18 Mart’taki Evliyalar!..

Bugün 18 Mart 2024…

Okullarımızdaki gençlerimizden en yaşlımıza…

“Vatanı olmayanın hiçbir şeyi olmaz” diye inleyen yüreklerden…

En derinden… En yüksek perdeden…

Kaç sefer…

“18 Mart 1915… Çanakkale geçilmez!” sesi duyuldu?

*

Günün anlam ve önemi hakkında tören yapıldı!

Kaç kurumda-özellikle Diyanet İşleri- Atatürk ve Aziz Şehitlerimiz minnetle anıldı ve dualar edildi?

Kaç mankafa… Aziz Şehitlerimizi değil de Çanakkale’de bir anda görünen evliya hayalleri canlandı?

*

Çanakkale Geçilmez!

Muharebenin şiddetini düşünün...

Havada mermiler bile çarpıştı!

İman dolu yürek imkânsızı başardı.

Etten duvar örüldü.

Vatan aşkı ile savaşan Mehmetçiğin…

Üstte yoktu... Başta hiç yok.

Kuru ekmek ile hoşaf ya vardı ya yoktu!

Mehmetçiğin sarsılmaz inancı ile

“İman dolu göğsü gibi tek serhaddi” vardı.

*

57. Alay... Komutanından imamına herkes şehit oldu.

Bir tek sancak yere düşmedi.

Düşman sancağı ağaç dalında dalgalanır buldu.

*

Nusret Mayın Gemisi... Boğaza mayın ördü...

Minnacık Anafartalar… Toprak şehit kanı doldu!

*

Zafer bizimdi. Vatan bizimdi.

Emperyalizme geçit verilmedi.

TARİHE -ŞEHİT KANIYLA- YAZILDI.

18 MART 1915... ÇANAKKALE GEÇİLMEZ!

*

Churchill yenilgi sonrasında... “Her şeyi düşündüm... Mustafa Kemal’i düşünemedim,” dedi.

Ama... İngiliz gururu hemen toparladı.

İngiliz yenilgisine bir kılıf örmeli / hikâye yazmalıydı.

*

Cemaatleri coğrafyamızın başına bela etmede usta olan,

Çocukken kekeme, yetişkinken geveze, Nobel Edebiyat ödüllü Churchill için hikâye uydurmak bunu yaymak hayli kolaydı.

Churchill zorlanmadı.

“Yenildik yenilmesine ama karşımızda bir anda beliren Evliyalara karşı ne yapabilirdik!..”

*

Ünlü İngiliz deyimi olan “History is written by victor” u bile aşmıştı!

Tarihi fetheden / fatih / galip yazar, deyimini, uydurduğu evliyalar ile egale etmişti!

Churchill zekâsını öpüp kutlayası geldi.

Şehitlerine minnet duymak, kahramanlarını unutmak bunun yerine evliyalara inandırmak!..

Hem boşuna değildi, Churchill’in meşhur iddiası.

Türkleri Türklerden bile daha iyi tanıdığını iddia etmek!

*

Churchill, Türklerin hurafelere dogmatik kalıplara inanmaya ne de hevesli ne hazır bir millet olunduğunu biliyordu.

Fazla uğraşmasına gerek yoktu!

Belki de… Churchill’in kulağında şu sözler çınlamıştı.

“Tarihte, Araplar kadar iyi masal uyduran, İranlılar kadar bu masalı güzel anlatan ve Türkler kadar bu masalları yutan temiz kalpli bir Millet -tabi ki- yoktu!”

*

En büyük savaş! Cehaletle savaş...

O günlerden emperyalizmin kaleleri tarikatlardan…

Bugünün cemaat yurtlarına….

Zihinlere pompalandı.

Cahil halk arasında da… Churchill destekli İngiliz menşeli hikâye hızlıca yayıldı…

“Çanakkale’de bir anda görülen Evliyalar!” dillere destandı!

Emperyalizmin el geçirdiği zihinlere ne de yakışmıştı!

*

Ancak… Her ne hikmetse Çanakkale’de görülen bu evliyalar!

“I. Dünya Savaşı’nda Çanakkale’de dışında başka hiçbir yerde niye görülmedi,” diye soran da pek olamadı?

*

Evliyaların yerine cephelerde MUSTAFA KEMAL ve ASKERLERİ göründü.

Trablusgarp’ta Tobruk ve Derne ‘de Mustafa Kemal!

31 Mart Vakasında Hareket Ordusu’nda Mustafa Kemal!

II. Balkan Savaşı’nda Midye-Enez’den, Edirne’nin düşman işgalinden kurtuluşunda Mustafa Kemal!

Enver Paşa’nın macerasıyla girişildiği Kafkas Taarruz Cephesi düşünce... Muş ve Bitlis’in düşman işgalinden kurtarılmasında Mustafa Kemal!

Sadece şehirlerimizin düşmandan kurtarılmasında değil, kılıcını çekip Rusları kovalayan Mustafa Kemal!

Cemal Paşa’nın yönetiminde Kanal Taarruz Cephesi düşünce... Hicaz-Yemen Savunma Cephesinde... İngilizlerin Anadolu’yu Mondros’tan önce işgal etmesini Halep’te önleyen -yine- Mustafa Kemal!

Çanakkale’de denizde karada... Anafartalar’da... Conkbayırı’nda... Kireçtepe’de... Arıburnu’nda hep Mustafa Kemal!

Conk Bayırında göğsünden vurulan Mustafa Kemal!

Yıldırım Ordular Komutanı Mustafa Kemal!..

*

Oysa besbelli… Churchill Çanakkale’de görülen evliyayı tarif etmişti; MUSTAFA KEMAL!

Bizim cahiliye yanlış anlamıştı!

*

Evliya; marifet ehli ya da keramet ehli ile tarif edilen arif, veli olan Allah dostu kişidir. İlla uçmasına değnekle suyun üstünde yürümesine gerek yoktur.

Bir Tahran gazetesi o yılları şöyle anlatır. “Allah, sevdiği kullarına Mustafa Kemal gibi birini gönderir.”

*

Tasavvufta; şeriat, tarikat, hakikat, marifet kavramları ayrı tanımlanır.

Ancak... Günümüzde kutsal olan dini duyguları saygısızca istismar eden yobazlar “marifet ehliysen keramet ehli olmaya gayret etmene gerek yok. Örneğin; duvar... Ardını bilsen ne bilmesen ne! Allah’ı bil yeter” demektedirler.

Aklın sınırlarını aşması/taşması istenmez.

Akıl devre dışında kalınca...

Emir/buyruk adı altında hurafeler / dogmatik kalıplar inançları sömürür.

Dini istismar, hakikatleri gizler...

Emperyalizmin ekmeğine yağ sürülür.

Din, siyaset ve ticaretin tekeline girer.

Emperyalizmim maddi desteğini alan cemaatler ‘vatana ihanet et’ emrini bekler.

Hakikatleri dillendirenlere ise nefret ile bakılır.

Hurafeler iyidir! Hakikatler gizlenmelidir.

Yüce Kahramanlara sövülür.

Vatana ihanet eden isimler parlatılır.

18 Mart’ta anma törenlerinden ATATÜRK’ün ismi gizlenir!

*

Cehalet, tarih boyunca yobazın niyetine bulunmaz kılıftır.

Bunlar, Kuran-ı Kerim’de anlatıldığı üzere; Allah’ın adını kullanarak inananları kandıran, dünyalık çıkar için dinini satmış Bel’amlardır.

Bunlar... Yeri geldiğinde emperyalizmin coğrafyadaki kollarıdır. Emperyalizm Bel’amlara sıkı sıkıya tembihlemiştir.

“Türklere; tarihlerini unutturacaksın. Gerçek kahramanlarını-mutlaka- unutturacaksın. Bir de Osmanlı’yı bitiren İngilizleri...”

Tanrı Bela’mların şerrinden “Ne mutlu Türküm” diyenleri korusun!..

*

SAVAŞTAKİ BAŞARININ YEGÂNE SIRRI ASLAN OLMAK!

Churchill’in savaşın galibi için ‘evliyalar indi,’ uydurma hikâyelerine inanmayı bırakalım.

Büyük İskender’in her savaşın galibini açıklayan şu sözünü hatırlayalım.

“Ben aslanlardan oluşan başında koyun olan ordudan korkmam. Koyunlarından oluşan başında bir ASLAN olan ordudan korkarım.”

ASLANımız Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ şu sözleri ile aslan olmanın önemini açıklar.

“İyi bir ordu kurulmasına katkısı olan çeşitli etkenlerin en etkilisi, kuşkusuz, doğrudan başındaki yöneticinin-komutanın- etkisidir.”

*

Başta Atatürk olmak üzere Aziz şehitlerin tinleri şad, yazdıkları destanlar ile kurulan Türkiye Cumhuriyeti ile ÇANAKKALE GEÇİLMEZ baki olsun!

Sevgi ve bilgiyle..