Silikon Vadisi, 2000 Yılından itibaren, ABD'nin ve dünyanın dört bir yanındaki gençlerin teknoloji adresi oldu. Para kazanmakla beraber, insanlığın sorunlarına çözüm bulmayı ve hayati ihtiyaçlarını karşılamayı düşünüyorlardı. Teknoloji tutkunu gençler az bir para ile yola çıktılar. Bazıları da evlerinin garajlarında kurdukları şirketler ile büyüyerek milyarder oldular. Yatırımcıları etki altına alan teknoloji devleri, böylece 21. Yüzyılın en popüler şirketleri oldular.

Teknoloji dahilerinin kurdukları şirketlerin sonu mu geliyor? Vadiye kriz mi geliyor?..

Gelişmeler bu yönde görünüyor. ABD'de bir dönem tarihin en düşük seviyelerinde olan faiz oranlarının hızla yükselmesi, en büyüğünden en küçüğüne kadar birçok teknoloji şirketinin sıcak paraya ulaşımını zorlaştırıyor. Hal böyle olunca şirketlerin geleceği de tehlikeye girdi.

Kynikos Associates'ın kurucusu Jim Chanos, Wall Street aleminin "yaklaşan krizi gören insan" larından biri olarak dikkat çekiyor. Chanos'un şirketi ilk teknoloji balonunun patlamak üzere olduğu günlerde yaptığı açığa satış işlemleriyle tanınıyor. Chanos geçtiğimiz günlerde Insider'e yaptığı açıklamada, bu kez şirketlerin çöküşünün daha büyük olacağını ve bunun ABD ve dünya ekonomisini 20 yıl öncesinden fazla etkileyebileceğini belirterek, şunları söyledi:

"2000'lerin başlarındaki tipik bir açığa satışta söz konusu olan 2-3 milyar dolar değerindeki şirketlerdi. Bu kez 20-30 milyar dolarındaki şirketlerden bahsediyoruz. O yüzden içinde bulunduğumuz döneme 'dopingli dot-com çağı' diyoruz. Bence birçok şirket buhar olacak. Birçoğu sıfırlanacak."

Geçtiğimiz yıllarda Silikon Vadisi'nin önde gelen isimleri paranın şirketleri için önemli olduğunu söylüyordu. Bugün ise şirketlerin istikrar kaybetmeye başladığı piyasa koşulları bize paranın sadece yakıt değil, aynı zamanda her şey olduğunu da gösteriyor. Bu koşullarda önümüzdeki birkaç yıl içinde birçok dikkat çekici teknoloji şirketinin sonunun geleceği öngörülüyor.

10 yıl önce, teknoloji dünyası en parlak günlerini yaşıyordu. Facebook kamuya açılmış ve 1 milyar kullanıcıya ulaşmıştı. Hem o hem de Twitter, Arap Baharı sırasında demokrasi savaşçılarının en önemli silahı haline gelmişti. Mark Zuckerberg'ün "dünyayı birbirine bağlama" vaadi hiç tehditkâr görünmüyordu. Elon Musk ABD hükümetinin de desteğiyle bir elektrikli otomobil devrimi başlatıyordu. Uber ve Lyft gibi uygulamalar daha ucuz ve pratik seyahat sağlamak için birbiriyle yarışıyordu. Kripto paralar, sadece meraklılarını ilgilendiren eğlenceli oyuncaklar gibiydi. Ünlüler öğle yemeğinde ne yediklerini bile tweet'ler olmuştu.

Silikon Vadisi'nin arkasında hızla büyüyen şirketlerini destekleyecek şekilde planlanmış bir ekonomi yatıyordu. Şirketlere para akıyordu. 2008 krizi geride kalmıştı, piyasada para boldu, faizler kolay borçlanmayı sağlayacak şekilde düşüktü. Borsaya para akıyordu. Silikon Vadisi'nin vaatleri hem kazanç peşindeki yatırımcıları hem de ekonomik bir felaketten çıkmaya çalışan bir toplumun dikkatini çekiyordu. Parası olan koşuyordu.

10 yılda dünya değişti.

Sosyal medyanın kurduğu bağların çok da iyi bir şey olmadığına karar verdi. Platformların seçimlere karışmaktan ilişkileri zehirlemeye birçok olumsuz yanı ortaya çıktı. Kripto para dünyası ise sert yükselip düşerken, güven vermiyor, Facebook da cazibesini yitirmeye başlıyordu. Buna benzer birçok başka platform rakip olarak ortaya çıktı.

Önce Silikon Vadisi'nin hızla büyüyen girişimleri ve teknoloji şirketlerini çekici gösteren faiz oranları ortadan kalktı. Teknoloji Şirketleri her aşamada küçülmeye başladılar. Start-up destekçileri kuruculara "en kötüsüne hazırlanın" demeye başladı. Aralarında Soft Bank gibi devlerin de bulunduğu en büyük risk sermayesi şirketleri dahi yatırımlarını yüzde 50 ve daha fazla oranda azaltmaya başladı. Hisseler değer kaybettikçe en büyük şirketlerde verilen maaşlar düşmeye başladı. Bu strateji, finans piyasalarında çok fazla paranın olduğu, hisselerin değerlendiği ve müşteri sayılarının arttığı dönemlerde işe yarıyordu. Günümüzde bu koşulların ortadan kalkmasıyla kâr edemeyen şirketlerin CEO'ları "sürdürülebilirlik" söylemine sığınmaya başladı.

Vadideki birçok şirket işe alımları yavaşlatmaya başladılar. ABD'nin en büyük kripto para piyasası Coinbase ise yatırımcılarına "iflas riskimiz yok ama olur da iflas edersek müşterilerimiz tüm varlıklarını kaybedebilir" şeklinde, oldukça şüpheli bir açıklama yapmak zorunda kaldı. Nihayet 2020'de kâr etmeye başlayan 20 yaşındaki Tesla bile Çin'deki sorunlar, artan rekabet, Musk'ın Twitter'a talip olması gibi sebeplerle Wall Street'teki yatırımcılarını kaybetmeye başladı.

Berkshire Hathaway’in yıllık hissedar toplantısında konuşan ünlü milyarder Warren Buffett, Bitcoin’e ve kripto paralara ilişkin mesafesini koruduğunu açıkladı. Dünyanın en zengin 6. kişisi olan Buffet, dünyadaki tüm Bitcoin’ler için 25 dolar dahi vermeyeceğini belirtti.

’25 DOLAR BİLE VERMEM’

Bitcoin’in üretken bir varlık olmadığını ve somut bir şey üretmediğini söyleyen Buffet, şunları ifade etti:

“Eğer şimdi yüzde 1 faiz ile ABD'deki tüm tarım alanları için 25 milyar dolar ödememi isterseniz size hemen bir çek yazabilirim. 25 milyar dolarlık yatırımım ile artık tarım alanlarının yüzde 1'ine sahip olurum. Bu ülkedeki tüm apartman dairelerinin yüzde 1'i için 25 milyar dolar daha isterseniz size bir çek daha yazarım, bu çok basit.

Ancak dünyadaki tüm Bitcoin'lere sahip olduğunuzu söylerseniz ve 25 dolar karşılığında tümünü satın almamı teklif ederseniz bunu yapmam. Bu bitcoinlerle ne yapacağım? Bir şekilde yeniden bir başkasına satmam gerekecek. Bunun bir faydası olmaz. Apartman daireleri kira geliri üretir ve tarım alanları da gıda üretimi yapar.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.