Uçsuz bucaksız yalnızlığın tam ortasındayım, tuzlu bir hayatı yaşamakla yaşamamak arasında. Sonu malum olanı geciktirmek değiştirmez olacağı. Küçük de olsa görülen bir kara parçasına hasret günlerim, güneş tam tepede, ufukta karamsarlık beliriyor, fırtına kopacak.

Gök yarılırcasına, bardaktan boşanırcasına sitemler yağıyor üzerime, sözler adam boyu, devrileceğim, tepe taklak olmuşum çoktan. Parçalanmış ömrün kalıntısında buldum kendimi. İnsafı olmayan fırtınada şikayetler arasında batıp çıkıyorum tek başına, kurtulmak buysa. Kurtulmak mı, ertelemek mi kaçınılmaz olanı?

Gülebilsem durulacağım ama gülecek tarafım batan yanımla derinlere dalmış çoktan, yoruldum fırtınada boğuşmaktan. Akıp giden zaman, hangi bilinmezliğe vuracak beni?

Gözlerimi kapattığımda görüyorum kendimi, kulaklarımı tıkadığımda duyuyorum ve tutunduğum iknaları bırakıyorum. Zorlamak, yersiz çırpınış. Ertelemeye gerek yok kaçamayacağını.

Yaşayıp tuzlu hayatı kanasıya, bırakıyorum yarınımı yalnızlığa, kokusu dolduruyor ciğerlerimi. Karamsar düşüncelerde, evet-hayır çarpışmasından şimşekler çakıyor etrafı bir anlığına aydınlatan.

Yalnızlığa gömülüyorum yavaş yavaş. İçindeki durgunluk içime dolarken sakinleşiyorum. Korkularım gereksizmiş, kargaşanın yerini sakinliğin alışıymış pes etmek.

ozkangunal@ozkangunal.com

https://www.ozkangunal.com/

Tel: 0536 380 79 54

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.