Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu: "İnsanlık, Kırım’da insan haklarının çiğnemesine dur demeli"

BURSA ARENA / Haber Merkezi

Kırım Tatar Teşkilatları Platformu tarafından, 10 Aralık İnsan Hakları Günü dolayısıyla Ankara’da, “İşgal Altındaki Kırım’da İnsan Hakları ve Kırım Tatarları” paneli düzenlendi. Panelde; Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Daimî Temsilcisi Anton Korıneviç, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Ukrayna Milletvekili, Ukrayna-Türkiye Parlamentolar Arası İlişkiler Grubu Eş Başkanı Rüstem Umerov, TBMM Eskişehir Milletvekili, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Türk Grubu Üyesi Emine Nur Günay ve Kırım Tatar Millî Meclisi Başkanı, Dünya Kırım Tatar Kongresi Başkanı Refat Çubarov konuşmalarını gerçekleştirdi. Panel kapsamında konuşma gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, “Kırım’da, Doğu Türkistan’da, Arakan, Keşmir, Orta Doğu’da, Balkanlar’da ve Afrika’da tüm dünyanın gözü önünde süren insan hakları ihlallerinin bitmesini umut ediyorum.” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Ankara’daki gerçekleşen Kırım’daki insan hakları ihlalleri ve Kırım Tatarları konulu panelde konuşma yaptı. Kırım’ın ve Kırımoğlu’nun gönlünde özel bir yerde olduğunu ifade eden Yalçın Topçu, dünya ülkelerinin Kırım’da ve Doğu Türkistan’da yaşanan insan hakları ihlalleri için ayağa kalkması gerektiğini dile getirdi. “Türkiye, Ukrayna’nın siyasi egemenliğini Kırım dahil toprak bütünlüğünü her daim destekledi ve buna devam edecek.” diyen Topçu, Kırım’da yaşanan insan hakları ihlalleri çerçevesinde değerlendirmelerde bulundu.

YALÇIN TOPÇU: İNSANLIK, KIRIM’DAKİ, DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ İÇİN AYAĞA KALKMALIDIR

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın selamlarını ileterek sözlerine başladı ve şu ifadeleri aktardı:

Değerli katılımcılar, saygıdeğer Büyükelçim, değerli milletvekillerim, saygıdeğer hazirun, sizleri saygıyla selamlıyorum! Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını, size iletmekten şeref duyuyorum. Buradan Ankara’dan Atamız, Türk dünyasının büyük atası İsmail Gaspıralı’nın torunlarını, Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun kardeşlerini saygıyla ve hasretle selamlıyorum. Bugünün hürmetine başta Kırım’da, Doğu Türkistan’da, Arakan, Keşmir, Orta Doğu’da, Balkanlar’da ve Afrika’da tüm dünyanın gözü önünde süren insan hakları ihlallerinin bitmesini Cenab-ı Hak’tan diliyorum. Dünyanın ve insanlığın bu konuda daha duyarlı olmasını diliyorum. Merak ediyorum, insanlık, Kırım’daki, Arakan’daki ve Doğu Türkistan’daki insan hakları için ne zaman ayağa kalkacak. İnsanlık farkında değil mi bu haklar çiğnenirken kendinin de yok olacağının. Bu toplantının, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne, bölgenin barışına, güvenliğine ve Kırım’ın kadim halkı Tatar soydaşlarımızın her türlü haklarına kavuşmasına vesile olmasını diliyorum.

Birleşmiş Milletler, insan hakları beyannamesinin kabul ettiği 73. yılda bütün insanların, insan hakları gününü kutluyorum. Ülkemiz Türkiye üyesi olduğu tüm uluslararası platformlarda insan haklarına karşı her türlü tehditleri bizzat Erdoğan’ın ağzından dile getiriyor. Bunu yaparken asla din, dil ve ırk ayrımı gözetmiyor. İnsan haklarının, insan olan herkese, o beyannamede yazılan bir tamamını uygulanması için elinden gelen bütün çabayı uluslararası meşrutiyetin içerisinde yerine getiriyor.

Bizim milletimizin kadim bir düsturu var.  İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın. Türkiye bu düsturun gereği, tarihinin gereği ve medeniyetinden aldığı birikimle insanların temel hak ve özgürlüklerinin korunmasından yana bir ülkedir. Ve bunu yaparken 73 yıl evvel bütün dünya altına imza attığı beyannamedeki şartların ne yazık ki dokunamadığı Kırım’a, Doğu Türkistan’a, Arakan’a yaptıkları zulmü takip ediyoruz ve yerine getirmek için her türlü girişimde bulunuyoruz. Ankara’dan tüm mazlum ve mağdurlara sesleniyorum, umutsuz olmayın! Kırım Tatarları başta olmak kaydıyla insan hakları elinden alınan tüm insanlara sesleniyorum. Üzerinizde Allah arkanızda Türkiye Cumhuriyeti devleti ve milleti var! Hiç umutsuz olmayın!  

BM üye ülkeleri arasında güvenliği ve barışı korumakla yükümlü bir kurul var. Bunun adı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK). Bu Birleşmiş Milletlerin en yetkin, yaptırım ve etkileri var ve bu BM Tüzüğü’nde garanti altına alıyor. Diğerleri tasfiye kararları da yapar. Ama bu yaptırım da yapar. Çok ciddi etkiye sahip. Peki bu ciddiyete bakıyoruz. BMGK asıl görevi olan dünyanın güvenliğini ve barışını sağlıyor mu?! Sağlayamıyor. Bütün insanlık bu kararda. Yani BMGK, kendi görevini yapamıyor. Nedeni, Çünkü BMGK bütün dünyadan küçük. Niye? Sayısı beş tane. Onların sayısı beş. Dünyanın çok. Ve onun için de küçük olan büyüğü koruyamaz, savunamaz. Kendinden büyüğünün hakkını savunamadığı için, bu koca dünyada kan var, göz yaşı var, zulüm var, insan hakları çiğneniyor ve savaşın da hukuku yok. Bu vahim gerçek düzeltilebilir mi? Elbette, düzeltilebilir. Çaresi ise Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ifade ettiği ‘dünya beşten büyüktür’ü uygulamaktır.”

Kırımoğlu, hem gençliğimin hem de bugünümün idolü. Benim nezaretteki ilk tanışmam onun yüzünden. O zaman lise ikideydim. Onun üç numara saçlı bir resmi vardı. Ve hilal bıyıkları vardı. Moskova zindanlarında parmaklarına tutulmuş şeklinde bir resmi vardı. O şablonu duvara koyar boyardık ve altına Cemiloğlu’na özgürlük yazardık. Ben 64 yaşımdayım ve hala da özgürlük diyorum. Kırımoğlu, bir şey söylüyor. Bu kadar zulme bu kadar acıya rağmen dediği şu, Biz Kırım’ı silah zoruyla değil, diplomasi ve yaptırımların baskısıyla kurtarmayı istiyoruz diyor. O, ben ata topraklarımı, ana yurdumu, silah zoruyla değil, diplomasi ve yaptırımların baskısıyla kurtarmak istiyorum diyor. Bu müthiş bir duruştur aynı zamanda. Anadolu’da bir söz var, Kediyi sıkıştır, yüzünü tırmalar derler.

“Kırımoğlu, bu kadar zulme rağmen savaştan, terörizmden bahsetmiyor. Elinize silah alın demiyor. İnsanlığı ve hür dünyayı ayağa kaldırıp soydaşlarımın hakkını, hukukunu meşru bir vaziyette koruyacağım diyor. Kendi varlığını halkının varlığıyla özdeşleştirmiş, böyle bir lider.  Tüm varlığını Kırım’a adamış bir insandan bahsediyor. Ve buradan sesleniyoruz, ‘Yeter artık, tüm dünya bu lideri duysun. Bunu başta Rusya ve Rus halkı duymalıdır.’ Neden ayağa kalkmıyorlar! Ayağa kalksınlar! Duysunlar bu kahramanın sesini. Bu kahramanın sesinin gereği yapılırsa Rus halkının üstünden bir yük kalkar.
Şunun bilinmesini istiyorum. Türk halkı hem gönül hem de yol olarak, mesafe olarak Kırım’a ve Kırımlıya dünyadaki herkesten çok yakın.

“TÜRKİYE, ARABULUCU OLMAYA HAZIR”

Topçu, bölgenin refahı için Ukrayna ve Rusya’nın iyi ilişkileri olması gerektiğini ifade etti. Bölgedeki olası çatışma ihtimalini değerlendiren Topçu, Türkiye’nin arabulucu olmaya hazır olduğunu ifade etti. Barışın herkesin faydasına olduğunu vurgulayan Topçu, güçlü Ukrayna-Türkiye ilişkilerine de değindi. Ukrayna ve Türkiye’nin stratejik ortak olduğunu belirten Topçu, “Türkiye’nin Ukrayna’nın siyasi egemenliğini Kırım dahil toprak bütünlüğünü her daim destekledi ve buna devam edecek” dedi. Türk Devletleri Teşkilatının dünya barışını hedeflediğini belirten Topçu, bu kardeş devletlerin bir olmasının dünyada barışa hizmet edeceğini sözlerine ekledi.

Kırım Tatar Teşkilatları Platformu, Ankara’da 10 Aralık İnsan Hakları Günü dolayısıyla Rus işgali altındaki Kırım’da yaşanan insan hakları ihlallerine dikkat çekmek için “İşgal Altındaki Kırım’da İnsan Hakları ve Kırım Tatarları” konulu panele imza attı. 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.