Doğu Türkistan 70 yıldır Komünist Çin işgali altında.

5 Ekim'de, ÇKP’nin silahlı kolu olan “Halk Kurtuluş Ordusu” Birinci Kolordusu, Doğu Türkistan’a komşu Gansu Eyaletinin Jiuquan ilçesindeki kampüsünde “Sincan'a yürümek için büyük yemin töreni” düzenledi. Komutan Wang Zhen, bu yemin töreninde coşkulu bir seferberlik nutku attı: "Tüm fedakârlıklardan çekinmeyeceğiz, Tüm zorluklardan korkmayacağız, cesurca ilerleyeceğiz, Beş yıldızlı kırmızı bayrağı PAMİR’in zirvesine dikeceğiz.”

Wangzhen "10 Ekim'de Sincan'a yürümeye" başlayacağını duyurdu. Kasım ayında, Wang Zhen'in önderliğindeki Birinci Kolordu Urumçi’ye girmiştir.

17 Aralık'ta “Sincan (Xinjiang) İl Halk Hükümeti” kuruldu.

Bağımsız kaynaklardaki kayıtlara göre Wangzhen yol boyu kimi yayınlara göre 1 milyona kimi yayınlara göre 2 milyona yakın Doğu Türkistan önderleri de dahil sivil halkı katletmiş, "Kasap Wang Pekin'e gittiğinde Uygurlar yirmi yıl kendilerine gelemezler" demiştir. Doğu Türkistan'da yaptığı katliamdan sonra kendisi  “Wang Kasap” unvanını almıştır.

Doğu Türkistan 1955 yılında, etnik bölgesel özerklik politikalarına göre, “Xinjiang Eyaleti” resmen “Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi” olarak değiştirildi.

Çin komünist yönetimi Doğu Türkistan'da Müslüman Türk halkına dünyanın gözü önünde SOYKIRIM yapmaya devam etmekte, Uygur Müslüman çocuklarını asimile etmekte ve komünist Çinli olarak yetiştirmekte, milyonlarca  Doğu Türkistan halkını kamplarda tutmakta, uyduruk mahkemelerde kendilerini sözde yargılayıp teröre yardımla suçlamalarla hapislere atmaktadır.

Hapisten çıkan kadın ve erkekleri şayet hayatta kalabilmişlerse köle pazarlarında köle işçi olarak resmen ilan ve reklamlarla pazarlamakta oldukları Müslüman halkın kadınlarına tecavüz ve işkenceler yaptıkları, Müslümanlara ait evleri boşaltıp Çinlileri yerleştirdikleri, Müslüman ailelere Çinlileri girdirip harimi izzetleri ile oynadıkları, tarihi eserleri camiler ve mezarlıklar dâhil yıkıp yok ettikleri, akıl almaz zulümleri sürdürdükleri bağımsız insan hakları kuruluşlarınca ilan edilmekte ise de Çin bütün uyarı ve çağrılara yeni yalanlar ekleyerek Müslüman halka yaptığı baskıların dozunu her geçen gün artırarak sürdürdüğü ve Doğu Türkistan topraklarına Çinlileri yerleştirmek sureti ile demografik yapıyı Çin lehine çevirmeye çalışmakta oldukları da ayrıca bilinmektedir.

Çin uluslararası toplumun ve insan hakları kuruluşlarının çağrılarına olumlu cevap vermeli dünya barışına hizmet etmelidir.

Bunu yapmak için öncelikle derhal kampları kaldırmalı, düzmece suçlamalarla hapsettiği Müslüman Türkleri derhal HAPİSLERDEN çıkarmalı, el koyduğu mal varlıklarını kendilerine iade etmeli, Doğu Türkistan’da soykırım, işkence ve tecavüz suçlularını mahkemeler huzuruna çıkarmalı, gereken cezaları verip Müslüman halktan özür dilemelidir.

Şayet bunu yapmaz dünya barışına katkı vermezse dünya da her bir insan  için olduğu gibi Çinli içinde emniyetli olmaktan uzak olacağı gibi dünya da Çinlilerin nefret edilerek yaşadıkları yer haline geleceğini söylemeye gerek var mı?

Çin dünya barışına hizmet edebilir ve yaptığı yanlıştan dönebilir.

Dünya artık barış içinde yaşanılan gezegen olmalıdır. Çin yönetimi bunu sağlamak için derhal harekete geçmelidir.

Kendileri ve dünya barışı için doğrusu budur.

Vesselam...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.