Sen,
tıpkı saatimin akrebi gibi
bir belirteçsin benim hayatımda…
Koca yelkovana birini bölüp,
bütün saatleri almış bir akrep gibi
bütün hayatımı bölüp,
beni bana bırakıp,
her şeyimi alıp gidecekmişsin…
Bir daha dönmeyecek misin..?
Dönme,
tıpkı saatimin akrebi gibi
gittiğini san sen.
Ama şunu da unutma bak..!
Çok kızdırırsan beni,
ileriye alacağım saatimi…
Ki bir an önce git…
Git… Git… Git…
Sen gittiğini sanacaksın,
gittiğini bileceksin…
Oysa hep aynı zeminde,
bana hep aynı zamanları göstereceksin…
Sonuçta küçük bir kutunun içinde,
Yirmi dört saatin hepsinde hapissin işte…
Duvara assam,
masama koysam,
koluma taksam…
Koluma taksam seni…
Sen hep aynı zamanları gösterdiğinde;
kim bilir,
belki benim gözlerim ıslanır karanlıklarda…
Sen yelkovanı kovalarken,
benim düşlerim yanar geçmiş zamanlarda…
Şimdi meçhule düşmüştür,
benim düş dediğim ve düşlediğim…
Bazen ben,
eski bir saatin içinden dökülmüş gibi,
bir akrebi kovalayan
çıldırmış yelkovan kuşuyum sanki…
Sen şu anda kaçı kaç geçiyorsun,
Hiç… Hiç haberim yok inan ki…
Zamanı mı?
Bilmiyorum ama…
Senden bir ricam var;
lütfen,
yelkovana uyup da
hiç dokuzu beş geçme,
olur mu?
O ki;
benim canımın
en çok acıdığı saattir.
Ayrılığa yelken açmış,
aşk şiirinin içinde;
bu bir istisna olsun,
burada dursun…
Nasılsa kaideyi bozamayacak…
Kasımpatıların da katıldığı bir hüzün
her zaman
her Kasım ‘da
bu topraklarda yaşanacak…
Bilirsin;
insan içinde yaşadığı diyar,
içinde yaşattığı yar,
ardında yürüdüğü ülkü,
ağlayarak dinlediği türküdür…
Bak! Şimdi, radyoda ‘Git’ şarkısı çalıyor;
Serçe, ‘Git, git, gitme dur ne olursun,
Gitme kal yalan söyledim’ diyor.
Hal böyleyken;
Ben de sana bütün söylediklerimi geri alıyorum.
Senden gelen her şey kabulüm,
gölgende kalmaya razı oluyorum.
Heyhat!
Şimdi bir akreple
Küçük bir kutunun içinde yaşayan
Bir yelkovan kuşuyum ben…
Bir saatin içindeyim...
Saat ki; zamanın sere serpe
vurdum duymaz bir şekilde döküldüğü
kurnasız bir çeşmedir bazen…
Sen, sen, sen…
Geç, geç kaçı kaç geçersen…
Ne olursun ama ne olursun,
şikayet de etsem ben senden
Sakın, sakın, sakın…
Vazgeçme sen benden…




