Türk – Yunan Kültür Antlaşmaları gereğince Türkiye’den Batı Trakya’ya çocuklarımızı eğitmek üzere, belli bir sayıda öğretmen gönderilmektedir. 1980’li yıllarda “Nadir Yaz” isminde bir öğretmen de, Batı Trakya’ya bu amaçla gönderilmiştir.

     Burada dört yıl öğretmenlik yaptıktan sonra memleketine dönmüş..
     Türkiye’ye döndükten sonra, Yunanlıların Batı Trakya Türklerine yaptıkları baskılarını anlatan bir kitap yazmış.. Hem de kitabın adı, “Ağlayan Batı Trakya”.

     Batı Trakya’daki Türklerin kendi aralarındaki problemleri de tespit etmiş. Batı Trakyalı Kardeşlerimize de ne şekilde hareket etmesi gerektiği konusunda fikir beyan etmiş.. Sayın öğretmen kardeşimizin bu fikirlerini hiç yorum yapmadan kardeşlerimizin bilgisi olması bakımından, görünen lüzum üzerine neşretmeyi uygun bulduk.

     Sayın öğretmen arkadaşımız diyor ki;
     “Fatihler, Selimler, Mehmetler, Eşrefler.. Birlik olun, birlikten dirlik doğar ! Aklınızı başınıza devşirin ! Ey Türkoğlu kendine gel ! Gür bir ses duyulur, yas karışımı Işıklık dağından Karlık’a !
Ey Türkler uyanın ! Ey Türk milleti kendine dön ! Ey Türkoğlu kendine gel ve artık haklarını aramasını öğren veya bir bilene sor !.."


     Şunu Batı Trakyalı soydaşlarımız bilsinler ki, – Bilenler çoğunluktadır. – Rumların Türker’e iyi niyetli baktıklarını söylemek safdillik olur.. Yunanlı, okullarında çocuklarını öylesine “Türk düşmanı“ olarak yetiştiriyor ki, istese de Türkler için bir yakınlık duyamaz. En azından kilise tarafından “aforoz“ edilme korkusu vardır. Kendi halkının içinde yeri olmayacağını da bilir.

     Rumlar, onun için Türkler ile iyi ilişkinin bir alış veriş meselesi olduğunu her zaman ispat etmek zorunda hissederler kendilerini. Türklerin elinden tarla ve evlerini alanlar, alabilenler devlet tarafından takdir edilirler.
Türker’e düşman olan ve bunu her zaman ortaya koyabilen Rum, en iyi bir Yunan vatandaşıdır, devlet gözünde ve halk gözünde. Çevrenizdeki Rumlara dikkat ediniz. Onlar sizin kara gözünüze, karakaşınıza hayranlık duyduklarından yüzünüze gülmüyorlar. Hepsinin ayrı bir hesabı ve görevi vardır..

     Size sizden başka dost yoktur.
     
Batı Trakyalılar, birlik olunuz, beraber hareket ediniz..
     Sen – ben kavgası kimseye bir şey kazandırmaz. Yoksa her gün geçen sizin aleyhinize olur !
     Geçmişten ibret almalısınız !  İkilik Batı Trakyalıya bir şey kazandırmayacaktır. Aksine, düşmanın zulmünü artırmasına sebep olacaktır. Yunanlı tüm çalışmasını Türkler arasında ikilik yaratmaya harcar. İkilik ortaya çıktığı zaman ne dirlik kalır ne düzen. Hâlbuki gün “ikilik değil, birlik" günü olmalıdır. Birlikten kuvvet doğar, toplumun gücü artar.

     Türkler arasındaki birlik beraberliği bozmayı iyi bilen Yunanlı, oyununu kuralına göre oynar, sabreder ve kazanır. Batı Trakyalılar en azından “ikilik yaratmamaya“ çaba göstermelidirler. Sizin durumunuz, parçalanmaya müsait değildir. Yunanlı sizleri birbirinize düşürmek için pek çok nifak sokmaya, fesadını her zaman canlı tutmaya çalışarak, birliğinizi bozmayı başarmaktadır. Bunlara fırsat verilmemelidir…

     Batı Trakyalıların düğünleri bazı başkalıklar gösterir..; 
     Düğünün ilginç yönlerini anlatmadan önce, düğüne gelinceye kadar bazı hareketlerden bahsedeyim. Düğünlerde ara sıra “çalgıcı" tutarlar.. Ama bu daha azdır, sadece mevlit ile düğün tutanlar da vardır.
Lakin düğün nasıl yapılırsa yapılsın içki vardır.. Tükiye’de hiç bir yörede görülmeyecek derecede çok içki sarf edilmektedir. Yunanlı, maalesef  bu konuda da başarılı olmuştur.

     Düğün haricinde içki pek fazla içilmemektedir.
     Rumlar, çok kurnaz insanlar, nasıl para çekeceğini ve Türklerin nasıl kandırılacağını da çok iyi bilmektedirler.
     Lokanta, kahve, kıraathane, kafeterya gibi yerlere, mutlaka bir Rum dilberi koyarlar.
     Türk gençlerinden bazıları, böyle yerlerde yemek yemenin, içki içmenin çok önemli olduğunu zannederler, güzelce soyulurlar”. 
     Yunanistan’da pavyon, bar ve disko gibi yerler, Türk gençlerini kendi örf ve ananelerinden soğutmak için gerçekten birer tuzaktır.. Türk toplumu bunca yıl bu tür yerlerden genellikle uzak durmaya ve Türklük hasletlerini korumayı başarmıştır.

     Dileğimiz, bundan sonra da bu başarısını sürdürecektir.

     Prof. Dr. Özkan HÜSEYİN
     ABTTF Kurucu Üyesi
     BEBTTAB Kurucu Üyesi
     BATTAM Başkanı
     BEBTTAB Onursal Başkanı
     Beynelhalk İlim Merkezi Yunanistan Temsilcisi.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Furkan 8 yıl önce

Sağol hocam, agzına saglık. merak etme epimiz dediğin yoldayız. Gençler de okumalı bu yazılanları.