Ülkemizin bugün içinde bulunduğu sıkıntılardan en büyüğü şüphesiz ki ekonomik sıkıntıdır. Ülkemizin ekonomisi bozulduğu gibi, yurttaşların da ekonomik durumları kötüdür. 2021 yılı sonundaki döviz kurlarındaki artış sonucunda ulusal paramızın değeri düşürülmüş ve paramız deyim yerindeyse pul olmuştur. 2022 yılı başında yapılan zamlarla yurttaşların beli bükülmüştür.

Petrol ürünleri, doğalgaz, elektrik, gıda başta olmak üzere birçok üründe büyük artışlar yaşanmış ve toplum açıkça sefalete sürüklenmiştir. Siyasi iktidar bu durumu normal karşılayarak, vatandaşla alay etmektedir. Tabii bu yaşananların konuşulmaması için, halkın örgütlenip tepki vermemesi için gündem değişiklikleri ortaya atılmaktadır.

AKP genel başkanı 21 Ocak Cuma günü bir camide imamın elinden mikrofonu alarak, “Hazreti Havva validemize, Hazreti Adem babamıza kimse dil uzatamaz, o dili koparmak bizim görevimiz” diyerek, her zaman ki nefret söyleminde yeni bir sayfa açtı. Bu konuşmanın nedeni ise adı önemli, kişiliği önemsiz bir şarkıcının birkaç yıl önce çıkarmış olduğu bir şarkıda geçen “cahil Adem ve Havva” sözüne duyulan tepkiydi. Şarkıdaki “cahil” sözünden alınmak, aynaya bakmak gibidir, gerçeklerle yüzleşmek anlamında olduğu düşünülebilir.

Aradan birkaç gün geçince AKP genel başkanı “dilini koparırım” sözünü, 12 Eylül 2010 halk oylamasında hayır oyu kullananları “iki cihanda lekeli” olarak tanımlayan kişi için kullanmadığını söyledi. Böylece yeni bir aldatılma mı yaşanıyor diye düşünmek de topluma kaldı.

Bir televizyon programında yaptığı konuşma ile AKP genel başkanına hakaret ettiği gerekçesiyle sabaha karşı 02’de gözaltına alınıp, tutuklanan kadın gazeteci ile de topluma gözdağı verilmek istenmektedir. Gazetecinin sözlerinde hakaret bulunabilir belki ama bu sabaha karşı evinden alınıp, tutuklanmasını gerektirmez. Eğer bir suç unsuru varsa, tutuksuz yargılanabilir.

Bu hukuksuzlukların yanında ülkemizde yaşanan yoğun kış şartları özellikle rant için plansız büyümesine göz yumulan büyük kentleri etkilemektedir. İstanbul’a yağan yoğun kar yağışı sırasında İngiliz büyükelçisiyle programlı bir yemek yiyen Anakent Belediye Başkanı, sürekli eleştirilmektedir. Bu yemek ertelenebilir miydi, ya da kar yağışı sırasında Anakent Belediye Başkanı, karları mı küremeliydi, bunları tartışmak mümkündür. Ancak 20 yıldır İstanbul’u yöneten belediye başkanları çok mu başarılıydı? Onların zamanında da benzer görüntüler yaşanmadı mı? PKK terör örgütünün ve İŞİD’in öldürdüğü kişilerin ardından düğünlere katılan iktidar partisi yöneticileri yok muydu? Neyi ve neden tartışıyorlar?

Siyasi iktidarın öve öve bitiremediği İstanbul Havalimanı’na uçaklar inememekte ve yolcular zor koşullar altında terminalde yatmaktadırlar. Kar, yolları kapadığı için havalimanına ulaşılamaması bir yana, kargo terminalinin çatısının aşırı yağış ve fırtına nedeniyle çökmesi düşündürücüdür. Siyasi iktidar, CHP’li Anakent Belediyesi ile dalaşacağına, ülkeyi doğru ve güvenli olarak yönetmeyi denese, belki başarılı olabilir.

30 Ocak Pazar günü, AKP genel başkanı Trabzon'da katıldığı bir açılış töreninde yaptığı konuşmanın ardından mikrofonu 10 yaşında bir çocuğa verdi. Bu küçük çocuk CHP Genel Başkanı’na “hain” diyerek hakaret etti. Tayyip Erdoğan nefret dilini o kadar yaygınlaştırdı ki utanıp yerin dibine girmeleri gerekirken, çocuğun konuşmasını gülümseyerek izlediler. 4 Eylül 2021 tarihinde Rize’de bir açılışta kurdeleyi erken kesen küçücük çocuğun kafasına mikrofonla vurmaktan, “hain” söylemine kadar gelen düzeysiz bir siyasetle ülke yönetilemez. Çocuklara nefret dilini öğretenler, dindar ve kindar nesil yetiştirerek, ülkemizin bugününü değil geleceğini de karanlıklara sürüklüyor. İktidardan düşme korkusu çocuk istismarına bile bulaşmıştır.

Toplumun şimdi bunları konuşması sağlanırken, ekonomik kriz unutturulmak istenmektedir. Bugün doğalgaz zamları yüzünden kombilerini yakamayan aileler vardır. Akaryakıt zamları yüzünden arabalarının üzerini örtüp, kullanamayanlar vardır. Gelen faturalar yüzünden, elektrik tüketemeyen aileler vardır. Markette ve pazarda alışveriş yapamayanlar vardır. Asgari ücreti ve maaşları arttırmak, iğneden ipliğe her şeye yapılan zamları durdurmamaktadır. Yurttaşların alım gücü düşmüştür, yoksulluk sınırının altında yaşamaya zorlanmaktadırlar. Toplum büyük bir sefalete sürüklenmiş ve siyasi iktidar hala masal anlatmaya devam etmektedir.

İktidarı ve muhalefeti ile siyasetçiler oy derdinde iken, milletin geçim derdinde olduğunu unutmamak gerekir. Hiçbir olay ya da içi boş sözlerle yapılan bu zamlar unutulmaz. Siyasi iktidarı, iktidarı yitirmek korkusu sarmıştır. Ne yapacağını şaşırmış ve ne söyleyeceğini bilemez durumdadır. Yönü ve ilkesi olmayan muhalefet ise etkisizliğine devam etmektedir. Bu kış ve 2022 yılının gerçekten çok zor geçeceği anlaşılmaktadır. Ama umudumuzun, içimizde hep canlı olarak durduğunu da unutmamalıyız.

31 Ocak 2022

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.