Türkiye tarihinin en acı ekonomik reçetesiyle karşı karşıyayız. 21 yıllık bir iktidar,

Aveneleri ve çevresiyle har vurup harman savurmuş, Onlar işin kaymağını yemişler ama ceremesini halk çekecek.

İslam’da öyle bir kural mı var.

Sen yiyeceksin sen keyfini süreceksin ama cefasını bu millet çekecek.

Üstelik aynı geminin şartlarını taşıyan insanlara da ücretlendirme de ayırım yapacaksın.

Tarihin en büyük haksızlığına yol açacaksın. Sonra adına kader diyeceksiniz öyle mi?

Yaradan kendine şirk koşanın rızkını kesmiyor, onun hesabına ahirete bırakıyor.

Peygamber, aç kalan sahabesiyle birlikte karnına taş bağlayarak açlığını gideriyor.

Ya siz ne yapıyorsunuz? Günahlarınızı halkın sırtına sarıyorsunuz. Bu kul hakkının helal edilmesi mümkün değil.

Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.

Eğer insanın başına bir hal geliyorsa, Ülke bir felakete doğru yol alıyorsa,

O beldede yaşayan insanların Hakka ram olmamasındandır.

Arkasından gittiğin bir lider,

Ülkeyi idare eden bir Cumhurbaşkanı, Dünyayı idare eden bir Sultan da olabilir.

Aslolan davadır. Hak davasıdır.

Dünyalık nimetlere bağlı kalanların sonu hüsrandır. Akıbeti cehennemdir.

Sahip olduğun mezhebin kurucusuna hiç bakmaz mısın?

Mervan, gönüllerini almak ve yönetime karşı muhalefetlerini yumuşatmak için Irak Valisi İbn

Hübeyre aracılığıyla birçok âlime memuriyetler teklif etmiştir. Bu arada Ebû Hanîfe'ye de Kûfe kadılığı veya beytülmâl eminliği teklif edilmiş, her türlü baskıya rağmen kabul etmeyince de hapsedilmiş ve dövülmüştür.

Bu zamana kadar kişiler parça parça kul hakkı yemişler, İnsanların haklarına tecavüz etmişlerdir.

Ancak hiç bu kadar toplu bir hak yeme olayına da rastlanılmamıştır.

Aynı şartlar içinde yaşayan insanları,

Aynı enflasyonla mücadele eden insanları,

Aynı hayat pahalılığına karşı direnen insanları,

Bu kadar ayırımcı bir politika izlenmemiştir.

Ülkenin bu duruma gelmesi,

İktidarın ve onun ortağının bütün kararlarda ortak hareket etmesindendir.

Ben Müslümanım,

Ben Ülkücüyüm,

Ben insanım,

Diyen bir zihniyet nasıl olur da haksızlığa boyun eğer.

Verilen kararları tasvip etmekle hepiniz sorumlusunuz.

Ey Ülkücü,

Ey Müslüman,

Dün Erbakan vardı, geldi geçti,

Yerine Abdullah Gül geçti,

Tayyip Erdoğan geçti.

Dün Alpaslan Türkeş vardı, geldi geçti.

Onun yerine Devlet Bahçeli geçti.

Yarın bunlar da gidecek yerine bir başkası gelecek.

Dün İslam davasının lideri Peygamberi Zişan vardı.

Kul olarak o da geldi geçti.

Baki kalan Hak davasıdır.

Allah davasıdır.

Hala ne diye liderinin yanlışlarına olur diyorsun.

Artık liderin de yanlışına yanlış, doğrusuna doğru demeyi öğrenin.

Hani Hz. Ömer adaletini yere göğe sığdırmıyordunuz.

Ömer mescide girip ;

“Ey Müslümanlar ben yoldan çıkacak olsa ne yaparsınız” dediğinde Müslümanlar kılıçlarını çekip “Seni bununla düzeltiriz” diyorlardı. Bunu da anlatın.

Yaradan demiyor mu “Sonunda hepiniz bana döneceksiniz “ (Ali imran ayet 55 )

İşte o gün hesap günüdür. Hz. Ömer’in (RA) korktuğu buydu.

Siz Haktan korkmaz mısınız?

Dünya ahiretin tarlasıdır.

Bu gün burada ne ekersen, yârin orada onu biçeceksin.

Göz göre göre ortada bir adaletsizlik sergileniyor.

Emekliler arasında ayırım yapılıyor,

İnsanlar arasında ayırım yapılıyor,

Dün siyah beyaz insan ayırımı ne ise, bu gün senin partilin benim partilim ayırımı da aynıdır.

Bu davranışlar haksızlığın simgesidir.

Bir gün de tarih önünde,

Allah indinde bunların hesabını vereceksiniz.

Hırsızlığa göz yuman hırsız gibidir.

Haksızlığa rıza gösteren aynen zalim gibidir.

Allah’ın kitabını yakan kafire karşı ayaklanıyorsunuz,

Ama Allah’ın hükümlerini hiçe sayanlara karşı susuyorsunuz. Müslümanlık bu mudur?

İşte onun içindir ki susan şeytanlarsınız.

Artık Kur’anın hükümlerine uyun; (Saffat suresi 55) Hiç düşünmüyor musunuz?

Hiç mi öğüt almıyorsunuz?

Hiç de mi düşünmezsiniz?

Hiç ibret almıyor musunuz?

Herkes gözünün önüne bakıp aklını başına devşirsin.

Zaman, gece kurtlarla bir olup koyuna saldıran, sabah da çobanla beraber yas tutanlarla dolu. Bunlara verilecek en güzel cevap da yine kendileridir.

15 Temmuz’un yıldönümü.

Demokrasiye kastedenlere karşı cevap günü.

Eğer geçmişi unutmadıysanız Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuşmuştu.

“Ülkemizi bu felaketin eşiğine getirenleri rabbimizin kahhar sıfatıyla kahretmesini diliyorum”

Biz de amin diyelim..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.