Günümüzde, bilgi üreten insanların vasıflı olması gerektiğini; medeniyetlerin, üstün meziyetlere sahip insanlar sayesinde kurulup geliştiğini hepimiz biliriz. Topluma hizmet üreten sivil toplum kuruluşları güç birliği oluşturulan birer sivil teşekküllerdir. Bugün, sizlere, 9 Ekim 2021 tarihinde 25. Olağan Gene Kurul Toplantısını gerçekleştiren, köklü ve etkili bir geçmişi olan, amaçları ve ilkeleri ile günümüzün sorun ve sıkıntılarına çözüm üreten “Aydınlar Ocağı”ndan söz etmek istiyorum.

Adından da anlaşılacağı üzere, kendi alanlarında aydın olan insanlar, el ve gönül birliği yaparak siyasi, sosyal, kültürel ihtiyaçlar doğrultusunda toplumu aydınlatma görevini yerine getirmektedirler. Resmi bir kurum olmamakla birlikte bildirileriyle, lobi çalışmalarıyla, toplantılarıyla, gösterileriyle ve çeşitli etkinlikleriyle, milletine hizmet etmeyi kendilerine görev ve sorumluluk kabul etmiş idealist insanlar hep birlikte sivil aktiviteleriyle resmi makamlara mesajlar verirler. Yetkililere, yaptırım noktasında etkili olmayı amaçlarlar. Aydınlar Ocağı, gönüllülük esasına dayalı, ticari amacı olmayan, siyasi partilerle ilgisi ve ilişkisi (yan bahçesi) olmayan bir sivil fikir teşkilatıdır. Bu fikir, Türk milliyetçiliğini savunmakta olup milli ve manevi değerlere sahip çıkmaktadır. Muhafazakâr bir anlayışla milletin bütünlüğü, vatanın bölünmezliği, devletin güçlülüğü prensibiyle milli birliği ve beraberliği savunmaktadır. Türk milletinin karşı karşıya kaldığı içerideki ve dışarıdaki tehlikelere tepki göstererek bu tehlikelere karşı tedbirler alınmasını istemektedir.

Aydınlar Ocağı, 1960’lı yıllarda bölücü eylemlere ve komünist hareketlere karşı çeşitli fikir kulüpleri adıyla kurulmuş ve bu tehlikelere karşı faaliyetlerde bulunmuş olmakla birlikte, Aydınlar Ocağı ismiyle ve Prof. İbrahim Kafesoğlu’nun başkanlığında, 1970 yılının mayıs ayında kurulmuştur. Böylece, Türkiye’nin ilim ve fikir hayatında ihtiyaç duyulan önemli bir boşluk doldurulmuştur. O yıllardan günümüze kadar olan siyasi ve yönetim sürecini biliyorsunuz. Aydınlar Ocağı’nın, amaçları ve tüzüğü doğrultusunda partiler üstü, yerli, milli, gönüllü ve idealist bir anlayışla ve yaklaşımla ses getiren, fikirlerine itibar edilen çalışmalar içerisinde bulunmuş olması büyük takdir görmüştür. Her şeyi madde ile izah eden ve maddenin kölesi yapmak isteyen batıcı materyalist anlayışın kültür emperyalizmine karşı milli ve manevi değerlerle mani olmak istemişlerdir.

Türk-İslam sentezinin yılmayan, yorulmayan, yıkılmayan savunucuları olmuşlardır. Ülkemizin, siyasi, sosyal, ekonomik ve yönetim hayatında yaşadığı üzücü ve düşündürücü olaylar göz önünde bulundurulduğunda, aydınlarımız, bu sorunlara, sorumluluk şuuru içerisinde, “Bu bir millet ve memleket meselesidir” diyerek sahiplenmişlerdir. Milletini, memleketini seven, devletine, milli ve manevi değerlerine bağlı, milliyetçi pek çok seçkin üniversite öğretim üyeleri, yazarlar, eğitimciler, siyasiler, bürokratlar, iş adamları vb. kimselerin katıldığı Aydınlar Ocağı, etkili kişileri bünyesinde topladı. Birçok konuda konferanslar, toplantılar, seminerler düzenledi ve yayın faaliyetlerinde bulundu. Milliyetçi-muhafazakâr kesimin bir araya gelmesinde, toplanmasında ve kamuoyu oluşturulmasında büyük katkıları oldu. İstanbul’un dışında başka merkezlerde de şubeleri açıldı.

Kuruluşundan bu yana, Prof. Dr. İbrahim KAFESOĞLU, Prof. Dr. Süleyman YALÇIN, Prof. Dr. Salih TUĞ, Prof. Dr. Ayhan SONGAR, Prof. Dr. Nevzat YALÇINTAŞ başkanlık yapmışlardır. Şu an, Prof. Dr. Mustafa E. ERKAL, başkan olarak görev yapmaktadır.

Ayrıca, Aydınlar Ocağı’na üye olmuş ve hayırlı, faydalı hizmetlerde bulunmuş bazı isimleri de söylemiş olursam, bu derneğin ağırlığını ve önemini ifade etmiş olurum diye düşünüyorum. Sait Bilgiç, Muharrem Ergin, Ahmet Kabaklı, Cevat Babuna, Faruk Kadri Timurtaş, Sabri Ülker, Süleyman Yalçın, Ayhan Songar, Refik Özdek, Salih Tuğ, Necmettin Hacıeminoğlu, Mustafa Kafalı, Nihat Sami Banarlı, Tahsin Banguoğlu, Turan Yazgan, Reha Oğuz Türkkan, Ekrem Hakkı Ayverdi, Altan Deliorman, Ergün Göze, Dilaver Cebeci, Gültekin Samancı ve daha niceleri… Şeref üyesi olarak, Rauf Denktaş, Ebulfeyz Elçibey, Mustafa Cemil Kırımoğlu, İsa Yusuf Alptekin, Mintimer Şaymiyev, Baymirza Hayıt bulunmaktadır. (Vefat edenleri rahmetle anıyorum)

Aydınlar Ocağı, şu alanlarda faaliyet göstermektedir: Şuralar, Kurultaylar, Açık Oturumlar, Konferanslar, İlmi Seminerler, Divan Toplantıları, Durum Değerlendirme Toplantıları, Ödül ve Anma Toplantıları, Mevlitler, İftarlar, Bayramlaşmalar, Basın Toplantıları ve Basın Açıklamaları, Berat ve Şeref Belgesi Verme Törenleri, Konserler, Sergiler, Geziler, Yürüyüşler, Ziyaretler, Tv., Basın Temasları, Yardımlar, Burslar, Sohbetler, İstişare Toplantıları, Güncel Konulu Toplantılar, Sunumlar, Yayınlar, Kitaplar, Destek-Teşvik Çalışmaları… vs. gibi.

Sivil toplum teşkilatlarının bir diğer önemli tarafı da yeni dostlar edinmekle çevrenizin genişlemesidir. Böylece, ilgi ve iletişim adına yardımlaşma, destek verme, paylaşma…vs gibi durumların gerçekleşmesidir. Aydınlar Ocakları’nda uzun yıllar görev alan bakan Mustafa E. Erkal, Sakin Öner, Ahsen Okay, Süleyman Uluocak, Ruhittin Sönmez, Hayrettin Nuhoğlu, İsmail Tatlıoğlu, Fahri Yağlı, Sinan Demirtürk, Nefi Demirci, Erdoğan Aslıyüce, Zeki Hacıibrahimoğlu, M. Kemal Cerrahoğlu, Şahin Ceylanlı, Rubil Gökdemir, Kocaeli’den Yunus ve Hasan Bey, Cengiz Arslan, Hasan Ateşoğlu, Sadi Kurtulan ve diğer gönül dostlarımı tanımış olmanın mutluluğunu yaşadım.

Benim de üyesi olduğum, yönetim kurulunda bulunduğum ve 3 dönem başkanlığını yaptığım Bursa Aydınlar Ocağı olarak, bu bilgiler doğrultusunda, İhsan Bilgili başkanlığında faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz.

Milletimizin ruhunda ve bu devletin kuruluş felsefesinin başında Türk Milliyetçiliği, Türkçülük vardır.

Atatürk’ün dediği gibi,

“Bu ülke tarihte Türk’tü, şimdi Türk’tür ve sonsuza dek Türk olarak yaşayacaktır.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.