(E) Albay ÖZNUR YILMAZ yazdı: "Çanakkale Destanı -Yoksa- Kut-ül Amare Destanı Gibi Kutlanmayacak mı?.."

Tarihe “ÇANAKKALE GEÇİLMEZ!” sözünü altın harfler ile yazdıran Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk ve Askerlerinin aziz ruhlarını minnetle andığımız Çanakkale Destanımızın yıldönümünde,

Türk Basınının manşetinde;

İngilizleri bozguna uğrattığımız Çanakkale Destanımızı anma haberlerinden çok, Londra’da Kensington Sarayından, İngiliz dedikoduları yer aldı!

-Vah vah! Karın ağrısı çeken Galler Prensesi Kate Middleton’na ne oldu?-

*

Türk Basının sergilediği bu tutum, merhum gazeteci şair Atilla İlhan’ın şu sözünü hatırlattı.

“TÜRKİYE’DE BASIN TÜRK DEĞİL!”

Atilla İlhan’ın diğer sözlerini de hatırlayalım.

“TÜRKİYE’NİN HAİN KONTENJANI VAR. BU NÜFUSUN YÜZDE ONU!

AYDINLAR -bazıları- BATININ MANEVİ AJANLARIDIR!”

*

Bugüne gelelim…

Atilla İlhan haklı mı?

ÇANAKKALE DESTANIMIZLA İLGİLİ…

SOSYAL MEDYADA TUHAF AÇIKLAMALARDAN SADECE BİRİ!

“Titre”sine sığınan itibar gömleğini üzerine geçiren tarih dersi de veren bir profesörün paylaşımı!

Neymiş…

Çanakkale’de şehit sayımız 250 bin değilmiş.

Genelkurmay kayıtlarına göre 57 bin civarındaymış!

İngilizlerin hataları say say bitmezmiş.

Yaptıkları o hataların da bedelini ödemişler!

Çanakkale cephesinin açılması baştan yanlışmış.

Çıkarma yapılan yerlerde yanlışmış! Yer Saroz körfezi olmalıymış!

Aslında yenilginin sebebi savaş bakanı Lord Kitchener'miş. Ama fatura doğal olarak donanma bakanı Churchill'e çıkmış…

Çok fazla “Vatan millet Sakarya edebiyatı” yapmaya da gerek yokmuş!

Çanakkale’ye çocuk yaştaki askerler gitmemiş!

Yemek de sadece kuru üzüm hoşafı değilmiş!

Üst başta öyle yırtık pırtık değilmiş…

Bizde her şey ajitasyon, abartı, acındırma ve duygu sömürüsü üzerine kuruluymuş!

*

Profesörün “vah” dedirten absürt açıklamalarına ilaveten, sosyal medyada eşzamanlı olarak servis edilen “Çanakkale’de Mehmetçiğin yemek menüsü” iştah kabartır!

Savaş-ikmal-lojistik şartlar unutulur!

Uçaklardan yağan mayın ile çamurun içinde siperdeki Mehmetçiğe –sanki- her gün etli pilavlı ziyafet çekildiği sanılır!-

*

Savaşta savaş ve şartlar muhakemesi yapmadan ahkâm kesme!

Anlı Şanlı “ÇANAKKALE DESTANI” mıza gölge düşürebilir.

*

AYDIN GÖRÜNÜMLÜ MİSYONERLER

Neyse… Bu paylaşımlar Atilla İlhan’ı tekrar rahmet ile anmamızın nedeni…

Hain konusunda verdiği yüzde konusuna gelirsek…

Bu ahval ve şerait içinde İlhan’ın hayli iyimser olduğu söylenebilir.

*

İNFODEMİ -doğru bilgiye ulaşamama- HASTALIĞINA YAKALANMIŞ SOSYAL MEDYA İLE…

Tarihi çarptırarak iletilen mesajlar ile…

Aklını kullanmaktan aciz olan cahilleri kandırmak hayli kolay…

Hele bir “titre” ye sahipsen kitleleri fareli köyün kavalcısı gibi peşine takarsın…

Sorgu yok… Sual yok… Öğrenmek hiç yok! İhtiyaç da yok!

Titreye güven var!

*

Ulusal güvenliğimizde… Milli kimliğimizde sadakat bağı birincil derecede önemlidir.

MİLLİ KİMLİĞİMİZDE SADAKAT BAĞI;

TARİHİMİZİ, KAHRAMANLARIMIZI, KAHRAMANLIKLARIMIZI, KÜLTÜRÜMÜZÜ BİLMEKTİR

Türk Milleti’nden intikam almak için ya da Atilla İlhan’ın dediği gibi satın alınarak yerleştirilen nice tarihçi, felsefeci, siyasetçi ve bilim insanı -sözde aydın- görevlerini-vatana ihanet- yapmaktadır.

*

SOSYAL MEDYADA

KAHRAMANLARIMIZA VE KAHRAMANLIKLARIMIZA

EŞ ZAMANLI YAPILAN ŞUURLU YA DA ŞUURSUZ SALDIRILAR!

Yoksa….

Çanakkale Zaferimiz de Kut’ül Amâre Zaferi'miz gibi kutlanmaz mı olacak?

*

Hatırlayalım.

I. Dünya Savaşı’nda Çanakkale’den sonra İngilizleri bozguna uğrattığımız Kut’ül Amâre Zaferimiz 1952 yılına kadar “Kut Bayramı" olarak kutlanırken,

Adnan Menderes yönetimindeki hükümetin aldığı karar kapsamında,

NATO'ya üye olmamız nedeniyle kutlanmaz olur.

Tarih kitaplarından Kut’ül Amare Zaferi çıkarılır.

*

TÜRKLERE YENİLEN İNGİLİZLER MEMNUNDUR.

NE İSTEDİLERSE -ta o zamandan- VERİLMİŞTİR.

*

Çanakkale destanımızdaki çocuklarımızın rolü yok diyenlerin kulaklarına…

“Hey on beşli on beşli türküsü” çalınmamıştır.

Şehitlerin arasında çocuk yoksa…

Bu “Hey on beşliler” nerede?

Ülkede bazı liselerden mezun verilememiştir!

*

…Ve sosyal medyada iddia edilen şehit sayımıza gelince…

Avustralyalı yazar Alan Moorehhead 1956 yılında yayımladığı; “Gelibolu” isimli eserinde tarafların Çanakkale Savaşları kayıplarını şöyle sıralar: Türkler: 251.309, İngilizler: 205.000’dir.

Ayrıca -kaynak Çanakkale Şehitlik- Çanakkale Savaşı’nda şehit sayımız;

Çanakkale Savaşı Zayiatları

Şehit Sayısı 59.408

Hastane 21.000

Kayıp 11.000

Hastane ve Savaş Dışı Kalanlar 64.000

Yaralılar 97.000

Toplam 252.408

Osmanlı Devleti yalnızca muharebe esnasında hayatını kaybedenleri “Şehit” olarak kayıtlara geçirmiştir.

Yaralanıp hastanede yaşamını yitiren, ya da hastalık nedeniyle yaşamını yitirenler “Şehit” olarak kayıtlara geçirilmemiştir.

*

Günümüzde…

Deprem gibi kitlesel kayıplarda gerçek sayılara ulaşamazken,

Ülkemizde ve dünya genelinde kayıp çocukların sayılarına ulaşılamazken,

“Çanakkale’de Şehit sayımız açıklanandan çok daha azdır” ISRARI NEDİR?

Destanımızı konuşmak yerine,

Şehit sayıları üzerinden sosyal medya üzerinden tartışma yaratılmasının nedeni üzerine düşünülmelidir.

*

Sosyal Medya aracılığı ile…

Çanakkale Savaşı’nda İngilizlerin yenilgisinin nedenini; Türklerin kahramanlığına değil de Savaş Bakanı Lord Kitchener ve Churchill'in hatalarına bağlayanlar…

Türkler olarak destan yazamamışız da sanki İngilizler bize yenili vermiş, havasını -özellikle gençlerimizin dimağlarına- pompalamaktadır.

Bu ve buna benzer niyetteki tarihsel gerçekleri çarptıran, tarihsel kahramanlıkları sıradanlaştırıp küçümseyen anlatımlarda…

ATATÜRK’ÜN ASKERİ DEHASINA -özellikle- YER VERMEMELERİ ile…

Amaç ve niyetlerini gözler önüne sermektedirler.

*

Atatürk;

Düşmanın Kocaçimen’e yöneldiğini görünce ana çıkartma olduğunu fark edip 57. Alayı hareketlendirip Conkbayırı’nı güçlendirmiştir.

Tarihi emrini -hiç düşünmeden- verir.

“Ben size taarruzu emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler gelebilir, başka komutanlar kaim olabilir.”

Kendi de hazırdır.

Göğsünden de vurulmuştur.

YA İSTİKLAL YA ÖLÜM!

*

DÜNYA BİLİR.

HAİNLER DE ÇOK İYİ BİLİR!

DESTAN KOLAY YAZILMAZ.

DÜNYA HER DESTANI ALKIŞLAMAZ.

*

Bugün… Dünyada tüm seyrüsefer kaptanlar bilir.

Gemi defterine-jurnale-herhangi bir boğaz geçilirken ‘Cebelitarık Boğazı geçildi, Boğaziçi geçildi’ diye yazılırken,

Çanakkale Boğazına gelince…

‘Şehitlik selamlandı’ yazılır.

Çünkü…

ÇANAKKALE GEÇİLMEZ!

*

Tarih coğrafyada oynanan ve insanlığın şekillenmesinde mana ifade eden oyunların ilmidir.

Bu oyunda; vatansever de var vatan haini de…

*

Yüce Atatürk Çanakkale Şehitlerimizi şu sözleri ile de anar;

"İngilizler, Arıburnu çıkarmasında, bu cephedeki savaşlarda komutanlarının, askerlerinin gösterdikleri cesareti, dayanıklılığı, cengâverane meziyetleri olağanüstü bir takdir diliyle anıp ilân etmektedirler. Fakat düşünün ki, bütün savaş araçlarıyla tam donatılmış olarak büyük bir inat ve kararlılıkla Arıburnu kıyılarına ayak basan düşmanımız, gene o kıyı kenarlarında kalmaya mecbur olmuştur. Bu sebeple subaylarımız, askerlerimiz vatan ve din duygularıyla, kendilerine özgü millî kahramanlıklarıyla bu derece kuvvetli bir düşmana karşı başkent kapılarını korumakla gerçekten övünmeye değer bir mevki kazanmışlardır. Komuta ettiğim bütün birliklerin subaylarını ve bireylerini birer birer takdir ederim. Bu yüce amaç uğrunda canlarını kahramanca feda eden mukaddes şehitlerimizi derin ve ebedî bir saygıyla anarım."

Sevgi ve bilgi ile…

.

Kaynakça

https://www.bursaarena.com.tr/mustafa-kemal-le-canakkale-destani-makale,9882.html

https://www.habervitrini.com/attila-ilhandan-sok-aciklamalar-turkiyenin-yuzde-10luk-hain-kontenjani-var/103014

https://www.canakkalesehitlik.net/zayiat-sehit-sayisi.

.....

Yazarın tüm yazıları için tıklayınız

.....