Sen ki kalem erbabı sen ki sevdada mahir
Yıkık gönül hanına taş olmaya varım ben
Sevginin destanında ben Zühre’yim sen Tahir
Çıkılan kutlu yola baş koymaya varım ben
Dünlerin izlerini bugünlerden paklayıp
Sana bakan gözleri ellere yasaklayıp
Saçımın her telini sol göğsünde aklayıp
Kirpiğinde asılı yaş olmaya varım ben
Aşka dair ne varsa varsın niyet sayılsın
Gözden düşen damlalar aşka diyet sayılsın
Cümle âlem dilinde bir rivayet sayılsın
Kim ne der ise desin boş vermeye varım ben
Sevdasını alnımda kaderime yazdığım
Sevgimle hicranıma bin kez mezar kazdığım
Kâbusların hükmünü sabaha dek bozduğum
Bir masal ülkesinde düş olmaya varım ben
Boşluklara değildi sana uzandı elim
Sen ben değil biz olup sonsuzluğa erelim
Gönül denen bahçede muhabbeti derelim
Sevgimi katık edip aş olmaya varım ben
Bir bütünüm seninle sensiz öteye gitmem
Varlığıma sebepsin sensiz kendime yetmem
Vur gönlüme pranga tövbe şikâyet etmem
Göğsünün kafesinde kuş olmaya varım ben