Mevlüt Çavuşoğlu: Montrö Boğazlar Sözleşmesini net bir şekilde uygulayacağız

BURSA ARENA / Haber Merkezi

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ukrayna’nın işgali hakkında açıklamalarda bulundu. Çavuşoğlu, Ukrayna’daki Türklerin yardım talebinde bulunması üzerine tahliyelerin başladığını belirtti. Çavuşoğlu, Dışişleri Bakanlığının her an oradaki Türkler ile iletişim sağlandığını aktardı. Bakan Çavuşoğlu, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırılarının artık bir savaşa dönüştüğünün altını çizerek, bunun sonucunda Montrö Boğazlar Sözleşmesinin de şeffaf bir şekilde uygulanacağını belirtti. Çavuşoğlu, “Ukrayna’nın sınır ve toprak bütünlüğüne olan desteğimizi de bir kere daha vurguladık. Daha önce Kırım’ın illegal bir şekilde ilhakından sonra sürekli söylediğimiz gibi” ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ukrayna topraklarındaki işgalin sonucunda oradaki Türklerin tahliyelerinin yapıldığını bildirdi. Çavuşoğlu, Ukrayna’daki saldırıların savaşa dönüştüğünü ifade ederek aynı zamanda Montrö Boğazlar Sözleşmesinin de şeffaf bir şekilde uygulanacağını belirtti. Çavuşoğlu Montrö Boğazlar Sözleşmesinin 19. maddesinin sarih ve net olduğunu belirtti. Türkiye Dışişleri Bakanlığı Rusya’nın saldırılarına karşı Ukrayna’daki Türklerin öncelikle güvenli yerde kalmalarını belirtmişti. Bakanlık ile Ukrayna’daki Türkler her an iletişim halinde olup tahliyelerinin yapılacağı bildirilmişti. Bunun üzerine Ukrayna’daki Türkler iletişim bilgilerini Bakanlığa iletip tahliye talebinde bulunmuşlardı.

ÇAVUŞOĞLU: 580 CİVARINDA VATANDAŞIMIZ TÜRKİYE’YE GİRMİŞ BULUNUYOR

Çavuşoğlu tahliye konusunda açıklama yaptı. CNN Türk kanalına konuşan Çavuşoğlu açıklamalarını, “Biz de elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Önceden kara yoluyla vatandaşlarımızın tahliyesini de çalışmıştık, planlamıştık. Dün değişik şehirlerden 870 civarında vatandaşımızı Romanya sınırına getirdik, Romanya’ya geçtiler. Bugün öğleden sonra itibarıyla aşağı yukarı 580 civarında vatandaşımız da Türkiye’ye girmiş bulunuyor” şeklinde yaptı. Otobüslerden ayrı kendi araçlarıyla gelen vatandaşların bulunduğunu söyleyen Çavuşoğlu, bu vatandaşların da sınırlardan kolayca geçmesi için görevlendirmeler yapıldığını belirtti.

Polonya, Macaristan, Moldova, Slovakya, Bulgaristan’daki tüm Türk misyonlarının seferberlik ilan ettiğini aktaran Çavuşoğlu, “Arkadaşlarımızı sınırlara gönderdik, oradan geçişleri sağlıyorlar. Şu anda aşağı yukarı 6 bin 600 civarında tahliye edilmek isteyen, bize başvuran vatandaşımız var” diyerek tahliyelerin devam edeceğinin bilgisi verdi. Bakan Çavuşoğlu, sosyal medyadan ulaşanlara tek tek yanıt verildiğini vurguladı.

Ukrayna’dan dönmek isteyen vatandaşların Bakanlık ile iletişime geçtiğini anlatan Çavuşoğlu, “Biz de gerekli çalışmaları, zor şartlarda elimizden gelen gayreti gösteriyoruz” diye konuştu.

Çavuşoğlu, tahliye sürecinde önceliğin can güvenliği olduğunu vurgulayarak, “Bazı şehirlerde, Kıyiv başta olmak üzere, Harkiv’de artık sokak çatışmasına döndü. Şehirde çatışma var, savaş var. Ukrayna güçleriyle o şehre giren Rusya güçleri arasında çatışmalar var. Dolayısıyla bazı şehirlerden şu anda vatandaşlarımızı çıkarmaya çalışmak son derece riskli. Zaten Odesa ve Kiev’de sokağa çıkma yasağı var” ifadelerini kullandı.

Vatandaşları Türkiye’ye getirmek için Türkiye’den de otobüslerin gönderildiğini anlatan Çavuşoğlu, “Şu anda otobüslerimiz Romanya-Ukrayna sınırına gelmiş durumda. Sınırdan geçme aşamasında” dedi.

UKRAYNA RUSYA ARASINDA ATEŞKES Mİ İMZALANACAK?

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba ile ayrı ayrı telefonda görüştüğünü belirten Çavuşoğlu, her iki mevkidaşının da iki ülke arasında yapılacak görüşmeyi teyit ettiğini söyledi. Çavuşoğlu, “Minsk ya da Gomel şehrinde değil, hemen Ukrayna-Belarus sınırının diğer tarafında, Belarus tarafında bu görüşme mümkünse yarın gerçekleşecek. Hatta heyette kimlerin yer aldığı konusunda da bilgi verdiler” dedi.

Türkiye’nin bu görüşmelere ev sahipliği yapabileceğini her zaman dile getirdiğini hatırlatan Çavuşoğlu, “Dün de taraflara tavsiye ettiğimiz gibi, söylediğimiz gibi, yer önemli değil, bir an önce Ukrayna ve Rusya’nın bir araya gelip müzakerelere başlaması ve kalıcı bir ateşkesin tesis edilmesi önemli. Bu krizi sona erdirmek gerekiyor. En azından ateşkesle birlikte ilk adımın atılması gerekiyor. Böyle bir mutabakata varmalarından biz son derece memnun olduk. İnşallah yarınki görüşmeler ateşkesle neticelenir” şeklinde sözlerine devam etti.

Bakan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve kendisinin bu konuda yoğun diplomatik temaslarda bulunduğuna dikkati çekerek, “Bu temaslarımızı sürdüreceğiz ama bugün özellikle Rusya ile Ukrayna’nın yarın görüşme kararı almasından da son derece memnunuz. Bugün Kuleba ile görüştüğümde de dünkü tavsiyelerimizi dikkate aldığını söyledi. Bundan da ayrıca memnunum. Yer o kadar önemli değil. Anlıyoruz, Belarus’a gitmek istemiyorsunuz, sebebini de biliyoruz ama önemli olan burada bir ateşkesin tesis edilmesi, dolayısıyla müzakereden kaçan bir ülke konumuna düşmeyin ve gidin diye tavsiyelerde bulunmuştuk. Belarus da güvence verince Zelenskıy’e, gitme kararı aldılar. Bu süreci de yakından takip ediyoruz. İnşallah buradan olumlu netice çıkar” sözlerini kaydetti.

ÇAVUŞOĞLU: MONTRÖ BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİNİ KESİNLİKLE UYGULAYACAĞIZ

Ukrayna’nın Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne ilişkin Türkiye’den talebi hakkındaki bir soru üzerine Çavuşoğlu, söz konusu sözleşmenin, kıyıdaş ve kıyıdaş olmayan ülkelerin savaş gemilerinin Boğazlardan geçişini ve Karadeniz’de kalmalarını, süre ve limitle ilgili düzenlemeleri açıkça içerdiğini belirtti.

Çavuşoğlu, Türkiye’nin bugüne kadar Montrö Boğazlar Sözleşmesini harfiyen uyguladığını anlatarak, “Bu şartlarda da biz, tabii ki Montrö Anlaşmasını uygulayacağız. Türkiye’nin taraf olmadığı bir savaş halinde Türkiye, savaşın tarafı olan ülkelerin gemilerinin geçişine Boğaz’ı kapatabilir. Montrö Sözleşmesi’nin 19. maddesi sarih bir şekilde gayet açık” dedi.

Çavuşoğlu sözlerinin devamında Rusya’nın saldırılarını savaşa döndüğünü belirtti. Çavuşoğlu, “Başlangıçta Rusya’nın bir saldırısı oldu. Ama biz bunu uzmanlarımızla, askerlerimizle, hukukçularımızla değerlendirdik. Şimdi özellikle birçok şehirde görülüyor ki, artık bu bir savaşa dönüştü. Yani sokaktaki çatışmalarda, taraflar arasında adeta bir savaşa dönüştü. Biz bu konuda bir kanaat getirdik işin doğrusu. Çünkü taraflar arasında ciddi bir çatışma var. Bu bir askeri harekat değil, geçici bir-iki havadan saldırı değil, resmen savaş hali var şu anda ülkede” dedi.

Çavuşoğlu, Montrö Sözleşmesi’nin 19. maddesinin, savaşın tarafı olan ülkelerin gemilerinin geçişiyle ilgili bir istisna tanıdığını da aktararak, “Nedir bu istisna? Eğer savaş gemisi, savaşın tarafı olan ülkedeki üssüne, bağlı olduğu limana, üsse gidecekse, o zaman bu geçiş engellenemiyor. Burada genel hükme bir istisna getiriyor” değerlendirmesinde bulundu.

UKRAYNA’NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE DESTEĞİMİZ DEVAM EDİYOR TIPKI KIRIM İLHAKINDA OLDUĞU GİBİ

Avrupa Konseyi’ndeki oylamada Türkiye’nin çekimser oy kullanmasına yönelik eleştirilere de yanıt veren Çavuşoğlu, Türkiye’nin gerek Rusya’nın Ukrayna’daki iki ayrılıkçı bölgeyi tanıma kararı gerekse de Ukrayna’ya yönelik askeri harekatı sonrası gerekli açıklamaları yaptığını söyledi. Tanıma ve saldırı kararlarını Türkiye’nin reddettiğini açıklayan Çavuşoğlu, “Ukrayna’nın sınır ve toprak bütünlüğüne olan desteğimizi de bir kere daha vurguladık. Daha önce Kırım’ın illegal bir şekilde ilhakından sonra sürekli söylediğimiz gibi” dedi. Sürecin şeffaf olması gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, Rusya’nın Karadeniz’deki üslere bağlı gemilerinin Akdeniz’de bulunduğunu belirtti. Çavuşoğlu, “Tabii burada suistimalin de olmaması lazım. Yani, üsse gideceğim, gemimi demirleyeceğim deyip de Boğaz’dan geçtikten sonra savaşa dahil olmaması lazım. Biz, Montrö’nün tüm hükümlerini bu şekilde, şeffaf bir şekilde uygulayacağız” açıklamasını yaptı.

MONTRÖ BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ NEDİR?

Montrö Boğazlar Sözleşmesi, Türk Boğazlarından (Çanakkale ve İstanbul) geçiş rejimini ve boğazlar bölgesinin güvenliği işlerini düzenleyen sözleşmedir. 1923’te Lozan Antlaşması ile birlikte imzalanan Boğazlar Sözleşmesinin yerine geçmiştir.

Boğazların statüsü ve gemilerin geçiş rejimi ile her zaman yakından ilgilenen Birleşik Krallık’ın Türkiye’yi desteklemesine paralel olarak Balkan Antantı Daimi Konseyi’nin 4 Mayıs 1936’da Belgrad’da yaptığı toplantıda Türkiye’nin teklifini destekleme kararı alınmıştır. Türkiye’nin girişimi Lozan Boğazlar Sözleşmesi’nin diğer akitleri tarafından da kabul edilince boğazların rejimini değiştirecek olan konferans, 22 Haziran 1936’da İsviçre’nin Montrö kentinde toplanmıştır.

İki ay süren toplantılardan sonra 20 Temmuz 1936’da Bulgaristan, Fransa, Büyük Britanya, Avustralya, Yunanistan, Japonya, Romanya, Sovyetler Birliği, Yugoslavya ve Türkiye tarafından imzalanan yeni Boğazlar Sözleşmesi ile Türkiye’nin kısıtlanmış hakları iade edilmiş ve boğazlar bölgesinin egemenliği Türkiye’ye geçmiştir. Türkiye daha önce Sovyet Rusya ile yaptığı anlaşma uyarınca (saldırmazlık antlaşması) Sovyetler Birliğinin da desteği alınmıştır.

MONTRÖ BOĞAZLAR SZÖLEŞMESİNİN MADDELERİ NELER?

– Barış zamanında, gündüz ve gece, bayrak ve yük ne olursa olsun, hiçbir işlem (formalite) – sağlık denetimi hariç – olmaksızın Boğazlar’dan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) tam özgürlüğünden yararlanacaklardır.

– Savaş zamanında Türkiye, savaşan değil ise bayrak ve yük ne olursa olsun Boğazlar’dan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğünden yararlanacaklardır. Kılavuzluk ve yedekçilik (römorkörcülük) isteğe bağlı kalmaktadır.

– Savaş zamanında Türkiye savaşta ise, Türkiye ile savaşta olan bir ülkeye bağlı olmayan ticaret gemileri, düşmana hiçbir biçimde yardım etmemek koşuluyla Boğazlar’da geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğünden yararlanacaklardır. Bu gemiler Boğazlar’a gündüz girecekler ve geçiş, her seferinde Türk makamlarınca gösterilecek yoldan yapılacaktır.

– Türkiye’nin kendisini pek yakın bir savaş tehlikesi tehdidi karşısında sayması durumunda, Boğazlar’dan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) tam özgürlüğünden yararlanacaklardır; ancak gemilerin Boğazlar’a gündüz girmeleri ve geçişin her seferinde Türk makamlarınca gösterilen yoldan yapılması gerekecektir. Kılavuzluk, bir durumda zorunlu kılınabilecek; ancak ücrete bağlı olmayacaktır.

– Savaş zamanında, Türkiye savaşan değilse, savaş gemileri yukarıda belirtilen koşullar içinde, Boğazlar’da tam bir geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğünden yararlanacaklardır.

– Saldırıya uğramış bir Devlete ve Türkiye’yi bağlayan bir karşılıklı yardım antlaşması gereğince yapılan yardım durumları dışında savaşan herhangi bir Devletin savaş gemilerinin Boğazlar’dan geçmesi yasak olacaktır.

– Karadeniz’e kıyıdaş olan ya da olmayan devletlere ait olup da bağlama limanlarından ayrılmış bulunan savaş gemileri, kendi limanlarına gitmek maksadıyla boğaz geçişi yapabilirler.

– Savaşan devletlerin savaş gemilerinin Boğazlar’da herhangi bir el koymaya girişmeleri, denetleme (ziyaret) hakkı uygulamaları ve başka herhangi bir düşmanca eylemde bulunmaları yasaktır.

– Savaş zamanında, Türkiye savaşan ise, savaş gemilerinin geçişi konusunda Türk Hükûmeti tümüyle dilediği gibi davranabilecektir.

– Türkiye kendisini pek yakın bir savaş tehlikesi tehdidi karşısında sayarsa, Türkiye savaş durumu geçiş rejimini uygulamaya başlayacak ancak; Milletler Cemiyeti Konseyi Türkiye’nin aldığı önlemleri 3’te 2 çoğunlukla haklı bulmazsa Türkiye bu önlemlerini geri almak zorunda kalacaktır.

QHA

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.