Söze şurdan başlayalım:
Türk'ün geçmişi ya da Türkçe konusunda bir konuşma yapsanız; bu arada Selçukluları - tüm saygınızı koruyarak - eleştirseniz, Türkçe yerine eğitim dili olarak Farsçayı seçtiklerini söyleseniz ne olur, dersiniz?
Kendilerine, milliyetçi, dahası Türkçü diyen birçok 'çok bilmiş' kişiden anında karşılık alırsınız :
- O çağlarda öyleydi. Avrupa'da da latince eğitim dili yazı dili tapınak diliydi.

Arkasından basmakalıp söylem gelir:
- Türkçe de bilim dili olacak ölçüde gelişmiş değildi.
Bak...Bak...Bak...
Selçukluyu savunacağım diye, şu milliyetçinin, dahası Türkçü'nün düştüğü çukura bak.
Demek, binlerce yıllık Türkçe, Selçuklu'dan yüzlerce yıl önce Orkun'da taşlara yazılmış, Selçuklu çağında Kaşgarlı Mahmut'un Görkemli Sözlüğünde göklere çıkarılmış, Kutadgu Bilig'i yaratmış Türkçe, gelişmemişti öyle mi?
Şimdi şu çeviri Türkçesinde çok kullanılan sözleri söylemenin tam çağıdır:
- Kendinizden de Türklüğünüzden de utanmalısınız...

Farsça gelişmis de Türkçe gelişmemis öyle mi?
Öyle değil...
Nizamiye Medreselerinde Farsçayı eğitim dili yaparak bilim dili olarak gelişmesini sağlayanlar işte bizim bu Selçuklu atalarımızdır.
"Onları sevmeyin, dışlayın" diyen yok...
Dediğimiz, yanlışlarını bilin de siz de yapmayın.
Olur mu, "kim yapacak" da demeyin.

Ülkemizde gittikçe yaygınlaşan İngilizce eğitim sapkınlığına karşı milliyetçilerin, dahası Türkçülerin yeteri ölçüde savaşım yaptıklarını gören var mı?
Yabancı dil öğrenmeğe karşı çıkmak olmaz.
Yabancı dilde eğitimi savunmak için de bilim bilincinden uzak olmak gerekir.
Bakın daha Türklük Bilinci demedim.

Ölçümler yapılmış. Ana dilde okunan bir yazı öğrenilen bir yabancı dilden okunduğunda altı kat bir süre gerekiyormuş.
Daha ne diyelim.
Siz yabancının dilinde eğitim yaparak Bilgi Çağını yakalayan bir ülke biliyor musunuz ?
Japonya der misiniz?
Bizim Oktay Sinanoğlu'na sormuştum, "Japonya'da eğitim dili İngilizce mi ?"
O, uzun süre orada kalmıştı.
İlk gidişinde aynı soruyu sormuş. Sorduğu kişiler kızmış ve demişler  ki, "Biz sömürge değiliz. Bizde Japonca'dan başka dilde eğitim yapılamaz!.."

Peki biz sömürge miyiz?
Değilsek Türkçemizi sevmeli, korumalı, arındırmalı, geliştirmeli, öteki Türkçelerle yakınlaşmasını sağlayacak adımlar atmalıyız.
Öteki Türkçeler mi?
Öteki Türk Ülkelerinin Türkçeleri...

En büyük Türkçü Atatürk böyle yapmıştı.
Egemenlik, kurum, dizin gibi sözcükler böyle kazanıldı.
Ben de, "koordinasyon" yerine "uyumlaştırma", "koordinatör" yerine "uyumlaştırıcı" demiştim. AY Üniversitesi'nde benden sonra gelen kişi eskiye dönmüş.
Ne diyelim... Onun "Türkçülük" savı yoktu.

Sözüm Türkçülere :
Arapça, Farsça, Frenkçe yerine Türkçe'yi savunduğunuz ölçüde dilde Türkçü olursunuz..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.