Coronavirüse yakalandınız. Tedavi edilip iyileştiniz. Belki de seviçle evinize dönüp hayatın tadını çıkarmaya çalışacaksınız. Sorun bitmiyor. Çünkü tedavi sürecince size verilen ilaçlar daha sonra vücudunuzda çok önemli hasarlar yapıyor.

Son olarak beyinde de doku değişinin yaşandığı söyleniyor. Böbreklerde, ciğerlerde, kalpte ve damarlarda onarılamaz hasarların meydan geldiğine de dikkat çekiliyor.

Özetleyelim:

Coronaya yakalanıp, iyileşip eve dönmek sorunun bittiği anlamına gelmiyor. Bundan sonra da başka tedavi yöntemleri devreye giriyor.

En iyisi mi, virüs kapmamak ve hastalanmamak. Bunun için de ortayakonulan kurallara harfiyen uymak gerekiyor.

Hastalığı ciddiye alırsak daha doğru bir adım atmış oluruz.

Şimdi daha geniş açıdan bakalım ve bu konuda yapılan çalışmaların sonuçlarını değerlendirelim:

2019 yılının son haftalarında Çin'de ortaya çıktıktan çok kısa bir süre sonra küresel bir salgın halini alan corona virüsü hastalığıyla ilgili çarpıcı bir araştırma yapılıyor.

İngiltere'de covid-19 bulaşan ve yorgunluk, nefes darlığı ve ağrı gibi belirtileri geçmeyen genç ve sağlıklı bireyler üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda 'uzun koronavirüs' olarak literatüre geçen durumun vücuda uzun vadede etkileri gözler önüne serildi.

Uzmanlar, geçmişte ciddi bir sağlık sorunu yaşamayan ve genç bireyler arasında kovid-19 belirtileri geçmeyenlerin birçok iç organında hasarların meydana geldiğini açıkladı. Araştırmayı yürüten bilim insanları, "Enfeksiyon ilk bulaştıktan dört ay sonra birçok organda hasarın etkisi görülüyor" açıklamasını yaptı.

Semptomları geçmeyen 60 binden fazla insanın sadece İngiltere'de bulunduğunu belirten uzmanlar, bu hastaların halsizlik, nefes darlığı ve eklem ağrıları yaşadıklarını duyurdu.

İngiltere'de 'uzun koronavirüs' konusunda uzmanlaşan doktor, hemşire ve terapistler, hastaların fiziksel ve psikolojik semptomlarını incelerken, yaklaşık 500 'düşük riskli' bireyin MR sonuçlarını, kan testlerini ve fiziksel durumlarını analiz etti.

Araştırmayı yürüten kardiyolog Amitava Banerjee, "İlk 200 hastanın yüzde 70'inde bir ya da daha çok organda hasar meydana geldiğini tespit ettik. Bunlar kalp, ciğerler, böbrekler ve pankreaslar. Bunlar hastalığın bulaştığı andan 4 ay sonra etkileniyor. İyi haber ise bu hasar hafif düzeyde. Hastaların yüzde 25'inde iki ya da daha çok organ etkilenmiş durumda" dedi.

University College London'da doçent olarak çalışan Banerjee, "Verileri ve değişen sonuçları izleyerek bu etkinin devam mı edeceğini yoksa iyileşeceğini göreceğiz" derken semptomlarla zarar gören organlar arasında bir bağlantı olduğunu dile getirdi.

Araştırmaya göre kalp ve ciğerlerinde sorun olan hastalarda nefes darlığı meydana gelirken, pankreas ya da böbreklerdeki sorunların da sindirim sistemleriyle ilgili semptomlarda zarar gördüğü belirtildi.

Araştırmaya katılanların covid-19'dan önce sağlık durumları ile ilgili kapsamlı bir analiz yapılmadığını da aktaran Banerjee, katılımcıların ortalama yaşının 44 olduğunu da dile getirdi.

Öte yandan İngiliz The Guardian'ın elde ettiği ayrı bir araştırmaya göre ise corona virüsü teşhisiyle hastaneye kaldırılan 58 hastanın yüzde 60'ının ciğerlerinde, yüzde 29'unun böbreklerinde, yüzde 26'sının kalbinde ve yüzde 10’unun karaciğerinde, hastalıktan 2-3 ay sonra bile rahatsızlık belirtileri çıktı. Bu araştırmada beyindeki bazı bölümlerde doku değişimi de yaşandığı belirtildi.

Imperial College London'da imünoloji alanında uzmanlaşan Profesör Danny Altmann, "Semptomları geçmeyen kovid-19 yaşayan hastalarda organlara ne gibi etkisi olacağı bilinmiyor. Bu araştırmalar, hastalığa ve semptomlarına karşı başlayacağımız uzun yolculukta ilk adım olabilir" ifadesini kullandı. Altmann farklı uzmanlık alanı olan doktorların birlikte çalışması gerektiğini de vurguladı.

Öyle görünüyor ki, coronavirüs belası ile daha uzun süre yaşamak durumunda kalacağız. Umarım aşının başlaması ile biraz nefes alınacak..  

necdetbuluz@gmail.com

www.facebook.com/necdet.buluz

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.