Onun çok sevdiği güzel bir pasta yaptırdı,
Dört mum aldı, hepsi ayrı renk, sardırdı.
Sessizce açtı girdi, evinin kapısını
“Emel’in” yaş günüydü bekliyordu babasını!
Kızını kucakladı, eşine sual etti,
Oturdular sofraya sıra pastaya geldi!

Dört ayrı mumu diktiler ve yaktılar,
Birisi haricinde, diğerleri yanmadılar!
Yanmayanı yakıyorlar, yanan hemen sönüyor
Bir anlam verilmiyor, oyun böyle sürüyor!

Siz çıkın dedi “Emel” ben onlara kızayım,
Bakalım nedir bu hâl, ben onu anlayayım!
Anne-Baba, misafirler terk ettiler salonu
“Emel” sorguya çekti bir türlü yanmayanı.

Birinci mum: Ben “BARIŞ’IM” artık bana gerek yok,
Millet birbirini yiyor, hiç kimsede istek yok...

İkinci mum: Ben “SEVGİ’YİM”, artık yanamıyorum;
Kalplerde ışık idim, yokum, anlamıyorum!

Üçüncü mum: “MERHAMET” ismim benim,
Kalmadı yürekte yerim;
Kimsede bir izim yok, artık tükenmekteyim(!)

“Emel” ağlayıverdi, duyunca bunları mumdan,
Dördüncü mum aleviyle sardı, seslendi oradan!
“Hiç ağlama, ben “UMUD” um, hiç sönmedim her yerde.
Şimdi onları yakar, güldürürüm neşeyle!

Kim ne zaman darda kalsa, nur olurum kalbine,
Hiç ümit kesmeyin benden, ulaşırım sesinize!..
Gün doğmadan neler doğar, sabredin, tükenmeyin,
Ben hep doğru söylerim başkasına güvenmeyin!”

Yaktı “UMUD” aleviyle; “BARIŞ’I” ve “SEVGİ’Yİ”;
“MERHAMET” yanmıştı zaten, ağlar görünce Emel’i.
Bütün ışıklar sönse de, bırakmayın umudu,
Diğerlerini yakan, terk etmeyen bu MUMU!

11.4.2012 "Şiirli Öykü ve fıkralar"


 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.