Yılın son bomba gündemi futboldaki süper kupa karşılaşması.

Her ne hikmetse, ülkemizdeki tüm stadlar dolu ki bu karşılaşma SUUDİ ARABİSTAN’da yapılmak isteniidi.

Ve olanlar da oluyor tabii ki.. Sonuçlar malum.

Toplumun kafası yine karışık. Herkes bakışına göre yorumlar yapıyor.

O yorumlar sınırları da aştı;

Hollanda Başbakanı Geert Wilders, süper kupa maçı olayına tezahüratta bulunarak “toplumsal kaşınmaya” destek oluyor.

Adam sanki bizim yerli ve milli vatandaşımız da hemen teşbihi yapıştırıp, sosyal medya sayfasından bir mesaj yayınlamış;

“Atatürk - Saudi Arabia: 10 - 0”

Önce hoşunuza da gidiyor bu yaklaşım fakat bir olaya bakıyorsunuz, bir söze, bir de söyleyene..

Ülkede “Atatürk’ü sevenler” ve “Arapları sevenler” gibi iki farklı çizgi mi öne itiliyor?

Derken AKP sözcüsü Ömer Çelik de bunu fark etti ki sosyal medya hesabından isabetli bir paylaşımda bulundu;

"Gazi Mustafa Kemal Atatürk ülkemizin kurucu lideri ve ortak değeridir. Atatürk konusunda hassasiyet gösteren tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz"

Bu açıklamayı okuyunca da, toplumsal gerginleşmeye izin verilmeyeceği noktasından içim biraz rahatladı.

Suudilerin maç öncesi sporcularımıza ve tribündeki seyircilere olan dayatmalarını ve gösterilen tepkileri okuyunca, aklıma gelen “Aferin bizim çocuklara” demek oldu. Fakat şöyle bir baktım, her iki takımın da oyuncularının neredeyse tamamı “yabancı” futbolcular.. Bu defa biraz daha hinlik yaptım ve aklıma gelen şu düşüncelere doğrusu engel olamadım;

+ Yahu bizim futbolcularımız ve böyle önemli bir maçımız, o dostluğuna zerre kadar güven olmayan Suudilerin eğlence malzemesi mi? Böyle bir şahbazlığın alemi ne? Ülkemizin itibarı anlamında ayıp değil mi? İşgüzar TFF Başkanı, tükürürüm sizin üç-beş milyon dolar kazancınıza..

+ Ey Katil Netanyahu’nun yancısı Suudiler, sporcularımızın şahsında devletimize ve milletimize terbiyesizlik yapamazsınız..

Peşinden de nihai bir hisse çıkarttım şu kıssadan; “Ne Şam’ın Şekeri Ne Arabın Yüzü..”

..

Duygusal yaklaşımlar bir yana, gelelim sadede;

-12 Vatan Evladının Şehit edilmesi olayının detayları,
-Gazze'deki Hitler ve Stalin tarzı katliamlar ve İsrail ile diplomatik ilişkilerimiz, atışmalarımız,
-Depremzede ailelerimizin bu kışı hangi şartlarda geçirecekleri ve sorunları,
-Asgari ücret, emekli maaş zamları, enflasyon, döviz kurları, bütçe tartışmaları,
-Düğün değil bayram değil tamda bir adli soruşturmanın ortasında Yunanistan'a giden teknik direktör,
-Sinan Ateş cinayetinin azmettirenleri,
-Meclis komisyonunda İsveç'in Nato'ya girmesindeki AKP + MHP + CHP işbirliğinin sebebi hikmetleri..

Daha say say bitmiyor, konular..

Birdenbire ATATÜRK - S. ARABİSTAN karşılaşması diye yakıştırmayla “milli heyecanlı” bir gündem itiliyor önümüze.. Sanki toplumun tek derdi de bu konu oluyor.

Olayın diğer farklı boyutunda da birileri ne yapıp yapıp, yine bir kutuplaşma körüklemesi çıkarttılar karşımıza..

Şahsen bu gelişmelerin bir "doğal akış" olduğuna inanmıyorum. Zira ülkemizdeki işbirlikçilerin sadece devlet üniteleri ve siyasette değil; bilimde, sanatta, sağlıkta, basında, medyada, iş dünyasında, dernek ve vakıflarda, üniversiteler ve hatta spor kulüplerinde de cirit attıklarını yeterince biliyorum.

Saygısız, nezaketsiz, kendisini bir halt zanneden, bilim ve gelişmeye kapalı, kökünden inançları da gerçek dinimizle örtüşmeyen o Suudilere tepki gösterelim, tamam.. Bunda haklıyız da, ancak;

Allah aşkına yukarıda sıraladığım ve toplumun tamamını ilgilendiren sorunları unutmayalım.

Suudi Arabistan’dan bize dost olsa ne yazar düşman olsa ne yazar. Çok da önemsemeyelim; bizden uzak, o “dolar milyarderi global efendilerine” yakın olsunlar.

Biz de sorunlarımızın hiç bir kalemini unutmayalım. Sorgulayalım, tartışalım, haklarımızı ve çözümleri de arayalım, -şakşakçılığın alemi yok- ilgili herkesi eleştirelim; konuşalım, yazalım, aydınlanalım, fakat kesinlikle unutmayalım.

Bir de şu “balık hafızalı toplum” ya da “21 günde unuturlar” diyenler de mahcup olsunlar.

2023 Yılının son olayı böyle başladı ve yeni yıla girerken de yansımaları basın ve sosyal medyada devam ediyor. Umarım ki bu gelişmeler, o iki farklı çizgide ayrıştırmak istenen insanlarımızın sağduyulu hareketleriyle nihayet bulur.

2024 Yılına girerken önce ülkemize ve diğer tüm Mazlum Milletlere huzur, barış, sağlık ve kardeşlik dolu günler diliyorum.

Sağlıcakla Kalın..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Hüseyin 4 ay önce

Ağzına sağlık kardeşim..

Avatar
Kamuran Önder 4 ay önce

Yeni yılın kutlu olsun abicim tüm Arena ailesinin de yeni yılı kutlu olsun sağlık huzur ve mutluluklar dilerim

Avatar
Oktay 4 ay önce

Gönlüne sağlık sayın hüsamettin bey

Avatar
ali kaybal 4 ay önce

Aliya İzzetbegoviç (gerçek Bilge Lider) şöyle der : Tarihi Allah yazar. Biz sadece Kur'ana uysak yeter.