağı örgütlenme modeli ile Yıldırım’ın tüm kılcal damarlarına egemen olan örgütün çalışması sonucunda 'YEREL İKTİDARI ALACAĞIZ'.. Önce örgüt değişecek, ardından yerel iktidar değişecek.." Şeklinde açıklamasını sürdürüyor.

Aday Muharrem OR'un açıklmaları şöyle devam ediyor;

"..YEREL ÖRGÜTLERİN TEK HEDEFİ OLMALIDIR. YEREL YÖNETİMDE İKTİDAR OLMAK…

Hiç bir siyasi parti mükemmel muhalefet yapmak için kurulmaz..

Siyasi partiler ülkeyi genelde ve yerelde yönetmek amacıyla kurulmuş siyasi kurumlardır ve bu amaç doğrultusunda siyaset üretirler…

Partilerin yerel örgütleri de bu hedef doğrultusunda yerel yönetimde iktidarı hedeflemelidirler.

Partinin geneldeki gücü bu, genelde gücümüz bu diyerek %20-25 bandında meydana gelen birkaç puanlık artışlarla mutluluk mesajları vermek siyasi kaderciliği kabullenmektir.

Kadercilik yapmak siyasi parti yöneticilerinin düşünce tarzı olamaz, olmamalıdır…

Yıldırım, emek yoğun nüfusun en yoğun olduğu bir ilçedir.

Yıldırım, mevcut adaletsiz düzenle çelişkisi en derin olanların yaşadığı ilçedir..

Tüm bunların yaşandığı bir ilçede, görevi bu çelişkileri açığa çıkarmak, açığa çıkan bu çelişkiler nedeni ile mağdur olmuş insanlarımıza umut olamamış sosyal demokrat, sol bir partinin iktidar olamamasının nedenleri nedir?

Önce bu soruyu kendimize sormalı ve öz eleştiri vermeliyiz.

Halkımızın sorunlarına çözüm üretemeyen, halkımıza umut olamayan, halkın içinde örgütlenemeyen, siyaset üretemeyen örgüt yapımız bu sorunun temel nedendir..

Halk için, halkla birlikte halkın siyasetini öremeyen bir örgüt olamaz isek bu hedefe ulaşmamız olanak dışı hale gelir.

Bu nedenledir ki;

Halkla kucaklaşmış, halkın sorunlarına çözüm üreten ve umut olan bir örgüt yapılanması yaratılmalıdır…

CHP, ciddi bir değişim ile tabandan başlayarak sol, devrimci çizgide siyasal örgütlenmesini yenilemelidir.

Bu değişim nasıl olmalıdır?

CHP, yüzünü ve yönünü halka, halkın sorunlarına yöneltmelidir.

CHP, yüzünü ve yönünü sola dönmelidir.

CHP, parti içi demokrasiyi katıksız uygulayan bir parti olmalıdır.

CHP, parti içi hukuku yaşayan ve yaşatan bir parti olmalıdır.

CHP, emek hırsızlığına geçit vermeyen bir parti olmalıdır.

CHP, halkın tüm sorunlarına sahip çıkan, somut çözüm önerileri üretebilen bir parti olmalıdır.

Tüm bu sorunlara eylemsel bir çizgi ve halkın içinde yaşama geçiren bir parti örgütlülüğüne sahip diri, hareketli, üretken olmalıyız.

CHP, kişiler, gruplar etrafında örgütlenen değil, ideolojik temellere oturtulmuş bir parti olmalıdır.

Parti içi mücadele, kişilere, gruplara göre değil, ideolojik temellere dayanmalı, yenilenme ve birlik hedefli olmalıdır.

CHP’de, sen / ben kavgası yerini ideolojik ve politik çizgi üzerinden yapılan mücadeleye bırakmalıdır.
CHP, ideolojik, politik, örgütsel kadro hareketi ile tanışmalıdır.

CHP, siyaset üreten bir yapıya kavuşturulmalıdır.

CHP, umudunu sağ ve sığ siyasete yönelerek değil, sol devrimci örgütlenmede aramalıdır.

CHP, emperyalist siyasal ve ekonomik kurumların temsilcilerini değil, anti-emperyalist ideoloji ile yoğrulmuş Kemalizm’i kendine rehber edinmelidir.

AKP ve başkanı RTE tarafından gözümüzün içine baka baka cumhuriyetimizin tüm değerleri teker teker yok edildi, yeni bir sistem kuruldu ve şu an bu sistem sayesinde tek adam keyfi iktidarı ülkeyi uçuruma götürüyor.

Tek adam yönetimi ile ülke yağmalanıyor, talan ediliyor, yer altı yer üstü tüm değerlerimiz uluslar arası sermayenin sofrasına yem ediliyor, savaş naraları ile ülke çıkarları ayaklar altına alınıyor.

Biz ne yapabiliyoruz? Seyrediyoruz…

Bir kaç demeç, basın açıklaması….

Sonra?!

Bu ülkede tarım yok edildi, köylümüz yoksullaştırıldı. Ne yaptık?
Cumhuriyetimizin ilk yıllarından bu yana zorluklarla kurulan yüzlerce kamu işletmeleri satıldı, talan edildi engelleyemedik. Sadece kısık sesimiz ile konuşmaya çalıştık. Halka anlatamadık. Halkın haklı tepkisini bile örgütleyemedik.
İş cinayetleri çığ gibi arttı, katliama dönüştü, dalga geçer gibi “fıtrat”a bağladılar. Sadece kısık semizle konuştuk, halkın kendiliğinden tepkisine bile önderlik edemedik.
Sendikalar bitirildi, emek örgütleri kağıt üzerinde, tabela örgütlerine dönüştürüldü, sosyal güvenceler yok edildi, konuşamadık.
Sağlık sistemi rant sistemine dönüştürüldü, konuşamadık. Şehir hastaneleri komedisini, iç yüzünü anlatmaya çalışan meslek odalarına bile yeterli desteği veremedik.

Eğitim sistemi ırkçı, mezhepçi politikalar ile gericileştirildi, ticarileştirildi. Sadece bir kaç demeç, basın toplantısı. Kendiliğinden oluşan muhalefete sahip bile çıkamadık.

Çağdaş, laik eğitim için sokaklara çıkan eğitim emekçileri yerlerde sürüklendi, sahip çıkamadık, seyrettik…

Yer altı yer üstü tüm kaynaklarımız, zenginliklerimiz talan edildi, doğamız yok edildi, ekolojik yaşam katledildi, suyumuz, toprağımız, havamız kirletildi, yaşamımızı tehdit eder hale getirildi, ticarileştirildi. Hiçbirini konuşamadık…

Kadın cinayetleri arttı, cinsel suçlar çığ gibi gözümüzün önünde çoğaldı, küçük yaşta evlilik vahşetleri artarak devam etti. Ne yaptık?

İntiharlar arttı,

Fuhuş arttı,

Uyuşturucu bağımlılığı arttı, ilkokul çağına kadar indi,

Yoksulluk, yolsuzluk, talan arttı,

Hiç birini konuşamadık, engelleyemedik.

Tüm insani değerlerimiz vahşi kapitalist pazara dönüştürülüp alınır satılır meta haline getirildi, sesimizi çıkarmadık…

İnsan hakları, yaşam hakları yok sayılıyor.

Sokaklarda gençlerimiz hak arama mücadelesinde yerlerde sürükleniyor, katlediliyor,

Genç kızlarımız en demokratik, insancıl taleplerini dile getirmek istediğinde bile saçlarından sürüklenerek gözaltına alınıyor, taciz ediliyor, işkence tezgahlarına çekiliyor…

Biz ne yapıyoruz?

En fazlasıyla tek yapabildiğimiz, basın açıklaması eylemi(!)

Sonrasında ise görevini yapan memur edasıyla evimize dönüp rahat koltuğumuza yayılıp çayımızı, kahvemizi yudumlayarak tüm bunları tv haber programlarında izliyoruz..

Ne yapmalı?

Örgütlenmiş halk güçlerini harekete geçirebilecek, halk muhalefetinin örgütleyerek önderlik edecek bir politik çizgimiz olmalıdır.

Mustafa Kemal Atatürk, emperyalist işgale karşı savaşı örgütlerken çevresindeki asker sivil aydınlarla birlikte tek dayandığı güç vardı.. Halk…

Biz bu gün Mustafa Kemal Atatürk’ün bize bıraktığı emaneti korumaktan aciz duruma düşmüş durumdayız.

Devrimcilik ilkesi gereği Türkiye cumhuriyetini daha ileri, çağdaş seviyeye çıkarmayı bırakın, cumhuriyetin tüm değerlerini yok eden, hilafet kırıntılarıyla dahi mücadele edemez hale getirildik.

Ülkemiz, Osmanlıcılık, padişahlık, hilafet özentilerinin Türkiye’si haline geldi..

Atatürk devrimciliği bu mudur?..

Biz bu hantal yapıdan bir tek şekilde kurtulabiliriz..

Parti olarak, görevini yapmaya çalışır görünen memur zihniyetini terk ederek pratik eylem çizgisini hayata geçirmeliyiz..

CHP’sini, hantal yapıdan kurtararak, halkçı, emekten yana, özgürlük, kardeşlik ve bağımsızlık mücadelesini temel alan sol-devrimci çizgiye oturtmalıyız.

Biz, cumhuriyet halk partisi olarak tüm demokratik kitle örgütleri ile, emek güçleri ile, demokrasi güçleri ile, bu ülkede demokrasi, özgürlük, kardeşlik ve hak arama mücadelesi veren tüm güçlerle bütünleşmeliyiz..

Hatta bu mücadelenin en önünde olmalıyız.

Bu mücadeleyi ilçemizdeki üyelerimiz ile sağlıklı, güçlü bir bağ kurarak, halkın içinde siyaset örgütleyerek başarıya ulaştırabiliriz.

Bu nedenle de parti içi demokrasinin tüm kurum ve kurallarını eksiksiz uygulamamız gerekmektedir.

Üyelerimize güvenmek ve bu güven temelinde örgütlenme yapmak temel görevimizdir.

Sağlıksız üye yapısını mazeret gösteren kafa yapısı mücadeleyi örgütlemek istemeyenlerin yarattığı mazerettir.

Sağlıksız, sakat, hastalıklı üye yapısını kim yarattı?

Bu yapı yukarıdan aşağıya örgütlenme yaparak kendine bağlı üye ve delege yaratma hastalığının bir ürünü değil mi?

Sağlıksız, sakat üye yapısını yaratanlar, bu üye yapısından en çok bahsedenler olduğunu hepimiz görebiliyoruz.

Neden?

Çünkü, partiyi anti-demokratik yöntemlerle yönetmek işlerine gelmektedir.

Yukarıdan aşağıya bu sağlıksız üye yapısını ve delege yapısını yaratanların şikayet etmeye hakları yok.

Bu zihniyetin sonu geldi.

Bu zihniyeti tarihin çöplüğüne atarak yok edeceğiz.

İlk işimiz tüm üyeler ile organik bağ kurarak üye yapımızı gerçekçi yapıya dönüştüreceğiz..

Hedefleri yerelde ve genelde iktidar olamayan, her ne yöntemle olursa olsun parti yönetimini ellerinde tutmayı kendilerine ana hedef olarak belirleyenlerden parti arınmalıdır..

CHP içinde demokrasinin tüm kuralları işlemelidir…

Biz diyoruz ki!..

Cumhuriyet Halk Partisinde, yıldırım ilçesinde tüm anti-demokratik yöntemlerin yaşam damarlarını keseceğiz.

Parti tüzüğümüzde yöneticileri, yönetim kurullarını, komiteleri, sorumluları denetleme yöntemleri net bir şekilde belirtilmiş olmasına karşın bu tüzük maddeleri uygulanmadığını hepimiz biliyoruz, yaşıyoruz...

Parti tüzüğüne üyelerimizden yöneticilerimize kadar tüm CHP’ liler uymak zorundadır. Uymayan hakkında da gereken işlemler yapılmalıdır.

Tüm bu toplantılar zamanında ve kurallar doğrultusunda yapılacaktır.

Bu toplantılara ek olarak katılımcı demokrasinin gereği olarak uygulamaya koyacağımız model ile ilçe yönetimi üyeler ve delegeler tarafından denetlenmiş olacaktır.

Biz diyoruz ki;

İlçe kongresinden sonraki;

İlk bir ay içinde gerekli örgütlenme ağını kurma çalışmalarının altyapısı tamamlanacak,

Üç ay içinde bu sistem çalışmaya başlayacak ve denetleme mekanizmaları devreye girecek.

İlk altı ay içinde örgütlenme ağımızın en geniş bir şekilde yaşam bulması, demokratik kitle örgütleri, sendikalar, derneklerle ve diğer tüm demokratik yapılanmalarla ilişkiler geliştirilerek ve örgütümüzün kılcal damarları açılacaktır.

Bir yılsonunda tüm delegelerin/üyelerin katılımı ile ilçe kongresi toplanacak ve bir yıldır yapılan tüm çalışmalar delegelerin/üyelerin güven oylamasına sunulacaktır.

Üyeler ve delegeler tarafından başarısız değerlendirilen yönetimin ve ya yöneticinin yerine yenisinin gelebileceği bir sistem hayata geçirilmelidir.

Üyeler ve delegeler örgütün en üst düzey denetçileridir.

Partimiz bir an önce nitelikli üyelik yapısına dönüştürülmesi ve delege sisteminin kaldırılarak parti içindeki tüm seçimlerin üyelerimizin tamamının katılımı ile yapılması için yapılacak çalışmalara katkı verilecektir.

Tüm bunları yaşama geçirerek Yıldırım’da yerel iktidarı hedefleyen bir kadro hareketi yaratarak üyelerimiz ile birlikte, halkın içinde, halk için, halkla birlikte siyaset üreten bir CHP Yıldırım İlçe örgütü yaratacağız.

YILDIRIM’I DEĞİŞTİRMEK İÇİN

YILDIRIM’DA GÖREVE HAZIRIZ..."

Anahtar Kelimeler:
CHPYıldırımMuharrem Or
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.