Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Sayın Erbakan bir TV kanalında konuştu.
Öncelikle şunu ifade etmeliyim gerçekten alışılmışın ötesinde hamaset ve “cek cak” konuşmalarının dışında birikimli, donanımlı bir siyasetçi olduğunu göstermiş ve adeta izleyicilere “işte Erbakan’ın oğlu” dedirtmiş olmalı.

Maalesef ülkemizde parti liderleri bir kaç istisna dışında çoğunlukla hamaset yapmaktan öteye gidemiyorlar.

Mesela, Sayın Kılıçdaroğlu’nun “Kılıçdaroğlu sözü veriyorum yapacağım, yaparımın” ötesinde bir proje ve alternatif duyanınız oldu mu? 

Öte yandan Sayın Babacan’dan dışarda çok para var “biz borç buluruz”un ötesinde dişe dokunur bir öneri duydunuz mu? Kaldı ki bakan olduğu dönemde ABD ve müttefiklerinin Irak’a hava saldırısı yapabilmeleri için, "İncirlik üssü uçuşa açıldı bir haftaya kalmaz sekiz milyar dolar gelir" beyanatı akıllardan çıkmamıştır. Bilindiği gibi incirlikten havalanan uçaklar Irak’ı yerle yeksan etmişti. Sayın Babacan kredi musluğunu elinde tutanlara şimdi ne sözü vermeyi düşünüyor acaba diye sormadan edemiyoruz. Sayın Davutoğlu ise şimdiye kadar “konuşursam” sürprizinin dışında halkın zihninde bir iz bırakabildiler mi?

Sayın Temel Karamollaoğlu da hem merhum Erbakan’ın yol arkadaşı olması hem de Devlet Planlama Teşkilatında önemli hizmetleriyle oldukça birikimli ve donanımlı bir siyasetçi olmasına rağmen, CHP ile çok yakın ilişki ve birliktelik yürütmesi ülke sorunları ile ilgili yaptığı öneri ve tenkitlerin üzerini örtmektedir. Vatandaş ne söylediğiniz kadar nerede ve kimlerle birliktesiniz ona göre değerlendirmekte olduğu için, sayın Karamollaoğlu kendi eli ile adeta “ayağına sıkmaktadır.”

Sayın Meral Akşener ise şimdiye kadar Sayın Çiller Hanımefendinin adeta taklidini yapmakta, buna rağmen millet ittifakının en başarılı genel başkanıdır. Maalesef kendilerinden dişe dokunur bir proje ve öneri duymadık!

Sahi millet ittifakı seçimleri kazanırsa “güçlendirilmiş parlementer sistemi” dışında -kaldı ki bunu yapabilmek için anayasayı değiştirmek için yeterli çoğunluğa sahip olmak, halkı buna ikna etmek gerekmektedir- ülkeyi hangi proje ve hangi hedefle yönetecekler! Bilen lütfen anlatsın..

Sonuç olarak sayın Dr. Fatih Erbakan’ın mevcut durumun tesbiti ve projeleri ile devleti yönetmeye hazırlıklı olduğu izlenimi bıraktığını, görüştüğüm pek çok siyasetçinin ve vatandaşların kanaati olduğunu söyleyebilirim.

Yani Fatih Erbakan, Sayın Karamollaoğlu’nun ifadesi ile “çocuk” olmadığını tam tersi kırk yaşın tekamül yaşı olması ile birlikte birikimli ve donanımlı olduğunu, TV programı sırasında gösterdiği performansla da kanıtlamıştır. Sayın Erbakan sorgulayan, araştıran genç seçmenlerin beklentilerine cevap vereceği izlenimi vermiştir.

Kim bilir belki ileriki dönemlerde siyasetçileri alışık olmadıkları siyaset ve propaganda sahasına çekebilir! Merhum babası Erbakan’ın siyaset yaptığı dönemlerde rakamlarla, projelerle halkın huzuruna çıkmış ve döneminde insanlara vizyon kazandırmış ve millete “biz de yaparız” öz güveni aşılamış; ülkede iki yüzün üzerinde ağır sanayii tesisinin temelini atmış ve hayata geçirmiştir. Bugün özelleştirilerek üretimden çekilenleri bir yana bırakacak olursak pek çok fabrika üretime devam etmektedir. Bu dönemin Erzincan CHP Milletveki Niyazi Ünsal’ın Erzincan’da temeli atılan fabrika temelini meclis bahçesine getirdiği, CHP milletvekilinin Erzincan’dan söküp getirdiği, bu temeli uyanık Kayseri milletvekilinin Erbakan’a müracaat edip “fabrika temelini Kayseri’ye götürebilir miyim” deyip Kayseri’ye götürdüğü fabrika; orada hayata geçmiş ve halen faaliyettedir. Bu konuda daha önce Niyazi Ünsal’ın Erbakan’a helalleşmek için gittiğini yazmıştım.

Cumhurbaşkanlığı seçimi

Böyle devam ederse sayın Erbakan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ağırlığını hissettirecektir.
Her halükarda Erbakan gelecekte ülkenin yönetiminde dikkate alınacak bir siyasetçi olma yolunda hızla ilerlemektedir.

Önerim başta Sayın Erdoğan olmak üzere parti başkanları Sayın Erbakan’ı ciddiye almalarıdır.
Erbakan emin adımlarla siyaset basamaklarını tırmanmaktadır. Sayın Erbakan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalması halinde, umarız kendisine gönül vermiş seçmenlerin eğilimlerini gözardı etmeyecektir. Daha açık ifade ile Sayın Erdoğan’la sayın Kılıçdaroğlu’nun karşı karşıya kaldığı bir durumda vatandaşın sayın Erbakan’dan beklentisi, tabiatıyla Sayın Erdoğan’ı desteklemesi olacaktır. 

Erbakan, TV programı hazırlayıp sunduğum sıralarda benim programlarıma da birkaç defa katılmıştı. O günlerde halk kendisini tanımadığı için programlar gerek yurt içinden gerekse yurt dışından olağanüstü ilgi görmüş, yetmiş ülke üzerinde ülkeden gurbetçi hemşehrilerimiz sosyal medyada hashtag çalışmasına katılım sağlamış ve kendisini dinlemişlerdi. O zaman da Sayın Erbakan programa tablolarla, rakamlarla, çözüm önerileri ile çıkmış halkın büyük beğenisini kazanmıştı.

Tabii ki bir siyasetçinin halkın gönlünde Lider olarak görülmesi ve kitleler halinde desteği için sadece kendisinin yeterli olması yetmemekte, siyasi şartların da oluşması gerekmektedir. Onun zamanı ne zamandır onu bilemeyiz. 

Bildiğimiz şey ise ülkenin yeni, genç ve donanımlı bir siyasetçi kazanmış olmasıdır. Bize hayırlı olsun demek düşer.

Siyaset yolculuğu uzundur, sabır azim ve gayret ister. Siyasetçi şayet başarılı olmak istiyorsa karşısına çıkan engellere ve zorluklara karşı yorulmaya, yeise düşmeye hakkı yoktur.

Sayın Demirel’in “altı kere gittim yedi kere geldim” sözü çok ünlüdür. Gene Merhum Erbakan hocanın dört defa partisi kapatılmış kendisi beşinci parti olarak Saadet Partisi’ni kurmuştur. Hem de siyasi yasağına rağmen.

Fatih Erbakan ve yeni siyasetçiler için siyaset yolu uzun ve engebelerle doludur. Direnen kazanacak pes eden kaybedecektir.

Bir başka husus da; Cumhurbaşkanlığı adayları arasında ismi geçen sayın İlhan Kesici'dir.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri için ismi adaylar arasında geçen, CHP milletvekili İlhan Kesici hakkında bir makale yazmış ve değerlendirmede bulunmuştum. Öncelikle şunu ifade etmeliyim, yazı çok yoğun ilgi gördü ve sonuç olarak da yazının yayınlanmasının ardından Sayın Kesici’nin sevilen ve saygı duyulan bir siyasetçi olduğunu gördüm.

Sağcı bir şahsın CHP’de siyaset yapması sağ seçmen tarafından kabullenilemez olarak görüleceği düşünebilir. Ancak hiç de öyle olmamış. Bu durum aslında seçmenlerimizin politize olması, siyasi partiler arasında keskin hatlarla kamplaşma gibi bir durumun olmadığı, bilakis liderlerin kamplaştırma gayretleri ya da siyaset yapma anlayışlarının sonucu olarak kamplaşmada gerginliğin ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Bir de işin memnuniyet verici tarafı seçmen, hangi siyasi partide siyaset yaparsa yapsın yetkin, donanımlı, vatanperver olduğunu düşündüğü siyasetçiye hak ettiği değeri veriyor. 

İlhan Kesici’yi millet ittifakı aday yapar mı onu bilmiyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu adaylık için oldukça hevesli görünüyor. 

İlhan Kesici'nin aday yapılması halinde, dünya liderleri arasında sayılan tecrübeli ve Türkiye’yi bölgemizde yaşanan olağanüstü olayların, savaşların cereyan ettiği sırada cumhuriyet tarihini en uzun soluklu ve halktan en yüksek oyu alarak bu günlere getirmiş, pek çok siyasetçi tarafından siyaset dehası, dirayetli şahsiyet olarak kabul edilen Sayın Erdoğan ile adaylık yarışında devlet tecrübesi olan, üst düzey bürokrat siyasetçi Sayın Kesici karşı karışıya kalmaları emin olun siyasete dünyaya örnek olacak seviye katacaktır. Sayın Erdoğan’ın yaptıklarını, bundan sonra yapacaklarını anlatacağı, Sayın Kesici’nin ise, şimdiye kadar siyaset ve bürokrasideki yaptıkları ve seçimi kazanması halinde yapacaklarını anlatacakları, böylelikle de seçimlerin kamplaşma, birbirlerini suçlama ve ortamı germe yerine ülke için neler yapabileceklerinin adaylar tarafından millete anlattığı seçim olarak geçmesi mümkün olacaktır. 

Böyle bir durumda sonuç ne olur derseniz aziz milletimizin ferasetine ve idrakine güveniniz.

Millet kim layık ise onu seçecektir.

Ve;
Kazanan millet olacaktır.

Vesselam..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.