Put, sözlük anlamıyla, ilkel toplumlarda, doğaüstü gücü ve etkisi olduğuna inanılan, tanrı olarak tapılan, genellikle canlı bir varlığı ve özellikle insanı gösteren, tahtadan, taştan, topraktan yapılmış heykel olarak tanımlanır. Bu tanım, put kavramıyla anlatılmak istenen gerçekliğin sadece maddesel görünürlük yönü olup aslında küçük bir kısmıdır.

Put veya putların maddesel yönüne mi bakacağız yoksa ona yüklenen vasıflara mı?

Bizler putun sadece maddesel yönünü ele alarak suretinden içyüzüne geçip ona yüklenen özelliği göz ardı edersek işte o zaman insan eliyle yapılan bir heykelin önünde tapınmıyoruz diye kendimizi putperest olarak görmeyiz. Olay sadece madde yönü olsaydı o zaman Mekke’de bulunan Kâbe de insan eliyle yapılan taştan dört duvar bir madde varlık olduğundan dolayı Cenab-ı Allah, Bakara suresi 144. ayeti kerimede,

Doğrusu, biz, yüzünün semaya yöneldiğini, orada şekilden şekle geçerek, aranıp durduğunu görüyorduk. Artık seni hoşnut olacağın bir kıbleye çevireceğiz. Haydi bakalım, yüzünü Mescid-i Harama doğru çevir. Siz de ey müminler, nerede olursanız olun, yüzünüzü o tarafa doğru çevirin! Kendilerine kitap verilmiş olanlar da kesinlikle bilirler ki, Rablerinden gelen o emir haktır. Ve Allah, onların yaptıklarından ve yapmakta olduklarından gafil değildir.

buyurarak nerede olursak olalım yüzümüzü Kâbe’ye dönüp secde etmemizi emretmezdi çünkü putlara tapmayı yasaklayan Allah, neden başka bir maddeye secde etmemizi istesin? Nasıl ki Allah, maddesel yönü itibariyle değil de taşıdığı anlam itibariyle Kâbe’ye secde etmemizi istiyorsa, putlar da sadece maddesel görünürlük yönleriyle değil taşıdıkları özellik yönleriyle ele alınmalıdır. Bir heykelin önünde secde etmiyoruz ama o heykele yüklenen anlam her ne ise biz o anlama değer verip, sevip, zikredip yani tapınıyorsak bizler de puta tapınmış oluyoruz.

Cenab-ı Resulullah Hz. Muhammed Efendimiz döneminde İslam olup tevhide ve dolayısıyla puta tapınmaktan, şirkten kurtuluşa davet edilen Mekke müşrikleri dediğimiz toplum, Allah’a inanan, ahirete inanan, cennet ve cehenneme inanan, şehitliğe inanan, inancı gereği namaz kılıp, oruç tutup Kâbe’yi tavaf eden, kurban kesen insanlardı. Tüm bu inanç ve ibadetlerin yanında Kâbe’de bulunan 300 adet put ve 3 büyük puta tapınıyorlardı. Peygamberimiz onlara,

Ben sizin taptıklarınıza tapmam

demişti ve demektedir. Tüm bu putların her birisinin taşıdığı bir anlam vardır. Özellikle diğer putlardan daha büyük 3 büyük put olan, Lat, Uzza, Menat isimleriyle zikredilen putların bugün heykel olarak maddesellikleri yok ama onlara yüklenmiş anlamları mevcut olduğundan bugün hala 3 büyük put var ve insanlar onlara tapmaya devam ediyorlar. Cenab-ı Allah, Necm suresi 19-20. Ayeti kerimelerde,

Siz, Lat’ı ve Uzza’yı hiç düşündünüz mü? Ya diğerini; üçüncüsü olan Menat’ı?

diyerek bizleri bunlar hakkında düşünmeye davet etmektedir. Nedir bu 3 büyük put? Lat, hükmetme zihniyettir. Uzza, gücü temsil eder, Menat ise paradır. Bunları kendi içinde genişletirsek karşımıza, güç, iktidar, ego, mevki, makam, şan, şöhret, maddi zenginlik, kibir olarak çıkarlar. Yani müşrikler heykele değil güce, paraya, iktidara, makama, şan ve şöhrete, egoya, kibre, zenginliğe tapınıyorlardı hem de Allah’a inanıp ibadet ederlerken. Enam suresi 74. Ayeti kerimede,

Hani İbrahim, babası Azer'e şöyle demişti, “Sen putları ilahlar mı ediniyorsun? Doğrusu, ben seni ve kavmini apaçık bir sapıklık içinde görüyorum.”

denilerek de putlara tapınmanın onları ilah edinmek olduğu belirtilmektedir. Buradan anlıyoruz ki, ilah, zannedildiği gibi gayba ait bir değer değil bizzat yaşamda insana ait bir değerdir ve ilah, sevilen, itibar edilen, değer verilen, istenen, yüceltilen, uğruna hizmet edilen anlamında çıkmaktadır karşımıza. Eğer insan, sevme, zikretme, yüceltme, hizmet etme, talep etme yani kulluk yapma özelliklerini Allah’tan başka şeylere yöneltiyorsa o insan puta tapınıyordur, putperesttir!

Bu sebeple Peygamberimizin, Allah’a inanırken, namaz kılıp, oruç tutup Kâbe’yi tavaf ederken paraya, güce ve makama tapınanları yani Allah’tan başka şeylere ilahlık anlamı yükleyenleri tevhide davet edişini göremezsek tevhide davet edilen müşriklerden farkımız kalmamış olur. İşte Peygamberimiz müşrikleri, Allah’tan başka ilahlar edinmemeye yani Allah’tan başka şeylere yönelip onları sevmekten, zikretmekten, yüceltmekten, istemekten, onlara hizmet etmekten vaz geçip Allah’a kul olmaya davet etmiştir.

Şimdi bizler, “Biz putlara tapmıyoruz” diyorsak “Biz Allah’ı yedek ilah yapmıyoruz” demiş oluyoruz. O zaman yaşantımıza samimiyetle bakalım! Bizler, Allah’a inanırken ve ibadetlerimizi de yerine getirirken, güce, güç sahiplerine ve güçlü olmaya özeniyor, heves ediyor ve bu gücü egomuz için kullanmayı talep ederken güç sahiplerini yüceltip değer veriyorsak, Allah’ı yedek ilah yapan, puta tapan müşrik oluyoruz. Makama, makam sahiplerine ve makam sahibi olmaya özeniyor, heves ediyor ve bu makamı egomuz için kullanmayı talep ederken makam sahiplerini yüceltip değer veriyorsak, Allah’ı yedek ilah yapan, puta tapan müşrik oluyoruz. Paraya, para sahiplerine ve para sahibi olmaya özeniyor, heves ediyor ve parayı egomuz için kullanmayı talep ederken para sahiplerini yüceltip değer veriyorsak, Allah’ı yedek ilah yapan, puta tapan müşrik oluyoruz.

Put, bir heykel değildir, Allah’tan başka kulluğumuzu yönelttiğimiz ve kulu olduğumuz her şeydir!

Kendimizi seviyor, kendimizi yüceltiyor, kendimizi zikrediyor, kendimize hizmet edip değer veriyorsak ve tüm bunları egomuz doğrultusunda kibir sahibi olarak yapıyorsak kendimizi de kendimize put eylemişizdir. Egomuz puttur, emmaremiz puttur, benliğimiz puttur ve öfke, gurur, haset, kin, nefret, kıskançlık, cimrilik gibi zulmanî sıfatlar içinde yaşamak da benlik putuna tapınarak, secde ederek yaşamaktır.

Cenab-ı Allah’ın kendisine kulluk yapmaya yani Kendisinden başka ilah olmadığı gerçeğine kendimizde ve her yüzde şehadet etmeye davet ettiği bizler, Allah’tan başka ilah olmadığı gerçeğine şehadet etmeden yaşıyorsak putlara tapınarak müşrik halinde yaşıyoruzdur. Kendisinden ve her yüzden Allah’tan başka ilah olmadığına şehadet eden için putlar kalbinden çıkartılmış Allah’a kulluk başlamış, müşriklik yerini Müminliğe bırakmış demektir.

www.ozkangunal.com

ozkangunal@ozkangunal.com

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.