Siyaset hayatımıza yalancılık egemen oldu.

Bunun önüne geçebilecek hamleleri yapamazsak toplumda çözülme durdurulamaz.

Bu hal aslında bütün dünyada politikanın en kullanışlı aleti durumunda.

HEM KUNDAKÇI HEM ITFAİYECİ kitabımızda 12 ülkedeki yağmayı anlatırken halkın nasıl aldatıldığını, buna bağlı olarak küresel istikrarsızlığın, kararlı bir yükseliş halinde olduğunu ortaya koymuştuk. Yakında yayınlayacağımız DÜNYANIN DURUMU dizisinden ikinci kitabımızda konuyu büyüteç altına alacağız.

Burada kısaca Alman düşünürü Hannah Arendt'in konuyla ilgili değerlendirmesini paylaşmakla yetinelim:

“Totaliter örgütlerin üst yönetiminde herkes şefin yalan söylediğini bilir. Ama şef kaybederse hepsi kaybedeceğinden susarlar..

-İlke, şefin yanılmazlığı değil yenilmezliğidir, buna olan inanç biterse, totalitarizmin hayal dünyası bir anda çökecek ve gerçek kazanacaktır.

-Herkes sürekli yalan söylediği zaman sonuçta buna inanmazsınız ama hiç kimse de hiçbir şeye inanmaz. Böyle bir toplum, hiçbir konuda fikir sahibi olamaz. Giderek düşünme, yargılama ve eylem yetisini kaybeder.

Böyle bir topluma her istediklerini yaptırabilirler!

Diktatörlerin o kadar göz göre göre yalan söylemelerinin sebebi, tabanlarının ahlâkını bozmak ve suç ortağı haline getirmektir.

Biliyorlar ki ertesi gün o yalanın tam tersini söyleyecekler ve taban bunu ‘ne büyük taktik deha’ diyerek bir kez daha alkışlayacak…”

Bilmem anlatabildim mi?

www.ibrahimokur.com

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.