Ata yurdumuz Taşkent’ten selam ve sevgilerimle..  

*Tüm bilimsel gelişmelere, teknolojinin korkunç bir hızla gelişiyor olmasına rağmen kainat ve insan vücudu hakkındaki bilgilerimiz çok parça parça ve sınırlıdır. Ancak (en azından) bu dünyadaki yaratıklar içerisinde, “Allah’ın şah eseri olduğuna inandığım insana” kendisine verilen “akıl ve iradeyi kullanarak, ”kendi hayatına hükmederek gayreti oranında yönlendirme ve yeryüzündeki sonsuz kaynakları kullanma fırsatı verilmiştir.  

Bu nedenle; Sağlıklı ya da hasta her insanın yaratıcısı olan Allah’la hiçbir şekilde irtibatını kesmeden, “duanın gücüne inanarak” her türlü derdine çözüm istemekten çekinmemelidir.  

*Modern hayatın kölesi pek çok insan, “duayı ilkel çağlardan artakalan, yobazlık göstergesi, içi boş saçma bir inanç gibi değerlendirerek gereksiz görebilir.” Ancak ben mutlak surette kendimiz, sevdiklerimiz ve ihtiyacı olduğunu tahmin ettiklerimiz için dua edilmesi gerektiğine inanan birisiyim. Çünkü “bedenimiz, düşüncelerimiz ve ruh durumumuz ayrılmaz bir bütündür ve ancak hepsi birbiri ile (tam anlamı ile) entegre olduğunda sağlığımız optimal seviyeye ulaşabilir.”  

Dr. Larry Dossey “İyileştiren Sözler (Healing Words) adlı eserinde; dua etmeyi “tıp biliminin en iyi saklanan sırlarından biri olarak kabul edip” bir başkasına karşı hissedilen sevgi, şefkat ve empati hissi olarak tanımlayarak, “duanın iyileşmenin güçlü ve meşru (ancak hafife alınan) bir metodu olduğunu” vurgulamaktadır…  

...

Ata yurdumuz Semerkant’dan selam ve sevgilerimle..

“Duanın insan psikolojisi üzerindeki etkileri bilinmekle birlikte, bedensel bir hastalık üzerindeki iyileştirici etkilerinin neler olduğu, bilim insanları tarafından tamamen çözülebilmiş değildir.” Ancak özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa ülkelerinde, duanın iyileştirici etkileri üzerine pek çok bilimsel araştırma yapılmış ve insanlarla paylaşılmıştır.

1912 yılında Nobel Tıp Ödülü’ne layık görülen, ünlü Fransız Cerrah ve Fizyolog Alexis Carrel, insan vücudu üzerine yaptığı yıllar süren uzun araştırmalar sonucu “hayatın idamesi için ruhun tekamülünün şart olduğu” görüşünü ortaya koyarak, “duanın hem psikolojik hem de fizyolojik olarak insan sağlığı üzerinde ki etkilerini anlatan” Dua kitabını yazmıştır.

ABD’de yayınlanan ünlü Newsweek haber dergisinin 10 Kasım 2003 tarihli sayısında “Allah ve Sağlık” “Din İyi Bir İlaç mı?” “Bilim Neden İnanmaya Başlıyor” (God &Health is Religion, Good Medicine? Why Science is Starting to Believe) başlığı altında dinin iyileştirici etkisi kapak konusu yapılmıştır.

Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere’de yapılan çeşitli araştırmalarda, hastalar için dua etmenin, hastaların rahatsızlık belirtilerini azalttığı ve iyileşme sürecini hızlandırdığı sonucu elde edilmiştir.

Michigan Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre, dindarlar da depresyon ve stresin daha az görüldüğü tespit edilmiştir.

Chicago’daki Rush Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre ise düzenli olarak ibadet ve dua edenlerin erken ölüm oranı, dine bağlı olmayanlara göre %25 daha az olarak tespit edilmiştir.

Duka Üniversitesi’nin anjiyo operasyonu geçiren 750 hasta üzerinde yaptığı bir araştırmada, dua okuyan kalp hastalarının ameliyattan sonraki ölüm oranlarının okumayanlara göre %30 daha az olduğu tespit edilmiştir.

San Francisco Hastanesinde, 393 kalp hastası üzerinde yapılan araştırmada, hastalar ikiye ayrılmış ve 150 hasta için tanımadıkları kişiler tarafından düzenli olarak dua edilmiş ve bu hastaların ilaç tedavisine, dua edilmeyen diğer hastalardan daha çabuk cevap verdikleri görülmüştür.

Columbia Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmada ise, üreme sorunları yaşayan kişiler için düzenli olarak dua okunmuştur. Bu kişilerde döllenme oranı %8’den %16’ya, embriyonun sağlıklı bir şekilde büyüme oranı ise %25’ten %50’ye yükselmiştir.

(Devamı gelecek inşallah..  “Kanserle Savaşırken Öğrendiklerim” Adlı kitabımızı PDF olarak ücretsiz indirip okuyabilirsiniz.)

Hafta sonunun sağlık anlayışımızın değişmesi için bir fırsat olması umuduyla…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.