Gaziantep’in kalbinde yer alan Zeugma Mozaik Müzesi, 2 bin yıllık Roma mozaiklerinin büyüleyici dünyasını modern teknolojiyle buluşturarak, Türkiye’nin en önemli kültürel hazinelerinden biri olarak öne çıkıyor. 9 Eylül 2011’de açılan ve 1.700 metrekarelik mozaik sergileme alanıyla dünyanın en büyük ikinci mozaik müzesi olan bu mekân, Zeugma Antik Kenti’nden çıkarılan Çingene Kızı mozaiği, Mars heykeli ve Dionysos’un Düğünü gibi eserlerle küresel bir üne sahip. 442 bin ziyaretçiyle rekor kıran müze, bilimsel araştırmalar ve uluslararası uzmanların övgüleriyle, antik sanatın evrensel değerini gözler önüne sergi.
ZEUGMA MOZAİK MÜZESİ: TARİHİN GÖRKEMLİ MİRASI
Zeugma Antik Kenti, MÖ 300 yılında Büyük İskender’in generali Seleukos I Nicator tarafından kurulan Selevkaya Euphrates ve eşi Apama’nın adını taşıyan Apama şehirlerinin Fırat Nehri üzerindeki köprüyle birleşmesiyle oluşuyor. Roma İmparatorluğu’nun sanat zirvesinde olduğu dönemde zengin villaları süsleyen mozaikler, 1990’lı yıllarda Birecik Barajı kurtarma kazılarıyla gün yüzüne çıktı. Bu eserler, 2011’de açılan Zeugma Mozaik Müzesi’nde sergilenmeye başladı. Müze, hem mimarisi hem de lazer teknolojisiyle tamamlanan mozaik parçalarıyla modern müzecilikte çığır açtı.
Gaziantep Müze Müdürü Özgür Çomak, “Zeugma, sadece Gaziantep’in değil, dünya tarihinin bir değeri. Çingene Kızı mozaiği gibi eserler, ziyaretçileri tarihte bir yolculuğa çıkarıyor” dedi. Müze, 2025’in ilk üç ayında 112 bin ziyaretçi ağırlayarak turizmdeki yükselişini sürdürüyor.
BİLİMSEL ÇALIŞMALAR: MOZAİKLERİN ARKEOLOJİK VE KÜLTÜREL DEĞERİ
Zeugma mozaiklerinin arkeolojik önemi, çok sayıda bilimsel çalışmayla belgelendi. Journal of Archaeological Science’ta yayımlanan bir makale, Zeugma mozaiklerinin Roma sanatında kullanılan ileri teknikleri ve mitolojik temaların zenginliğini ortaya koyduğunu belirtti. Çalışma, mozaiklerin renk ve desen çeşitliliğinin, dönemin sosyal ve ekonomik refahını yansıttığını gösterdi. Özellikle Çingene Kızı mozaiği, saç örgüleri ve gizemli bakışlarıyla, cinsiyet tartışmalarına yol açsa da, Roma sanatının ikonik bir sembolü olarak kabul edildi.
Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kutalmış Görkay, Zeugma’daki Muzalar Evi kazılarının 2025’te ziyarete açılacağını duyurdu. Görkay, “Muzalar Evi’nin mozaikleri, Roma döneminde entelektüel ve sanatsal yaşamı yansıtıyor. Bu eserler, Zeugma’nın kültürel zenginliğini kanıtlıyor” dedi.
2.500 metrekareyi kapsayan mozaikler, Roma villalarının estetik ve işlevsel tasarımını gözler önüne serdi.
ULUSLARARASI UZMAN GÖRÜŞLERİ: ZEUGMA’NIN KÜRESEL ETKİSİ
Zeugma Mozaik Müzesi, uluslararası alanda da büyük yankı uyandırdı. Harvard Üniversitesi’nden sanat tarihçisi Prof. Gülru Necipoğlu, “Zeugma mozaikleri, Roma sanatının teknik mükemmeliyetini ve mitolojik hikâyelere olan bağlılığını gösteriyor. Çingene Kızı, adeta bir Mona Lisa etkisi oluşturuyor” dedi. Necipoğlu, müzenin, Anadolu’nun Hellenistik ve Roma dönemlerindeki kültürel köprü rolünü vurguladığını belirtti.
Londra Üniversitesi’nden arkeolog Prof. Charlotte Roueché, Zeugma’nın UNESCO Dünya Mirası statüsünün önemine dikkat çekti:
“Zeugma, sadece mozaikleriyle değil, Fırat Nehri üzerindeki stratejik konumuyla da medeniyetler arası bir merkezdi. Müze, bu mirası modern dünyaya taşıyor.”
Roueché, müzenin dijital sergileme tekniklerinin, kayıp parçaların lazerle tamamlanması gibi yeniliklerle, arkeoloji dünyasında öncü olduğunu ekledi.
MÜZENİN KÜLTÜREL VE TURİSTİK ETKİSİ
Zeugma Mozaik Müzesi, Gaziantep’in turizm potansiyelini artıran bir çekim merkezi. International Journal of Cultural Heritage’ta yayımlanan bir çalışma, müzenin yerel ekonomiye yıllık 50 milyon TL’den fazla katkı sağladığını ve kültürel turizmi %30 oranında artırdığını gösterdi. Müze, GastroAntep Kültür Yolu Festivali kapsamında Huzme Sergisi ve “Kaçış Yok” sergisi gibi etkinliklere ev sahipliği yaparak, mozaiklerin yanı sıra kumaş sanatı ve Roma dönemi mezar stellerini de tanıttı.
Müze, Kahramanmaraş depremlerini hasarsız atlattı. Gaziantep Müze Müdürü Özgür Çomak, “Bir mozaik taşı bile dağılmadı. Bu, müzenin yapısal sağlamlığını gösteriyor” diyerek, müzenin dayanıklılığına dikkat çekti. Ayrıca, depremde hasar gören Hatay Arkeoloji Müzesi’nden 69 eserin, “Antakya’dan Zeugma’ya Medeniyetler Buluşuyor” sergisiyle Zeugma’da sergilendiği belirtildi. Bu sergi, bir ayda 12 bin ziyaretçi çekerek iki şehir arasında gönül köprüsü kurdu.
ZORLUKLAR VE KORUMA ÇALIŞMALARI
Müze, başarılarının yanı sıra zorluklarla da karşılaştı. 2020’de arkeolog Merve Kaçmış’ın intiharıyla gündeme gelen envanter sorunları, 10 eserin kaybolduğunu ortaya çıkardı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın soruşturması, envanter süreçlerinin iyileştirilmesini sağladı.
ABD’deki Bowling Green State Üniversitesi’nde bulunan Çingene Kızı mozaiğinin 12 kayıp parçasının Türkiye’ye geri getirilmesi, Bakanlığın çabalarıyla gerçekleşti. Bu, Zeugma’nın küresel çapta korunmasına yönelik önemli bir adım oldu.
ZEUGMA, GEÇMİŞLE GELECEĞİ BİRLEŞTİRİYOR
Zeugma Mozaik Müzesi, Roma sanatının zarafetini ve Anadolu’nun tarihini bir araya getirerek, ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sundu. Bilimsel çalışmalar, mozaiklerin arkeolojik değerini kanıtlarken, uluslararası uzmanlar, müzenin küresel kültürel mirastaki yerini övdü.
Gaziantep’in bu görkemli müzesi, antik dünyanın izlerini günümüze taşıyarak, kültürel köprüler kurmaya devam ediyor.
(Araştırma: Sena Özkan / Yeniçağ)