Yârim gurbet elde bir nâme yazmış
Sakın gözüne yaş dolmasın demiş
Yazarken k/ağıda yaşları sızmış
Halimden haberi olmasın demiş
Nasıl anlatayım bir kaç satırda
Giderken gözleri kaldı hatırda
Dualar edermiş her gün yatırda
Elleri böğründe kalmasın demiş
Bir duvar dibine öylece çöküp
Yüreğine damla damla yaş döküp
Çaresiz haline boynunu büküp
Uzaklara bakıp dalmasın demiş
Türlü hayallerle derine dalıp
Yaşını sel edip sonsuza salıp
Düşmesin yatağa sararıp solup
Derdini kimseler bilmesin demiş
Mektubun ucunu bulmuş eliyle
Ağıt yakmış sazın ince teliyle
Postaya verip de sabah yeliyle
Yolumu beklesin yılmasın demiş
Yazdığı her satır sanki derinden
Söktü yüreğimi söktü yerinden
Ayrı kalsa bile gönül erinden
Sakın defterinden silmesin demiş




