“Atatürk Spor Günü"
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı, ilk defa 24 Mayıs 1935’te “Atatürk Günü” adı altında yapılmıştır. Ebedi Şef Atatürk’e gençliğin beslediği sevgi ve saygıyı dile getirebilmek amacıyla bir “Atatürk Spor Günü” düzenlemeye karar veren Beşiktaş Jimnastik Kulübü, 1935 Mayıs ayı içinde Galatasaray ve Fenerbahçe kulüpleri ile bir toplantı tertipleyerek, bu fikri ortaya atmıştır.
24 Mayıs 1935 günü bu bayram nedeniyle, Fenerbahçe Stadı’nda yapılacak hareketleri izlemek üzere 20 binden fazla seyirci toplanmıştır.
O gün yarışmalardan önce yapılan resmi geçitte, başta 100’ü aşkın sporcu kadrosuyla Beşiktaş, onu takiben Fenerbahçe ve Galatasaraylı sporcular, bir örnek kıyafetleriyle başları dimdik, gözleri ilerde, göğüsleri kabararak sert adımlarla yürürken, çılgınca alkışlanmışlardır. Alıntı: (//bjk.com.tr)
1935 yılından sonra tüm 19 Mayıslarda öncelikle spor gösterileri başta olmak üzere, folklor gösterileri, TÜRK HALK MÜZİĞİ VE TÜRK SANAT MÜZİĞİ Koroları ve solo okuyan sanatçılarımızın söylediği şarkılar ve türküler ile yapılırdı.
12 EYLÜL 1980 FAŞİST DARBESİ sonrası Milli Duyguları yükselten bayramlar veya etkinlikler giderek yok olmaya doğru gitti.
Bayram kutlamaları sabah saat 9 gibi var olan ATATÜRK ANITINA çelenk koyularak başlar. Gün içinde de resmi geçitler yapılır. Şehrin meydanındaki kürsüde o şehrin Valisi ve konuşma hakkı verilirse Belediye başkanları konuşma yaparlardı.
Yerel yöneticiler birkaç gün önceden hazırlamaya başladıkları konser alanlarına halkı davet ederler. TV, Radyo, Youtube kanalarında dinlediğimiz, bazen de para vererek konserlerine gittiğimiz ünlü sanatçılar için hazırlanan sahnelerin olduğu alanlara davet ederler, bayram kutlamasına öncülük ederlerdi.
Yaşlısı, genci ellerinde TÜRK BAYRAKLARI ile sadece bayram kutlamasına değil, konser dinlemeye giderlerdi.
Sahneye çıkan sanatçı kısaca ulu önderimiz Atatürk’ten bahseder.. 1, 2 tanede ATATÜRK’ün sevdiği şarkıları, sonra da kendi şarkılarını söylerdi. Bayram programı dedikleri programda Milli Bayrama uygun konuşmalar, şiirler, THK, TSM asla olmazdı.
Bayram kutlamaları; geçmişte geceleri değil gündüzleri statlarda ve büyük şehir meydanlarında yapılırdı. Okulların Beden Eğitimi, Müzik ve Edebiyat Öğretmenleri, ayrıca Folklor hocaları bayram programlarını hazırlardı. Milli bayrama uygun konuşmalar yapılır, şiirler okunur, THM-TSM korosu ve solo türkü ve şarkılar söylerlerdi.
Günümüzde halkın parasını kendi parası gibi harcayıp sonra da “ne güzel bayram kutladık” diyen Belediye Başkanları, Melike Demirağ’ın “Uyu yavrum ninni uyutayım seni. Ninnilerle minnilerle avutayım seni” şarkısındaki gibi, halkı uyutmaktan başka bir şey yapmıyorlar.
Dilerim bundan böyle bayram kutlaması yapacak olan yerel yöneticiler, okullar ile iş birliği içinde bayram programları hazırlarlar. Ünlü sanatçılara akıttıkları Milyonların en fazla %5 kısmını okullara bağış olarak verirler. Özellikle bayramlarda bunları yaparlarsa daha çok işe yararlar.. Halktan yana belediyecilik de bunu gerektirir zaten..