Seni sevdim küçüğüm… Bir kerevetin altında öylece uzanmış yatarken eli yüzü pislik içinde, aşık oldum sana… Dokunduğumda teninin sıcaklığı, sıcaklığıma yayıldı, damar damar… Ve kalbime ulaştığında sen; sen, ben olmuştun… Seni dizlerimde sevdim küçüğüm… Yüreği uzak değildi… Ellerin dudaklarımda hayat buldu, öptüm öptüm… Öykünü dinlediğimde birlikte ıslanmıştık zaten… Gözlerinin gözlerime takılı kaldığında, asırların birikmişliğiyle bakıştık. Sen kimdin? Ben kimdim, küçüğüm?..

Kollarım boynuna dolandığında, göğsüme sokuldun. Kaybettiğin, ya da hiç tatmadığın bir lezzetin peşindeydin, kuşkusuz ilk bebeğimi kollarıma yatırdığım gün, böyle bir gündü işte… Yanağındaki gamze kahretti beni. Hani o hep dillerde nağme olan türkülerin gamzesi gibi, bir yangın düştü, içime, korlarca… Parmaklarımdan kaybolmasından ürkerek dokundum. Hayır kaybolmadı küçüğüm; senin kadar acı, senin kadar muhteşem, senin kadar gerçekti.

Kadife, küçük mini minnacık, Kadife 'yanağı gamze', yumuşacık, sıcacık… Kadife, bilmez, değerini, bilir de, bilmez güzelliğini, Kadife kirdir, pastır. Kokuşmuş düzenin, unutulmuş insanlığın zaferidir.

'Kimsesizlerin kimsesi' ne sığınmıştır. Adını sevmez, ismi söylenince nedendir gülüşler, bilmez, Kadife hocanın eşeğidir, çocuklarca. Ama kadife paha biçilmezdir de; saraylıdır, yumuşaktır, pırıl pırıldır, sultanların vazgeçilmezidir, olsun, yine de sevmez adını! Hani hocanın kaybedip de komşunun türkü söyleyerek aradığı eşeğin öyküsünü bilir de üzülür.

Kadife, çiçeği sever. Kadife, kuşu, böceği sever, ekmeği, suyu sever, üzerinde keyiflendiği kereveti tek servetidir. Kadife, tutkundur kadın göğsüne… Kadife, ana ister. Saçları omuzdan aşağı sallandığında edasından geçilmez. Sinsice, muzırca bilir de sunar güzelliğini. 'Kız, sen ne güzelsin!' sözü Kadife’nin keşfidir kendini. Uzun kirpikleri gölgelesin yüzünü diye kırpıştırır kurnazca… Hınzır Kadife, bilmiş Kadife!

Küçüğüm, utancım, sevgim ve yüzkarası insanlığım… Gönlüme düştüğünde, uykularımı haram kılmıştım. Her gün yolundan geçmeden edemez olmuştum. Seni öpmek, ibadet gibi huzurlanmamdı. Sende görmek istediğimi gördüm, ibretle. Görmek isteyene acıyarak… Göğsüme yasladığın başının ateşi vücuduma yayıldığında, gözpınarlarım titreşti, utancım kahıra döndü.

Analığa hasretlere, yandım. Ve 'ya hamiyetsiz olaydım ya da param olaydı' diyen o mübareğin çaresizliğini yürekten duydum. Bir lokma bir hırka ile dağları gülistanlık edenlerin yüceliğindeki gizem gibi çirkinlikleri bu dünyaya iade eden küçük Kadife’nin emsalsiz güzelliğine yandım.

Kadife, çileli insanlığın sembolüdür. Kadife, Tanrı nimetini yalnız kendine sayanların gafletidir. Kadife, gözü göze tercih edenlerin yanılmışlığıdır. Kadife sonsuzluğun sınamasıdır.

Kadife, benim zamansız yasımdır. Anneliğimin ilk heyecanı; Kadife’li günlere rastlar. Ona sahiplenmek yavruma haksızlık gibi gelir bana. Tanrım, ne cahilce! Birilerine tavsiyedir en iyisi. Soyu-sopu nedir? Bir boğaz daha mı?

Gece ışıklanır, yüreğim kararır.

Yağmur bereketse evvelce, isyanım olur, Kadife ıslanır. Kar temizliktir, Kadife üşür. Kadife pelesenktir dilimde, çaresizce herkese anlattığım. Bağrımın yangını yavruma kıskançlık olur. 'Sıcak yatağın var, ananın koynu var, aşın var' derim. Ya Kadife? Kadife ıslanır, Kadife üşür, Kadife açtır. Neyleyeyim ben Kadife mutluluğumun mutsuzluğu olur.

Bir gün giderim ki Kadife’yi ararım, her kirli yüzde o asaleti görürüm. Acıyla 'Kimsesizlerin Kimsesi'ne sığınırım. Her sokak çocuğunda insanlığımdan utanır, cahilliğime yanarım.

Kadife, vicdanımdır; köpeğe, güvercine, kediye gösterdiğim merhametin sızısıdır. Kolayı zora tercihimdir. Bir kaçıştır sorumluluktan.

Kadife, vicdanımdır; boynuma borçtur. Tanrı güzelliğini, gözlerini yummaktır, insafsızlıktır.

Kadife, sorgudan kaçıştır.

Kadife, edalı küçüğüm, vebalimdir, insansam. 'Komşusu açken, tok yatma günahı'dır.

Kadife, insanlık suçudur, azabını yıllarca taşıdığım. Üzerine ağıtlar yakılası katliamdır.

Kadife, ihanettir. Garibi, kimsesizi, dulu, yetimi baş tacı eden düzenin, yirminci yüzyıllara ahıdır.

Vakit, o vakittir!

Sağır ve kör olmanın kahredici azabı başka yürekleri yakmadan yıllarca, el etmenin, 'gel' demenin vaktidir.

Kadife, Kadifeler vebaldir, hepimize..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
A. Şahiner 3 yıl önce

Hayırlı olsun yazar hanım. Başarılar dilerim.

Avatar
Mendorai 3 yıl önce

Kelimelerin, adeta siirsel bir edayla dile geldigi ve cumlelerin, okyanuslarin en derinlerinden hislerini haykirdigi nefis bir yazi olmus. Yureginize saglik. Hayirli olsun.

Avatar
Gökçe Tutal 3 yıl önce

İnsan olduğumuzu hatırlatan bir yazı adeta yüreğimize dokunuyor. Başarılarınızın devamını dilerim

Avatar
Menderes Kemal 3 yıl önce

Kelimelerin, adeta siirsel bir edayla dile geldigi ve cumlelerin, okyanuslarin en derinlerinden hislerini haykirdigi nefis bir yazi olmus. Yureginize saglik. Hayirli olsun....

Avatar
İbrahim Tutal 3 yıl önce

İnanılmaz bir anlatım inanılmaz duygusal bir yazı olmuş.. Tebrikler ????????????????????????

Avatar
Kemal Uygun 3 yıl önce

İnsanın kendi gönlünden geçenleri bu kadar güzel tasvir edebilmesi.

Avatar
Frankfurt'tan sevgiler / Şermin 3 yıl önce

Usta bir kalemsiniz tebrik ederim. Ayrıca müstesna ve duayen bir ekip içerisindesiniz, hayırlı olsun.